Benim içime sinmedi

Korkarım sinmeyecek.

Moderatör haksızlık ve terbiyesizlik yaptı evet.

Peres damara bastı, hali tavrı çok yakışıksızdı, provoke etti evet.

Evet birilerinin birilerine haddini bildirmesi gerekirdi artık, ona da evet.

Ama benim için, insanın kimliği veya sıfatı her ne olursa olsun, had bildirmenin bile bir asaleti olmalıdır ki, bir başbakanın nasıl olmasın!

Ben bu çıkışta hiçbir asalet göremedim.

Diyeceksiniz asalet arayan mı var?

Doğru,

Yok.

Biz asaleti unutalı, istemeyeli, aramayalı zaten çok çok çok uzun zaman oldu.

Hadi onu geçelim.

Ama ben bu çıkışta,

Akılcı bir yapıcılık da göremedim.

Hatta komplo teorisi de göremedim.

Keşke herşey o kadar düşünülmüş olsaydı da, hakikaten çalışılmış bir “oyun” başarıyla mutlu sona gidecek olsaydı.

Keşke.

Hani eğer bu “tavır” haksızlık karşısındaki isyanın tamamen içtenlikle dışa vurumuduysa,

Ben de aynı samimi içtenlikle bu çıkış ve gidişin ne altından, ne ucundan, ne de sonundan hiç de yapıcı bir sonuca varacakmışız gibi hissetmiyorum.

Yanılmak istiyorum.

Haksız çıkmak da istiyorum.

Bugüne kadar,

Kendi içimizdeki en basit krizleri bile yapıcı bir şekilde çözmek yerine, benzer çıkışlarla daha büyük ve yıkıcı krizlerin çıkmasına neden olmuşken,

Bu savaşa, bu şekilde yapılan bir çıkışla çözüm bulunabileceği fikri bana çok uzak geldi.

Yani,

Ülkesindeki % 47’ lik “avantajı” yapıcı çözümlere değil de, yıkıcı bir güce çevirebilen bir liderin, İsrail-Filistin sorununu bu şekilde çözebileceği fikri bana fazla iyimser geldi.

“Bugüne kadar usul usul söylendi olmadı, belki silme tokat işe yarar” görüşü hele,

“E canım bundan öncekiler de çalıp çırpıyordu, bari bunlar çalışıyor!” tutumu ile,

Tıpa tıp aynı yavanlıkta geldi.

Sesi soluğu “çıkamayan” Arap dünyasının ihtiyacı olan lider boşluğunu doldurup da, bu kanayan yarayı iyileştirip; medeniyetten, demokrasiden, hak ve hukutan habersiz yaşayan Arap toplumuna, demokrasi ve medeniyet örneği olacak olsak hadi yine bir derece diyecektim ki...

Onu da diyemedim.

Çünkü biz;

Medeniyet, demokrasi, özgürlük, barış, birlik kavramlarında örnek ve öncü olmayı hedefleyeceğimize,

Çok uzun zamandır giderek daha fazla Araplaşan, demokrasiden, hak ve hukuktan uzaklaşan,

Monarşiye, diktatörlüğe sıcak bakıp cehaleti pohpohlayan

Tanımı gericilik kapsayan “mahalle baskısı” ile, yolsuzlukla, haksızlıkla rant sağlayan bir ülke olmayı tercih eder olduğumuz için diyemedim.

İşte bu yüzden,

Olan biteni hiç mi hiç içime sindiremedim.

Yonca

“Betim”