Paylaş
Piyasalar Fed’in sürpriz faiz indirimi sonrası kısa bir olumlu fiyatlamanın ardından tekrar koronavirüs etkisine girdi. Bu olayın küresel ekonomi üzerinde olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik olarak ABD Merkez Bankası (Fed) sürpriz bir şekilde faiz oranını 0.5 puan indirmişti. Bunu diğer bazı merkez bankaları da izledi. Bakalım 12 Mart toplantısında Avrupa Merkez Bankası ne yapacak? Bilindiği üzere Avrupa Merkez Bankası faiz oranı zaten sıfır ve varlık alımlarına devam ediyor. Faizin aşağı yönlü gidebilecek pek bir marjı yok gibi, negatif faiz veya varlık alımlarının arttırılması yönünde bir haber duyar mıyız bakalım? Bu çerçevede piyasalar bir anda 2008 koşullarına geri dönmüş oldu. Hatta bazı göstergeler 2008’den daha dikkat çekici. Negatif faizli tahvil stoku 14.4 trilyon dolara yükselmiş durumda. Bir ara 17’ye çıkıp, oradan 11 trilyon dolara kadar düşmüştü. 2008 krizi sonrası ekonomideki durgunluk ve yavaşlamaya tedbir olarak düşünülen düşük faiz, bol likidite politikası tekrar sahne aldı. En bilindik, tanıdık çare bu.
ÇARE AŞI VE İLAÇ
Diğer çare elbette virüse karşı aşı veya ilaç geliştirmek. Ancak o yönde şimdilik bir gelişme görülmüyor. Geçmişte düşük faiz ve parasal genişleme politikasının katkıları oldu elbette. Avrupa’da çok daha sınırlı, ABD’de ise çok daha belirgin. Son dönemde etkileri zayıflamaya başlamıştı. Özellikle Avrupa’da onca parasal teşvik ve sıfır hatta negatif faize rağmen düşük enflasyon, zayıf büyüme hala çok önemli bir sorun. ABD Merkez Bankası’nın son hamlesiyle başlayan süreç umarız sonuç verir ve ekonomideki büyümeye katkı yapar. Yoksa ileri ki tarihlerde tekrar “likidite tuzağı” tartışmalarını duymak sürpriz olmaz. Koronavirüs ile IMF’den yatırım ve merkez bankalarına kadar birçok kurum ekonomik büyüme beklentilerini aşağıya çektiler. Çin dışında henüz ekonomik verilere çok fazla yansımadı. Ancak beklentiler bozuldu. Merkez bankaları bu beklentilerin gereği olarak ilk adımları attılar. Piyasalar da yeni duruma göre gardını alıyor. Düşük faiz borsaları fazla taşıyamadı. Alternatif olması açısından Fed kararı sonrası kısa bir tepki yükselişi görüldü, sonra Korona fiyatlamasına döndü ve ekonomideki yavaşlama beklentilerini satmaya başladı. Korona olayı hafiflerse bu defa düşük faiz tekrar borsaları destekleyecektir. Bu durum dış finansman ihtiyacındaki Türkiye’nin de bulunduğu gelişen ülke piyasaları için de geçerli. Daha rahat ve ucuz maliyetli borçlanma için imkan sağlayabilir. Ancak jeopolitik risklerin azalması gerekecek.
MERKEZ’İN ELİ RAHATLADI
Diğer taraftan faiz düşürme süreci devam eden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın eli biraz daha rahatladı. İçeride ve dışarıda en azından bir süre veya uzun bir süre faiz düşük kalacak. Bunun reel ekonomiler üzerine olası katkılarını bir tarafa not etmek lazım. Ancak şu an piyasalar küresel anlamda bir durgunluğu fiyatlıyor. Altın (ons/dolar) güvenli liman ihtiyacına bağlı olarak son yedi yılın en yüksek seviyesine ulaşarak tarihi zirvesine doğru yol alıyor. Ayrıca düşük faiz ve ABD dolarının değer kaybı destek veriyor. Fed faiz indiriminin ilk yansımalarının görüldüğü ABD 10 Yıllık Bono Faizi, tüm zamanların en düşük seviyelerini test ederken ABD dolarında değer kaybı, euroda ise değer kazanımı söz konusu. Petrol başta olmak üzere tarım, maden, sanayi emtia fiyatlarında düşüş eğilimi sürüyor. İthalatçı bir ekonomiyle sahip olduğumuz için ilk bakışta bu düşüşler avantaj gibi görülebilir. Fakat global ekonomideki sorunları dikkate aldığımızda şimdilik bir avantajdan söz etmek zorlaşıyor. Suriye konusunda Türkiye ve Rusya arasında varılan ateşkes önemli ve olumlu. Ancak Korona virüsünden olumsuz etkilenen dış piyasaların gölgesinde kaldı ve iç piyasalarda fiyatlanmadı. Piyasalarda temkinli görünüm sürüyor.
BORSADA DALGALI SEYİR SÜRÜYOR
Borsada sert düşüş sonrası aynı sertlikte tepki alımları görüldü. Sonrasında tekrar satışlar geldi. İlk destek 108.600 seviyesinde görülürken sonraki destekler 104.000 ve 100.000-99.300 seviyelerinde. İlk direnç ise 113.000 seviyesinde bulunuyor. Olası tepki çıkışının devamı için bu seviyenin üzerinde kalınması gerekecek. Sonraki direnç 115.000 seviyesinde. Endekste dalgalı seyirle birlikte destek ve denge arayışı sürebilir. Destek noktalarında tepki alımları görülebilir. Ancak direnç seviyelerinde satışla karşılaşma olasılığı yüksek.
DOLAR/TL KURU DİRENÇLERE TAKILDI
Dolar/TL kurunda tepki alımları sonrası kâr satışlarına bağlı düşüş görülüyor. İlk destekler 6.06-6.02 seviyelerinde görülüyor. Bu seviyelerin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde sonraki destek 5.95 seviyesinde. İlk dirençler ise 6.13-6.15 seviyelerinde. Tepki çıkışının devamı için bu seviyelerin geçilmesi gerekecek. Sonraki ve kısa dönem için daha önemli direnç ise 6.26 seviyesinde. Orta dönem güç kazanımında söz etmek için bu seviyenin üzerinde kalınması önemli olacak. Destek seviyelerinde görülecek tepki alımları direnç seviyelerini geçmekte zorlanabilir.
Paylaş