Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - Kelebek
Yonca Tokbaş - KelebekYazarın Tüm Yazıları

Trabzon’dan celduk horon tepmeye daaa!

Yer Dubai Amerikan Üniversitesi’nin 900 kişilik seyirci kapasitesi olan oditoryumu. Günlerden 23 Nisan 2010, Cuma.

Haberin Devamı

23 NİSAN ÇOCUK BAYRAMI/DUBAİ FOTOGALERİ

 

70 farklı ülkeden 250 çocuk sahne arkasında, 70 ayrı milletten 900 kişilik seyirci de doldurmış salonu, iğne atsan yere düşmez, merakla bekliyorlar ne çıkacak diye karşılarına. Sultans of Dubai adında bir kadın grubu, koymuşlar kafaya, THY ve PINAR’ ın ana sponsorluğunda, Dubai’deki Türk Konsolosluğu’ nun tam desteği ve Türk-İş Konseyi’ nin de yardımıyla kasırga gibi esip organize etmişler “23 Nisan Çocuk Bayramı’ nı”. Yüzlerce insanı bir araya getirip demişler elde edilen gelir, olduğu gibi gidecek yardıma ihtiyacı olan çocuklara! Gösteri tam başlayacak, bir an “Garip bir sessizlik mi oldu ne?” derken millet içinden, mikrofonda Trabzon aksanıyla bir adam gümbür gümbür: “Trabzon’dan celduk horon tepmeye daaa!” diyor ve elinde davulu, yanında zurnacısıyla başlıyor ortamı inletmeye. Sahnenin diğer köşesinden, 11 küçücük kız çocuğu Fidan, Esma, Feyza, Tuğçe, Ezgi, Büşra, Pelin Su, Aslı, Işıl, Demet ve Hülya üzerlerinde tam 7 kiloluk gülle gibi rengarenk yöresel kıyafetleriyle ve de hani sanki kuş kadar hafiflermişcesine akıllara durgunluk verecek kadar güzellikte horon teperek giriyorlar sahneye! Çok isterdim Dubai’den naklen canlı yayın yapabilmeyi sizlere. Bakarsınız o da olur seneye!

Haberin Devamı

Yonca

“muhabir”

 

Trabzon’dan celduk horon tepmeye daaa

 

Avuçlarımız acıdı

Bu çocuklar ta Tonya Trabzon’dan kalkıp geldiler Dubai’ye. Dubai’de yerleşik Türk aileleri sahiplendi çocukları. Sabahın köründe uçaktan indiklerindeki heyecanlarını mı anlatsam, durup durup “Abla ben ne şanslıyım, şuna bak annem yaylada ben Dubai’de!” diyerek sürekli teşekkür etmelerini mi, telefonda ağlayan annelerini: “Anne ağlama burada herkes çok şefkatli, bak sana buradaki annemi vereyim de konuş rahatla!” diyerek teselli etmelerini mi, bunlara şahit olan bizlerin sürekli iki göz iki çeşme ağlamasını mı, oyunları bittikten sonra 900 seyircinin 900’ünü birden ayağa fırlatıp avuçlar patlayıncaya kadar alkış almalarını mı? Salondaki insanların tümü, size yemin ederim istisnasız şoka girdi. Koreli bir arkadaşımız tam; “Ben hiç böyle bir olay beklemiyordum, şoktayım!” derken, sahneye Koreli çocuklar çıkınca, kız iyice kafayı yedi! Japon çocuklarının, Rus çocuklarının, Hintlilerin dansı derken; bizim yaşları 3-5 arası minik Türk kızlarının turuncu tütüleriyle yaptıkları o bale gösterisi de seyirciyi kırdı geçirdi. “Ayol daha bu birincisiydi...” filan derken biz hatta, seneye yapılacak organizasyonda sponsor olmak için insanlar resmen sıraya girdi. Daha ne anlatayım ki ben size, ne? Dubai Konsolosumuz Ümit Yalçın ve eşi muhteşem kadın Gül Yalçın’a ayrıca teşekkür etmem lazım. Bir kadın bir ömre bedel kardeşim. Bu kadar. Tanıdığım gelmiş geçmiş en iyi diplomat Necati Utkan ve dünya tatlısı eşi Füsun Utkan’dan bugüne, ilk defa böylesi harika diplomatlar görüyorum. İletişim nasıl kurulur, insanlar nasıl birleştirilip kucaklanır konularında örnekler her saniye hepimize.

Haberin Devamı

Yonca

“duygudolu”

 

Helal olsun valla!

Halk Oyunları Öğretmeni Yusuf Kurt, Müdürleri Abdullah Malkoçoğlu, müzisyenleri Ali Kemal Aktaş, Sinan Aktaş ve sınıf öğretmenleri güzel gözlü Hacer Lermi’nin bu güzel çocuklar hakkında anlattıklarını dinlerken çok etkilendim. Hele hele Hacer öğretmenin de doğma büyüme Tonyalı olduğunu, dönüp gelip memleketindeki çocuklara öğretmenlik yaptığını duyunca boynuna sarılıp ağlamak istedim.

Size bir şey söyleyeyim mi, biz hiç bilmeden çok boş konuşan insanlarız. Oturduğumuz yerden ümitsizlik nameleri döşeniyoruz sürekli. Oysa bu ülkede kar yolları kapattığında dozer bulup yolu açtırıp öğrencilerine gitmek için uğraşan öğretmenler; o karda buzda imkansızlıkta kızı okulundan geri kalmasın diye evladını sırtlayıp saatlerce karlar içinde taban teperek çocuğunu okuluna bir gün aksatmadan götüren anneler varken, gelecekten korkmak, ümitsizliklerden bahsetmek büyük ayıp. Biz, inanılmaz büyük bir özveriyle çalışan bu güzel insanları destekleyip yüreklendireceğimize, morallerini bozuyoruz ha bire. Çocukların hiç şımarık olmadan da çocuk olunabileceğini gösteren halleri, terbiyeleri, sohbetleri beni bir anne olarak çok etkiledi. Tonya Trabzon Seyit Ayhan Güner İlköğretim Okulu öğrenci ve öğretmenleriyle tanıştığım, onlarla oturup unutamayacağım kadar eğlenceli ve düşündürücü bir sohbet edebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Dubai’de eşi benzeri gerçekten görülmemiş böylesi harika bir organizasyonu gerçekleştirmek için o kocaman yüreklerini olduğu gibi ortaya koyan Sultans of Dubai’ nin tuttuğunu koparan örnek kadınlarını da huzurlarınızda selamlıyorum. Helal olsun size! Aklımıza koyduğumuzu yaparız. Kimse tutamaz bizi.

Haberin Devamı

Bunu çok iyi biliyorum işte.

Yonca

“gururla”

 

Son Nokta

Hayatta hiçbir şey tek başına olmuyor. Hiçbir şey! İnsanın destek alabilecek olduğu, güvenebilecek olduğu, takım çalışması yapabilecek olduğu birileri olduğu zaman, hiçbir şey de kötü olmuyor. Eğer Rawaj International’ ın Kurucusu ve Yöneticisi Lale Ansingh olmasaydı mesela... bilmiyorum bu organizasyon bu boyutta olur muydu? Lale hedefleri en baştan yüksek koydu. Hiç tereddütsüz hem de. Bize güven verdi. Destek verdi. Abu Dhabi Büyükelçimiz Vural Altay’a da teşekkür etmem şart. Vural Bey’de inanılmaz destek verdi. Abu Dhabi’de muhteşem bir 23 Nisan balosu organize edildi. Büyükelçimiz hem Trabzon’dan gelen çocukları karşılamak için Dubai’ ye geldi. Hem de bu güzel çocukları Abu Dhabi’de ağırladı... Yaşadıklarımızın güzelliğini anlatsam sanırım bu yazı asla bitmez. Zira çocukları konuk eden ailelerin anlattıklarını dinlerken, hepimiz ha bire ağlıyoruz. Çocuklarımız, kendi söylediklerine göre asla unutamayacakları hatıralarla yuvalarına vardı.

Haberin Devamı

Bize de arkalarından mahsun kalmak kaldı...

Yonca

“teşekkürname”

 

 Trabzon’dan celduk horon tepmeye daaa

 

Yazarın Tüm Yazıları