TBMM Başkanı Köksal Toptan, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in sigara yasaklarıyla ilgili mantık dışı sözleri için "Şaka yapmış olmalı", diyor.
Keşke öyle olsa ama hiç sanmıyorum. Şahin diyor ki, "Vatandaşımızın zaten elinde bir sigarası kaldı. Ona da fazla müdahale etmeyelim"... Böyle şaka mı olur? Bunu söyleyen Adalet Bakanı yarın, "Vatandaşımızın elinde bir tabancası kaldı. Ona da fazla müdahale etmeyelim, düğünlerde filan havaya serbestçe ateş açsın" veya "Polisimizin elinde bir rüşveti kaldı. Ona da fazla müdahale etmeyelim", derse şaka deyip geçiştirecek miyiz?
Bakan Şahin, "Kanun teklifi görüşülürken maddelerinin Türkiye gerçeklerine uygun şekilde yeniden gözden geçirilmesinde ve uygulama kabiliyeti olacak bir hale getirilmesinde yarar olduğunu düşünüyorum", diye devam etmiş. İki hafta önce bu yasa teklifi, milletvekillerince mutlaka sulandırılmaya çalışılacaktır, aman tütün tüccarlarının oyununa gelmeyelim demiştim. İlk sulandırma girişiminin bir bakandan geleceğini beklemiyordum doğrusu.
Adalet Bakanı, yasanın uygulamada zorluk getirceğini, yasakların denetlenemeyeceğini iddia etmiş. Merak etmesin, eğer gerekli önlemler alınır, yasanın uygulamasına yönelik yönetmelikler doğru çıkartılırsa hiç sorun olmaz. Yeter ki siz insanların başkalarını zehirleme özgürlüğü olmadığını zihnen kabul edin.
Tüm sorun bu noktada düğümleniyor. Adalet Bakanı Şahin, belli ki sigara içmeyi bir hak, bir özgürlük olarak gören çarpık mantığın esiri olmuş. Evet sigara içmek bir hak ama sadece ve sadece yanlız başınayken kullanılabilecek bir hak. (sigarayason.com)
Kirlenmek mi güzel temizlenmek mi
n Omo’nun "kirlenmek güzeldir" temalı reklamındaki esprili hoş mesajı beğenenlerden olmama rağmen, Beşiktaş’taki açıkhava çalışmasını görünce tek tepkim "iğrenç" demek oldu.
Koca bir duvara dev boyutta, kabartma kazak motifleri yapıştırmışlar. Kir içindeki giysi kabartmalarıyla; temizlemesi kolay olduktan sonra insanların eğlence ve oyun dahil bazı işleri üstlerini, başlarını kirletmekten çekinmeden yapabilecekleri mesajı verilmeye çalışılmış. Ancak fikir öylesine kötü ve özensiz uygulanmış ki ortaya çok sevimsiz ve itici bir görüntü çıkmış. Reklam panosu verilmek istenen temizlik kolay imajından çok görüntü kirliliği yaratma amacına hizmet etmiş.
n Nişantaşı’ndaki kebapçılardan biri olan Komşu’nun sahibi, garsonların ter kokusuna çare bulmuş. Hepsinin koltukaltına botoks yaptırmış. Ter bezlerini felce uğratıp, terlemelerini önlemiş. Yaptığı işin doğruluğundan emin medyaya övünüyor. Önce Ayşe Arman yazdı, ertesi gün Sabah gazetesi haber yaptı.
Botoks yaptırıp, ter bezlerini felç etmek kirliliğin çaresi değil ki. Medeni ülkelerin, medeni restoranlarının, medeni garsonlarının hepsi botoks mu yaptırıyor da, ter kokmadan servis yapmayı beceriyorlar. Terlemek güzeldir...
n Mardinli kadınlar, JohnsonDiversey ve Kagider işbirliği ile muhteşem bir projeye girişmişler. Mardin’e has bir sabun olan "bıttım"ı üretip, endüstriyel ürün olarak önde gelen otellere pazarlıyorlar.
Yabani fıstık bıttımın yağından üretilen yöresel sabunun saç dökülmesi ve kepeğe iyi geldiği biliniyor. Mardinli kadınlar JohnsonDiversey’nin ÇATOM’un desteği ile kurduğu atölyede el yapımı bıttım sabunu üretiyorlar. Üretilen sabun JohnsonDiversey tarafından satın alınarak, lüks otel ve tatil köylerine pazarlanıyor. Bıttım sabununu satın alıp müşterilerine sunan seçkin oteller arasında Rixos, Crowne Plaza, Holiday Inn ve Güral apanca Wellness Park bulunuyor.
Proje benim çok hoşuma gitti. Alın teri daha da güzeldir...