Paylaş
Çocuk olmak öyle güzel ki!
Keşke boyu büyümüş ama aklı kıt kalmış insanlarımız da, içlerindeki çocuğa sahip çıkabilselermiş.
Keşke politika denen arenada cirit atan aslanlarımız, kaplanlarımız ve tüm soytarılarımız, bir çocuk yüreğiyle hareket edecek kadar temiz gönüllü kalabilselermiş.
Ama yok!
Bizdeki büyük insanlar, çocukluklarında “Bana ne bana ne, ben yapmadım o yaptı!” diye hep karşısındakini suçlamaya, sorumluluk almamaya alıştıklarından,
Tartışmak yerine kavga etmenin, konuşmak yerine bağırmanın alkışlandığı ortamlarda yaşadıklarından,
“Sana vurana, sen de vur!” politikalarıyla yoğrulup
Alaycılıkla, hor görmeyle, “Sen küçüksün aklın ermez!” diyerek geçiştirilmeyle büyütüldüklerinden
Farklı, özel, özgün olmanın yasak ve yadırganan olduğu; bir örnek, sıradan, aynı ve hatta taklit olmanın onay gördüğü bir toplumda barındıklarından...
Yani,
İnsan yerine koyulmadıklarından,
İnsan yerine koymayı da bilmiyorlar.
Dahası, insanı insan yerine koymayı bilmedikleri gibi insanları; sınıflara, dinlere, mezheplere, kökenlere ayıracak kadar tehlikeli yaratıklara da dönüşebiliyorlar.
Savaşcı,
Göze göz, dişe dişci,
Sorumsuz,
Düşüncesiz ve “lafının nereye gittiğini bilmezci” olabiliyorlar.
Buraya kadar okuduklarınızı,
Birbirimizi “birşey” olup olmamakla suçlama halimizden çok bunaldığım, utandığım ve kınadığım için yazdım.
Ben, haberlerde çıkan bu “karşılıklı köken kanıtlama savaşlarını” çocuklarım görmesin diye kanal değiştirmek zorunda hissediyorum.
Bu rezilliği büyüklerden öğrenmesinler diye!
Çünkü onlarda böyle art niyetli duygular yok.
İşte asıl kendimizden utanmamız gereken özelliğimiz budur!
Eğer biz hala birbirimize “Sen osun busun!” diye “çamur” atabiliyorsak,
Eğer biz hala daha kendimizi “O ya da bu” olmadığımızı kanıtlamak zorunda hissediyorsak...
Biz hakikaten, hem zeka hem duygu seviyesi düşük,
İnsanlık anlayışı eksik,
Eğitimden nebze ders almamış,
Aileden görgü kapmamış...
Bir takım canlılarız.
Benim bildiğim, gördüğüm, aldığım aile eğitimi, örfü, adeti, terbiyesi “kimlik” sorgulamazdı.
İnsan olmaya bakardı.
Biz şimdi böyle olduk öyle mi?
Kökene göre dost düşman belirleyen bir tür,
Dine göre dost edinen bir cins,
Irka bakan bir zihniyet...
Vay halimize!
O yüzden başta dedim ki,
Siz onu bunu bırakın,
“Çocuk” olmayı, “Çocuk” kadar olabilmeyi bilin...
O yüzden aşağıda size bir link verdim.
Eskiden kalmadır kendisi.
Okuyun da,
Çocuktan alın dersinizi!
Yonca
“sinirli”
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=7590400&yazarid=232
Paylaş