Paylaş
Yüzyılın en büyük sorunu obezite deniyor.
Aşırı kilolu çocukları, kadınları, adamları parmakla göstererek “Bak gördün mü?” diyenlerle beraber ben de; “Vah vah vah!” diye başımı onaysallıyorum.
Oysa bence esas sorun obezite değil.
Obezite, yüzyılın sorununun sonucu.
Sorunun kendisi PSİKOLOJİK ÇÖKME!
Ben kendi neslimden, kendimden farkındayım.
Etrafımda;
İlaç kullanmayan,
Tansiyon hastası olmayan,
Kalpten gitmeyen, kanserle boğuşmayan,
Panik atak nedir bilmeyen,
O psikolog senin, bu psikiyatr benim gezmeyen,
Saçları erkenden dökülmeyen çok az insan kaldı.
Herkes HASTA!
Sürekli depresyondayız.
Ve haklıyız.
Nasıl olmayalım?
Evlensen bir türlü, evlenmesen bir türlü.
Evin olsa dert, olmasa dert.
Anne olsan bir türlü, olmasan bir türlü.
Çocuk okutmak... en büyük dert.
Para, asla yetmiyor.
(Pardon ama; “Oha yani!” demem gereken yerdeyim ve dedim gitti!)
Biliyor musunuz, biz ikinciye hamile olduğumuzu söylediğimizde herkes şoka girmişti.
Ailemiz bile!
Deli sandılar bizi.
Üstelik eşim de ben de tek çocuk değiliz ki şoka girsinler!
Ama girdiler...
Oysa bizim gibi “geliştirilmiş” neslin daha çok çocuk doğurabilir ve sağlıklı mutlu olabilir olması gerekmez mi?
Kendimize güvenen, okumuş, ekmeğini her daim taştan çıkarabilecek nitelikte insanlar olarak...
Ve aynı zamanda bir o kadar haklı olarak bencil;
Yaşamayı, gezmeyi, eğlenmeyi, spor yapmayı, özgür olmayı
Da
Aynı anda çok sevdiğimizden
Ve deeee
Çok mükemmel olmak zorunda olduğumuzdan
BUNALIMda olan bizler!!!
İşte sorun bu!
Ben; genç nüfus ve hangi “takım” daha fazla “taraftar” sahibi olacak derdini geçtim.
KAFA sağlığımız CİDDİ tehlikede!
Hele bunu çözelim, gerisi kendiliğinden gelir bence.
Tayna niri niri niri nom
Lay la laaaay hoppaa!
Haydi hayırlısı...
Ben de mi sıyırdım ne?!J
Yonca
“Huni”
Paylaş