Paylaş
İç piyasalar bayram tatilinde iken dış borsalar dalgalı bir seyir izledi. Geçtiğimiz hafta ‘delta varyantına’ bağlı vaka artışları ABD ve Almanya başta olmak üzere dış borsalarda sert düşüşlere neden olmuştu. Olası bir kısıtlama ve ekonomik toparlanma gecikebilir kaygıları öne çıktı. Dow Jones Endeksi (ABD) 35.000 seviyesinden 33.741 seviyesine kadar geriledi. Daha sonra gelen tepki alımlarıyla tekrar 34.800 seviyelerine ulaştı. Benzer görünüm Dax Endeksi (Almanya) için de geçerli. Hafta sonuna doğru borsalarda kayıplar önemli ölçüde telafi edildi. Yakından izlenen ABD 10 yıllık bono faiz oranında ise düşüş eğilimi sürüyor. Ancak kısa süre içinde yüzde 1.13 seviyesine çekilip tekrar yüzde 1.30 seviyesine çıkmasıyla görülen oynaklık oldukça dikkat çekici. Yükselen enflasyona rağmen güvenli liman arayışına bağlı gelen talep faizi baskılamış görülüyor. Hatırlanırsa haziran enflasyonu yüzde 5.4 olarak gerçekleşirken Fed faiz oranı yüzde 0.25 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon faiz makası oldukça açıldı. Bu durum uzun zaman sürdürülemez görülse de halen geçerliliğini koruyor. ABD doları ise değerlenmeye devam ediyor.
FİYAT AŞAĞI ÇEKİLİYOR
Dolar Endeksi geçen hafta 93.19 seviyesini test ettikten sonra 93.00 seviyesinin altına biraz geriledi. Diğer yandan petrol fiyatlarında gerileme var. Pandemide vaka sayılarının yeniden artmaya başlamasının yanı sıra OPEC+ grubunun ağustos itibarıyla petrol üretimlerini 400 bin varil arttırma kararı fiyatı aşağıya çekmeye başladı. Brent petrol 67.00 dolara kadar düştükten sonra tekrar 73.00 seviyesine ulaştı. Piyasaların yakından takip ettiği verilerden biri olan ABD haftalık işsizlik başvuruları tekrar artışa geçti. 17 Temmuz ile biten haftada 419 bin olarak açıklandı. Bu son iki ayın en yüksek verisi. ABD ekonomisindeki güçlü toparlanmanın zayıfladığı söylemek için bu data tek başına bir ölçü olmaz tabi ki. İstihdam, büyüme, enflasyon gibi başka veriler de önemli olacak.
Piyasaların kısa bir türbülans yaşayıp tekrar kayıpların telafi edilmesinde öncü merkez bankalarından gelen destekleyici mesajların katkısı var elbette. Yarın işleme başlayacak iç piyasalar da dışarıdaki toparlanma nedeniyle sakin bir başlangıç olası görülüyor.
MERKEZLERDE DEĞİŞİKLİK YOK
Gerek ABD Merkez Bankası (Fed), gerekse Avrupa Merkez Bankası para politikalarında bu aşamada değişiklik görülmüyor. En azından bir süre daha mevcut politikaların korunacağı mesajları her fırsatta veriliyor. Bu durum piyasalar için önemli bir referans olarak görülüyor. 22 Temmuz Avrupa Merkez Bankası toplantısında beklendiği üzere faiz ve politika değişimine gidilmedi, enflasyon hedeflerine ulaşana kadar para politikası çerçevesinin korunacağını açıklandı. Ayrıca, varlık alım programının aylık miktarında bir değişiklik olmayacağı vurgulandı. Başkan Christine Lagarde, “Euro bölgesindeki toparlanma devam ediyor fakat pandeminin gölgesi hâlâ üzerimizde. Enflasyonda bir artış var fakat bunun büyük oranda geçici olması bekleniyor” dedi.
YAKINDAN TAKİP
Geçtiğimiz günlerde 22 Temmuz toplantısında bir politika değişikliği için sinyal gelebilir türünden açıklamalar vardı. Bu yönde bir gelişme görülmemesi piyasalar açısından biraz rahatlama getirmiş görülüyor. Senato Bankacılık Komitesi’nde konuşan Fed Başkanı Powell, “Enflasyon rahatsız edici seviyelere ulaşsa dahi merkez bankasının ABD ekonomisini destekleyici duruşunu korumasını savunmuş enflasyonun geçici olup olmadığını yakından takip edeceklerini” söylemişti. Hatırlanırsa, yükselen enflasyon ve ekonomilerdeki ısınma ile birlikte geçtiğimiz Fed toplantılarından sonra erken parasal sıkılaştırma gündeme gelmişti. Pandeminin mutasyona uğrayarak vaka sayılarını arttırması, bunun kısıtlama tedbirlerini yeniden gündeme getirmesi acaba ekonomi üzerinde yavaşlatıcı bir etkiye neden olur mu? Bu durumda erken parasal sıkılaştırma veya faiz arttırımları biraz daha ileriki tarihlere ötelenir mi? Bunu zamanla göreceğiz. Geçtiğimiz günlerde ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) Direktörü Rochelle Walensky, delta varyantına karşı bir başka dönüm noktasından geçtikleri uyarısında bulunmuştu. Delta varyantı konusu ekonomik gündemin bir parçası haline gelmiş durumda. Vaka sayılarındaki artış veya gerilemeler piyasalarda karşılık buluyor. Duyarlılık artmış durumda.
ALTIN 1.800 DOLARIN ÜZERİNDE KALMAKTA ZORLANIYOR
Altın fiyatında (ons dolar) 1.750 seviyesinden başlayan yükseliş 1.834 seviyesini test ettikten sonra tekrar gevşedi ve 1.800 doların altına geriledi. Merkez bankalarının destekleyici açıklamaları ve ABD 10 yıllık bono faiz oranındaki düşüşe rağmen ABD dolarının değerli görünümünü koruması ve risk iştahının biraz artması altını zayıflatmış görülüyor. Ancak faize duyarlılık zayıflamış görülse de önemli parametrelerden biri olmaya devam edecek. Bazen kısa süreli uyumsuzluklar olabiliyor.
FAİZ, BORSALAR İÇİN ÖNEMLİ
Para ve sermaye piyasaları alternatif iki piyasadır. Genel olarak piyasa işleyişi gereği faizdeki bir hareketin hisse senetleri üzerinde karşılığı görülür. Dış borsaların (ABD, Almanya) yeni zirveler denemesinde uzun bir süredir Fed ve Avrupa Merkez Bankası’nın düşük faiz ve genişlemeci para politikalarının çok önemli bir payı var. Borsa İstanbul’un dış borsalara uyumda zorlanmasında ise yüksek faiz etkisini göz ardı etmek mümkün değil. İç piyasalarda gösterge tahvil faiz ile TCMB faiz oranının yüzde 18-19 seviyelerinde geziniyor. Bu açıdan dış borsalarda çıkış trendleri sürerken Borsa İstanbul’daki yükselişin zayıf kalması olağan karşılamak gerekir.
Paylaş