Gezi’den beri içimde kalanlar

Gezi Parkı sayesinde demokrasiyi anlamak istiyoruz.
2- Demokrasiyi sindirmek zaman alacak. Sabırlı olmak gerek.
Ya sabır ya sabır ya sabır... (İnanmaya devam...)
3- Çocuğunuz size “hayır” diyebilmeli. Bu iyi bir şey.
4- “Etraf ne der”, “Seni de içeri alırlar” gibi her türlü orantısız baskıdan kaçınalım.
5- Her çocuk ve genç kendine ait görüşlere sahip.
Hepsi özgür birey olma yolunda. Bırakalım da olsunlar lütfen. Bize uymasa da fikirleri, gülüp geçebilmek, saygı gösterebilmek büyük meziyet...
6- Gençlerin verdikleri hoşgörü ve anlayış dersini alalım yeter.
7- Nişantaşı’nda da giyim kuşam kodları var, Fatih’de de. Biri için yeterince açık değilsin, öteki için yeterince kapalı değilsin.
O seni, sen beni, öteki bunu sürekli ötekileştiriyor. Herkes kendine baksa ve başkasını yargılamakla değerli zamanını harcamasa pek iyi olacak.
8- Ben ülkemin her yerinde sorunsuzca dolaşabilmek istiyorum.
9- Aynı restoranda içenle içmeyen yan yana takılsın. GeziCiler bunu yapıyordu, buna tahammül edilemedi işte. Tahammülsüzlük üzücü.
10- Neden bizdeki Vali bir türlü istifa edemez? Neden bizdeki “baş” yanlış olduğunu düşündüğü şeye “hayır” diyemez?
Neden büyükler koltuğunu asla küçüklere bırakamaz?
Neden kimse kendi yerine kendinden daha iyi birini yetiştirmeyi istemez, düşünmez?
11- Herkesi sürekli haksızca yargılayan, fişleyen, gaza boğan, damgalayan, tutuklayan ve içeride unutanlar mı barıştan ve çözümden bahsedenler? Tam komedi.
12- Yalan söyleyemem diyen müezzin mi, yalan söyle diye diretenler mi?
13- “Sed lex dura lex” Latince’de “Kanun zordur ama kanundur” demek. Avukatları durduk yerde götüremezsin. Evinde oturan masum insanların evine gaz basamazsın. Duran insanları durdu diye sorgulayamazsın.
Sed lex dura lex yani...
14- “Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar” deyimini yerle bir etmek istiyorum. Tıpkı “Kızını dövmeyen dizini döver” gibileri de yok etmek istediğim gibi.
15- Gezi Parkı’ndaki alakasız tipleri ciddiye alan yoktu.
Birileri onları haddinden fazla önemsemeyi bir gaz sıkma bahanesi olarak kullanana kadar...
16- Polisin şiddeti yanlış ve orantısızdı, kabul edilebilir değildi.
Ve çok uzatıldı...
17- Vali Mutlu’nun açıklamaları Freddy’nin Kabusu gibi.
Hâlâ unutamıyor, hâlâ aklıma geldikçe kahroluyorum.
18- Kobay gibi hissediyorum kendimi. Bize sıktıkları onca gazla ne yaptıklarını, Çernobil gibi kim bilir kaç sene sonra anlayacağız...
19- Komplo teorisyenliği bir hastalık gibi. Sürekli teori üretimi var her yerde. Herkes kendininkinin en iyi ve doğrusu olduğuna da emin.
Hiç kurmuyorum, hiçbirine de inanmıyorum. Ben doğru olduğunu hissettiğim şey neyse o diye düşünüp yaşıyorum.
20- Doğanın katledilmesini ve AVM’ler yapılmasını istemiyorum.
21- “Gezi Parkı süreci sonrasında bu işten ciddi bir lider çıkmazsa ne olacak?” sorusu içimi kemiriyor.
Ağaçlar için yan yana gelenler, hangi siyasi çatının ve liderin altında birleşirler?
22- Düşünce, yazma özgürlüğüm ben ölene kadar benimdir.
23- AKP gerçekleri görmek istemiyor. Görüyor.
24- Hayatımda ilk defa Meclis’e gittim. Biz çocuklara bağırmamayı öğreteceğiz diye yırtınalım, en baştakiler sabahtan akşama kadar ha bire bağırsınlar. Meclis’te dövüşen ve sesli şiddet uygulayan adam, tabii gazı sıktırır bize.
Büyük hayal kırıklığı...
25- Gezi mizahı sayesinde attığım kahkahalara doyamıyorum, unutamıyorum.
Mizahsız kalmayalım yeter.
26- Sırrı Süreyya Önder müthiş bir insan. Gerçekten.
27- Sanatçının önemi anlaşıldı değil mi? Onları ne olursa olsun korumalıyız.
28- LGBT’ye çok teşekkürler! En büyük önyargıları onlar kırdırıyorlar. İyi ki varlar.
29- Eleştirin. Ben tahammül edemediğim gazeteyi de alıyorum ve okuyorum.
Farklı görüşleri de bilmek zorundayız.
Tahammül edemediğimiz yazar da yazabilmeli, görüşlerine asla katılmadığım bir gazeteci de olabilmeli.
30- Meclisteki tüm partilerden ve tüm sistemden çok sıkıldım.
Yok mu bu ülkede harbi taze ve lider ruhlu birkaç yeni insan?
Hep aynı hep aynı...
31- Herkes diktatörlüğe laf ediyor ama kendi de diktatör gibi konuşuyor. Lütfen dikkat.
Yani...
Eşitlik, kardeşlik, özgürlük, hoşgörü!
Metallica’dan gelsin hemen şimdi... Nothing else matters!*
Yonca
“k-Alay”
* Başka hiçbir şeyin önemi yok...