Paylaş
41 milyon dolarlık bağışla ‘Ertegün Beşeri Bilimler Lisansüstü Eğitim Burs Programı’ başlatılacak. Amerika’da bir yerlere isim bağışlamak son yılların en popüler trendlerinden. Üstelik milyonlarınız yoksa birkaç bin dolara okul tuvaletine de isminizi verebilirsiniz
Dövüş Kulübü filminde Edward Norton’un karakteri kendi kendine düşünürdü: “Uzay araştırmaları hızlandığında herşeyin adını şirketler koyacak. IBM Yıldız Topluluğu, Microsoft Galaksisi, Starbucks Gezegeni...” Henüz o noktaya gelmedik neyse ki ama yakın gelecekte herşey birinin adını taşır hale gelebilir! Bir yere isim vermek sosyete okullarında tarihi 100 yıl öncesine giden ve fazlasıyla dillendirilmeyen bir gelenekti. Şimdiyse zenginler arasında bir kurum veya kuruluşa vermek tam bir trende dönüştü. Bu kurum ve kuruluşların başında müze ve üniversiteler geliyor. Zenginler saygın yerlere isimlerini vererek hem paralarıyla övünüyor hem de “Bakın benim için eğitim önemli” veya “Ben çağdaş sanat severim” diye zevk ve ilgi alanlarını gösterme imkanına sahip oluyor. Bir yere isim verme trendinin en bilinen öncüleri başkalarına iyilik yaparak kendilerine de iyilik yapabileceklerini anlayan Amerikalı zenginler John D. Rockefeller ve Andrew Carnegie’dı. Şimdi onların açtığı yoldan yeni kuşak zenginler isimlerini bir yerlere vermek için birbirleriyle yarışıyor.
TIP FAKÜLTELERİ FAVORİ
Kurumlar da bu trendin farkında tabii... Fiyatlarda inanılmaz bir artış var. Örneğin New York’taki meşhur Metropolitan Müzesi’nin bağışçısı olma fiyatı 1967’de 50 bin dolarla 100 bin dolar arasında değişirken şimdilerde müzenin girişindeki Büyük Salon’da isminizi ‘resmi müze dostu’ olarak görmek için en az 2 buçuk milyon dolar vermeniz gerek. “İsmim olsun da nerede olursa olsun” diyenler için alternatif çok: 10 bin dolara sanat eserlerinin altındaki küçük plakalara, 50 bin dolara galerinin içindeki banklara isim yazdırılabiliyor. Fiyatlar, adınızı yazdırdığınız kurumun prestijine göre de artıyor. Üniversitelerin Tıp Fakülteleri en fazla talep gören, en pahalı yerler. Mesela Massachuttes Teknoloji Enstitüsü Üniversitesi’nin Beyin Araştırmaları, 350 milyon dolar karşılığında Patrick ve Lore Harp McGovern çiftinin, UCLA’in Tıp Fakültesi’yse 200 milyon dolar karşılığında David Geffen’in adını taşıyor. Tıptan sonra en çok isim verilmek istenen bölüm İşletme. Fiyatlar daha ucuz: Stanford İşletme Yükseklisans Fakültesi’nin adı 105 milyon dolara Nike’ın kurucusu Phil Knight’a satıldı. Carnegie Mellon’un İşletme Fakültesi’ne 50 milyon dolar karşılığında Tepper ismi, Teksas Üniversitesi’nin İşletme Bölümü’ne de 50 milyon dolara San Antonio’lu bir araba satıcısı olan McCombs’un adı verildi.
KÜTÜPHANE YAPTIRMAK OUT
Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kemer sıkma politikaları da kurumları değişik açılımlar yapmaya zorluyor. İsim verilebilecek fakülte veya galerilerin sayısı sınırlı olduğundan kurumlar yaratıcılıklarını da artırdı. New York’taki The New Museum of Contemporary Art (Yeni Çağdaş Sanat Müzesi), geçen yıl 50 milyon dolarlık yatırım ihtiyacını karşılamak için 100 bin dolar karşılığında 83 yaşındaki emekli iş adamı Jerome L. Stern ve eşi Ellen’in isimlerini müzenin dört tuvaletinin kapısına yazdırdı. Devletten aldıkları yardımlar yüzde 8 oranında azalan üniversitelerde de bağışçıların artık isimlerini bir kapı üzerinde yazdırabilmek için kocaman kütüphane veya bina yaptırmalarına gerek yok. Üniversiteler en cüzi yardımlar için “Yok artık” denecek şeyleri kabul eder hale geldi. Örnek; 1971 mezunlarından William Falik, 100 bin dolar karşılığında Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki bir tuvalete ‘Falik Erkekler Tuvaleti’ yazdırdı.
BEŞ HANELİ BİR SAYI
Harvard tuvaletlerine para karşılığı isim yazdıran tek üniversite değil. Michael Zinman, ‘beş haneli bir sayı’ kadar doları bastırarak Pennsylvania Üniversitesi’nin tuvaletine ‘Şu an yaşadığınız rahatlama Michael Zinman’ın cömert bağışı sayesinde mümkün oldu’ yazısı astırdı. Utah’taki Dixie Devlet Üniversitesi o kadar ileri gitmedi. Yalnızca tuvaletlerdeki bölmeleri satışa çıkardı. “Duvara gizlice ‘Ben buradaydım’ yazmak yetmez, bölmenin kapısında kapı gibi ismim olsun!” diyenlerin dileği 2 bin dolara yerine geliyor. Boulder’deki Colorado Üniversitesi’nin Fen Fakültesi’ndeki bir tuvalete de 25 bin dolar karşılığında Brad Feld’in ismi verildi. Okulun direktörü olayı, “Elbette oturup, ‘Haydi para karşılığında tuvaletlere isim satalım!’ demedik... Ama programlarımızı finanse etmek adına bunu yapmaktan da utanmıyoruz” diye açıkladı.
FETİŞ
Hong Kong’lu mağaza Lane Crawford haydi dedi;
Fransız Manolo Blahnik reddetmedi.
10 efsanevi model yeniden üretildi...
Favorim: Zipa iki tonlu Chelsea çizmeler.
Fiyatı: 1285 dolar
www.lanecrawford.com
Paylaş