Kabinenin son durumu

- CEVDET YILMAZ: Uyumlu yönetim açısından çok kritik bir işlevi var. Ağırbaşlılığıyla “tam bir devlet adamı” dedirtiyor. Cumhurbaşkanı yardımcılığı makamına yakışan bir isim olduğu konusunda genel bir toplumsal mutabakat var. Şu ana kadarki performansı gayet iyi.

*

MİLLİ EĞİTİM BAKANI

- YUSUF TEKİN: Kabinenin en siyasi ismi haline gelmiş durumda. Laiklikle ilgili sözleri hâlâ konuşuluyor. CHP ile polemiklere girişmekten özel zevk alıyormuş gibi bir hali var. Şu ana kadar sergilediği performansla AK Parti’nin ideolojik tabanının en popüler ve en gözde bakanı.

*

ADALET BAKANI

- YILMAZ TUNÇ: Narin olayı, Yenidoğan çetesi, kayyum atamaları falan... Türkiye’nin son dönemde en çok tartıştığı konular bunlar ve bunların hepsinin odağında o var. Hep yerinde ve kararında açıklamalar yapıyor. Çetin ve zor konuları, iyi idare ettiğini düşünüyorum.

*

HAZİNE VE MALİYE BAKANI

- MEHMET ŞİMŞEK: Güven aşılayan yönünden pek bir şey kaybetmiş değil. Ancak başarısı, artık tamamen enflasyona bağlı. Eğer enflasyonda kalıcı düşüşü sağlayabilirse ilham verici bir hikâye yazmış olacak. Toplumla iletişim açısından daha iyi bir noktada.

*

DIŞİŞLERİ BAKANI

- HAKAN FİDAN: “Gizemli bir isim” olmanın getirdiği zorlukların üstesinden gelmiş gibi. Bakanlık görevine iyiden iyiye ısınmış durumda. Dikkatli ve temkinli. Sansasyonel olmaktan alabildiğine uzak. Dengeli, sakin ve yapıcı bir üsluba sahip. Dış politikada itimat telkin ediyor.

*

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI

- MURAT KURUM: Onun için söyleyebileceğim tek şey şudur: Tam bir icraat adamı. İkinci dönemine hizmete susamış bir enerjiyle başladı. Sürekli sahada. Çok çalışıyor. Hiç oturmuyor. Sonuç? Sonuç şu: Deprem bölgesinde binalar yükseliyor, sözler tutuluyor.

*

TARIM VE ORMAN BAKANI

- İBRAHİM YUMAKLI: Gıda denetimi tartışmalarında çok iyi bir performans sergiledi. Lüzumsuz polemiklere girmekten kaçındı, gerekli açıklamaları yapmaktan kaçınmadı. Siyasetçi yönüyle öne çıkmıyor. İş yapma biçimindeki ısrarlı ve takipçi yönüyle öne çıkıyor.

*

İÇİŞLERİ BAKANI

- ALİ YERLİKAYA: Toplumun her kesiminin güvenini kazanmak kolay bir iş değildir. Bunu başarmış olması önemli. Çetelerle mücadele alanında sergilediği performans şahane. Kadına yönelik şiddet konusunda da topyekûn bir mücadele başlatsa ne kadar iyi olur.

*

ULAŞTIRMA BAKANI

- ABDÜLKADİR URALOĞLU: Sadece işine odaklı ve pozitif bir bakan. Tartışmalara girmiyor, polemiklerden uzak duruyor. İşini yapıyor. Alanına süper hâkim. Olumsuz koşullara rağmen büyük projeler geliştirmekten uzak durmuyor. Karayolu, metro, hızlı tren gibi başarılı alanlarda hep onun payı var.

BOŞUNA UĞRAŞMA ANLAYAMAZSIN

HALEP ve civarında...

- Rusya var, İran var.

- Türkiye var.

- Şii milisler var, Hizbullah var.

- HTŞ ve HTŞ’ye bağlı gruplar var.

- Amerikan istihbaratı var.

- Esad rejimine bağlı askerler var.

- ÖSO ve ÖSO’ya bağlı gruplar var.

- PKK / YPG var.

*

“Ben nereden geliyorum, nereye gidiyorum” sorusuna cevap bulmak bile...

Böyle bir yerde olup bitenleri anlamaktan daha kolaydır.

DÜNYANIN EN GÜZEL ARABİSTAN’I

DEMET Özdemir, Dubai’den ödül almış.

Gökçe Bahadır, L’officel Arabia dergisine kapak olmuş.

*

Arap deyince tüyleri diken diken olanların da kendine göre bir Arabistan’ı var yani.

BARDA

17 yıl önce sinemada izlemiştim “Barda” filmini.

İzlediğim ilk ve tek sert gerçekçi Türk filmiydi.

*

Yenisini çekmişler Barda’nın.

Valla büyük cesaret.

Türk sinemasının ilk ve tek sert gerçekçi filmiyle yarışmaya kalkmak az buz iş değil.