Paylaş
Ya bakın anlatmalara doyamadım, doymayacağım da, ısrarla söylüyorum:
İnanın ki süper bir gençlik var ortamda, biraz destek, biraz ilgi gerek.
Toplum Gönüllüleri Vakfı gençler için gençlerle çalışıyor ve TOG Bazar’ın 6’ncısı yarın Esma Sultan Yalısı’nda yapılıyor.
Bu sene TOG Bazar’da hedef 400 bin TL toplayıp Toplum Gönüllüsü gençlerin sosyal sorumluluk projelerine aktarmak.
Geçtiğimiz yıl TOG Bazar’ı 1700 ziyaretçi gezmiş ve 329 bin TL gelir elde edilerek TOG projelerine aktarılmıştı.
Bu sene katkı sağlamak amacıyla sanat ve iş dünyasının genç kuşakları da tişört tasarladılar.
Ezgi Kramer, Buse Terim, Aslı Tandoğan, Yasemin Dormen, Esma Karamancı, Pelin Akın, Nazlı Soylu, Nazlı Yazıcı, Ferhan Şensoy, Pınar Sabancı, Irmak Köseoğlu, Begüm Eyilik ve Zeynep Köseoğlu gibi isimlerin bulunduğu bu genç kadınlar TOG için çok özel tişörtler tasarladılar ve her biri 50 TL’den satılacak bu tişörtlerden elde edilen gelir TOG Gönüllüsü genç kadınlara yönelik yürütülen “Kadın Hakları Eğitici Eğitimi” projesinin hayata geçmesine katkı sağlayacak.
Giriş ücretinin 25 TL olduğu TOG Bazar’ın tüm organizasyonu gönüllüler tarafından yapılıyor.
Yarın Esma Sultan’a herkesi bekleriz efendim.
Yonca
“Bazarcan”
iTablet krizi
Annem, teyzemin kızı, torunu, kayınpederim, çocuklar, bütün kuzenler; yani yedi sülale Twitter’dan anlaşıyoruz, konuşuyoruz, görüşüyoruz.
Cırt Instagram, cik twit derken devamlı kuş ciklemesi var her yerde.
Hay kurban olduğumun sanal alemi, resmen bütün hasretlere son verdi yahu. Sanırsınız her an dip dibeyiz. Her şeyden anında 3 boyutlu haberimiz var artık.
Geçen akşam uzun bir sessizlik oldu. Derken Hüner kuzen şöyle bir cümle twit’ledi:
“Ay tabletim evde kalmış kaç saattir twit atamadım, özledim!”
Annem’den cevap geldi anında: “Tabletsiz yola çıkma!”
Gülme tuttu beni.
Eskiden çok sevdiğim “Ayşegül İtalya’da” serisi şimdi oldu “Ailem sanal alemde”!
Yonca
“iSanal-iAile”
Süt anneliği
Benim iki tane süt çocuğum var. Oğlumun da bir süt annesi ve üç süt kardeşi.
Oğlum dört aylıkken, ikizlerinden biri aniden hastalanan ve hastaneye kaldırılan arkadaşım öyle çaresizdi ki, sütümü sağdığım gibi hastaneye koştum.
Evde kalan diğer minicik ikizi de gidip emzirdim. Hayatımda yaşadığım en inanılmaz deneyimdi.
Sonra iş güç yüzünden sütüm erken kesildi. Kahroldum. Buzluktaki anne sütü stoklarımın bitmesine iki-üç gün kala, Dubai’ye iş seyahatine gelen bir arkadaşımın arkadaşının hâlâ emzirdiğini ama bebeğini bırakıp gelmek zorunda kaldığını duydum.
Üstelik sütü de bol olduğundan mecburen otelde sağdığı sütleri atmak zorunda kalıyormuş.
Bunu duyar duymaz aradım, “İznin olursa, sağdığın sütleri oğlum için almak isterim” dedim. Hemen kabul etti ve böylece sayesinde oğlum bir ay daha anne sütü aldı.
“Nereden çıktı Yonca bu süt anneliği durduk yerde!” demeyin. Çok önemli.
Eskiden bu kadar yaygın olan bir şey, neden şimdi hiç konuşulmuyor, bir fikrinize düşsün diye yazdım.
Sütü bol olan anneler, olmayan annelerin imdadına yetişebilir.
Bilgi, ilgi ve fikrinize...
Yonca
“sütçü”
Paylaş