Paylaş
GEÇEN hafta bir önceki haftanın benzeriydi. Borsada zaman zaman görülen tepki alımlarına rağmen devam eden düşüş, döviz kurları ve tahvil bono faiz oranlarında ise çıkış trendi vardı. Dış piyasalarda Euro’nun değer kazanmasının yansıması olarak parite desteğiyle Euro/TL kuru yeni zirveler denedi, dolar/TL kuruna göre daha güçlü görüldü. Tahvil bono faiz oranlarındaki yükseliş ise yüksek enflasyon, merkez bankası para politikası, bütçe açığı gibi piyasadan ayrı bazı özel gerekçelerden besleniyor. Bir de piyasaların nedense kasım sendromuna dönüşen sıkıntılı görünümü eklemek gerekecek.
TAVIR DEĞİŞTİRİYOR
Son günlerde dikkat çeken bir diğer gelişme, yabancı yatırımcıların tavrında görülen değişim. Bunun ilk sinyallerini ülke ekonomilerinin risk ölçüsü olarak görülen CDS oranlarında (risk primleri) gördük. Türkiye’nin 5 yıllık CDS oranları eylül ayında 160 seviyelerinde iken kasım ayında 200’ün üzerinde seyrediyor. Daha somut gelişme veya realite ise Merkez Bankası’nın açıkladığı yabancı işlemlerindeydi. 10 Kasım haftası hisse senetlerinde 513 milyon dolar, tahvil bonoda 532 milyon dolar, toplamda 1 milyar doları aşkın yabancı satışı gerçekleşti.
FAİZ ELEŞTİRİLERİ
Gelen satış miktarı haftalık bazda son yılların en ciddi rakamlarından biri olarak görüldü. Yabancı yatırımcının tavır değişikliğine bir çok iç ve dış etkenler sayılabilir. ABD Merkez Bankası (FED) para politikası yani faiz artırım ve bilanço küçültme sürecinin başlamasıyla Türkiye gibi dış finansman ihtiyacındaki gelişen ülke piyasalarına olumsuz yansımalar bekleniyordu. Ayrıca iç gündemde beklenti ihtiyacının sürüyor olması, zorlaşan gündem, yüksek enflasyon, cari açık ve bütçe açığı gibi yumuşak karnımız sayılacak makro ekonomik veriler, 27 Kasım’da görülecek olan ABD’deki dava ile ilgili spekülasyonlar gibi bazı konu başlıklarını saymak mümkün. Öte yandan Moody’s’in Türkiye raporu moral vermekle birlikte piyasalar bu sıra bardağın boş tarafını görme eğiliminde.
Borsa özelinde belki dip not olarak vermek gerekirse son dönemlerde çok yakından izlenen Aselsan hissesine gelen kâr satışlarının etkisi ayrıca hissedildi. Yine ABD’deki dava bağlamında Halkbank da fiyat hareketleri yakından izlenen hisseler arasında. Diğer yandan cuma günü Cumhurbaşkanının yüksek faiz ve merkez bankası uygulamalarına eleştirileri dikkat çekti. Borsa İstanbul her ne kadar uyum sağlayamazsa da dış borsalarda ise iyimserlik sürüyor. ABD’de vergi reformunun Temsilciler Meclisi’nden geçmesi çıkış trendini sürdüren ABD borsalarına katkı yaptı. Dış piyasalarda altının ons/dolar fiyatı yatay hareketini sürdürüyor. İçeride ise altının gram/TL fiyatı kur etkisiyle yeni zirveler deniyor. Özetle, piyasalarda gergin ve sıkıntılı süreç devam ediyor. Önümüzdeki hafta olumsuz gelişmelerin belli ölçüde fiyatlanmasına bağlı olarak borsada tepki yükselişleri, faiz ve döviz tarafında kısa süreli gevşemeler görülse de mevcut trendlerin önümüzdeki hafta da korunması daha olası görülüyor.
BORSA DÜŞÜŞ TRENDİNDE
BORSADA tepki düşüş trendi devam ediyor. İlk destekler 105.000-103.500 olarak görülürken bu seviyelerin üzerinde tepki alımları görülebilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 100.000-99.200 seviyelerinde. Olası yükseliş denemelerinin dirençleri ise 109.000 ve 110.500 seviyelerinde bulunuyor. Destek noktalarında tepki yükselişleri görülse de satış baskısı korunabilir.
DOLAR/TL KURUNDA 3.94 ÖNEMİNİ KORUYOR
DOLAR/TL kurunda kâr satış denemelerine rağmen çıkış trendi devam ediyor. 3.94 zirvesi direnç olarak önemini koruyor. Bu seviyelerde kâr satışları görülebilir. 3.94 seviyesinin üzerinde kalınması durumunda ise çıkış hareketinin devamıyla birlikte kısa dönem 4.00-4.07, daha uzun dönem için ise 4.20-4.30 seviyeleri gündeme gelebilir. Geri çekilmelerde ilk destek noktası olarak görülen 3.84 seviyesinin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyacak. Bu seviyenin altında 3.79 ve 3.74-3.70 sonraki tutunma noktaları. 3.94 seviyesini geçemeyen çıkış denemeleri kâr satışlarıyla karşılaşabilir.
Paylaş