Paylaş
Çin füzeleri almaya niyetlenen Türkiye, hem NATO hem de ABD’nin tepkisiyle karşılaştı. Ancak burnumuzun dibindeki Yunanistan, üstelik tamamen ‘Türkiye’ye karşı’ olduğu aşikar olan savunma ve saldırı sistemini, Rusya ile zenginleştiriyor.
Ne NATO ne de ABD’nin bir tepkisiyle de karşılaşıyor…
Biraz daha ayrıntıya girelim…
Daha geçtiğimiz aylarda Rusya ve Yunanistan arasında geniş çaplı askeri işbirliği imzalandı. Atina'yı ziyaret eden Rus Savunma Bakanı Sergei Şoygu ve Yunan mevkidaşı Dimitrios Avramopoulos arasında imzalandı. Anlaşmaya göre Rusya Yunanistan’a hem silah hem de askeri eğitim verecek. Rus savaş gemilerinin bakımı ve lojistik yüklemesi ise Yunan deniz üslerinde yapılacak. Böylece Akdeniz'deki Rus savaş gemilerinin bakım ve ikmal için boğazlardan geçip ta Sivastopol'a kadar gitmesi gerekmeyecek.
Yine bu anlaşma çerçevesinde başta Kardak kayalıkları olmak üzere Ege'de Türkiye'ye yakın adaları, üç tank, 10 zırhlı personel taşıyıcı araç ve 140 komandonun tam teçhizatlı olarak bindirilebildiği, uzun menzilli füzelere sahip hovercraft’ların alınacağı dillendirildi. Bu iddiayı dile getiren Yunanistan'ın savunma ve askeri haberlerle ünlü 'defencenet' ve 'rodosreport' adlı internet siteleri…
Bu siteler, Yunanistan'ın Ege Denizi'ndeki 2 binin üzerindeki adanın korunması amacıyla Rus ordusundan saatte 60 kilometre hız yapabilen, 140 komandoyu tam teçhizatlı olarak taşıyan, ayrıca üç tank, uzun menzilli füzeler ve 10 zırhlı personel aracı taşıyabilen karada ve denizde hareket edebilen dev hovercraft'ların Yunanistan’a ulaşacağını kaydettiler.
NATO VE ABD’den ‘ÇIT’ YOK…
Yunanistan’ın Rusya ile yaptığı anlaşmalar ve elde ettiği savunma araçlarının ilk tatbikatı ise “Pirpolitis” (Kundakçı) Kod adlı tatbikatı ile bu ay içinde gerçekleşecek. Ve Yunanistan Rus yapımı S-300 füzelerini ateşleyen ‘İlk NATO Ülkesi’ olacak.
Yunanistan benzer bir anlaşmayı da İsrail ile gerçekleştirmişti. Yine bu gelişmeye ne NATO ne de ABD ses çıkarmıştı.
FRANSA İLE ASKERİ ANLAŞMA
Yunanistan yine bu yıl içinde de, Fransızlardan uçak ve Fırkateynler aldı. Fransız Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Yunan mevkidaşı Panos Panagiotopoulos 28 Şubatta stratejik bir anlaşmaya imza attılar. Fransa 2 yeni nesil FREMM fırkateynini Yunan Donanmasına entegre etme taahhüdünde bulundu. Ayrıca Yunanistan Fransa’dan 4 adet de deniz karakol uçağı aldı. FREMM Fırkateynler 6 bin tonluk, 142m boyunda 20 metre eninde. 55 km hızı 11 bin km menzili var.
Silahları MM-40 Blok 32 yeni nesil Exocet antigemi füzeleri. Aster hava savunma sistemi, 1 adet Otobreda 127 mm top ve MU90 torpidoları taşıyor. Gemiler yeni nesil sensörlerle donanmış. Birer adet de silahlı helikopter taşıyan bu gemiler Stealth, yani radarlarca saptanması çok zor.
Yunanistan’ın bütün bu anlaşmaları ve silah donanımı yapmasının nedeni ise bir sır değil. Çünkü Yunanistan önümüzdeki aylarda Ege’de petrol aramayı planlıyor. Bu fırkateyn ve uçaklar da Yunan Donanmasına destek olacak.
PIRPOLITIS TATBİKATI
Gelelim Yunanistan’ın bu ay içinde yapacağı ‘Pirpolitis’ tatbikatına…
Hatırlanacağı gibi daha önce Güney Kıbrıs’a konuşlandırılması planlanan, ancak Türkiye’nin tepkisi nedeniyle Yunanistan tarafından alınarak Girit adasına yerleştirilen S-300 füzeleri, aradan 15 yıl geçmesine rağmen hiç aktif hale getirilmemişti. Yunan S-300'leri hiç atış yapılmadan yıldan yıla işlevlerini kaybediyordu. Halen, 2004 itibarıyla radar güdüm sistemlerinden biri devre dışı kaldı ve tamir edilemedi. 2006'da merkezi araştırma radar sistemi devre dışı kaldı, 2008'de 40 mermisinin (S-300 füzesi) garanti süresi bitti. Dahası eldeki 4 fırlatıcıdan biri de devre dışı kaldı. Bu durağanlığın devamı halinde, S-300'lerin tamamen kullanım dışı kalması ve hurdaya çıkmasından endişe edilmeye başlandı. Girit'teki Kaniya Hava Üssü'nden Aralık ayı içinde yapılacak olan tatbikata, NATO subaylarının da ‘gözlemci’ olarak katılması bekleniyor.
Bütün bu hesaplamalar, gelişmeler ve silahlanmaları duyunca ister istemez insan kendisine soruyor… Dış politikadan sonra ‘askeri’ politikalarda da bir yalnızlaşma söz konusu mu acaba diye… Artık biraz gözümüzü dışarı çıkarsak ve şu iç çekişmelere biraz ara versek daha net göreceğiz…
Ama…
Paylaş