Paylaş
Hiçbir şey kolay değil; ama hayat gerçekten zormuş.
Biliyorum senin de hayatın çok zor. Ama ben küçük olduğum için de daha kolay değil.
Benim hayatım neden zor biliyor musun Anne?
Çünkü aslında kabiliyetliyim. Yani bunu hava atmak için demiyorum. Ama sanırım öyleyim ve bunu kimseyi kırmadan söylemek bile çok zor.
Ayrıca bu hem iyi, hem de çok kötü. Çünkü kabiliyetli olunca insan, yapacak daha fazla işi oluyor. Bir de hangi kabiliyetinin daha iyi olduğuna karar vermesi gerekiyor. Oysa ben seçim yapmak zorunda olmayı istemiyorum. Karar vermek bana çok zor geliyor. Siz de bana sürekli karar ver diyorsunuz. Neden karar vermek zorundayım ki?
Kabiliyetim olan her şeyi özgürce ve çokça yapmak istiyorum. Diğer şeylere vakit harcamak, boşuna yorulmak istemiyorum.
Benim hayatım da çok zor ve yorucu Anne. O yüzden bana birazcık yardımcı olsan, tarih ödevimi beraber yapsak...
Olur mu?
....
Olur!
Hatta bence gel şu anda tarih ödevini unutalım ve birbirimize sarılıp uyuyalım!
****
Yemek sofrasında şaşkınlık içinde dinledim yukarıda yazdığım cümleleri kızımdan. Bir ara gözleri dolarak anlattı bunları bana. Çok fena oldum. Üzüldüm. Hak verdim.
Haklı çocuk.
Çünkü hayat sürekli almak istemediğimiz kararlardan yana. Almak istediğimiz kararlar nedense hep çok aykırı oluyor ve hep taş çıkıyor karşımıza.
Dağıldım kaldım. Ne cevap vereceğimi bilemedim. “Düşünelim beraber...” dedim.
Yatıp uyuduk. Yani o uyudu. Ben düşündüm.
Düşünüyorum.
Hala.
Yonca
“cevapsız”
Rakılı dip not: Yine yeni ve yeniden bir rakı-balık-kadın yazısı yazma zamanıdır... Tez yazıla.
Paylaş