"Halkı kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmek" suçunu işlediği gerekçesiyle "hapis yatan" kişi, "mevcut Anayasa"ya göre, Başbakan olabiliyor mu?
Olabiliyor.
Seçim sırasında hapiste bulunan kişi, milletvekili seçilip Meclis’e girebiliyor mu?
Girebiliyor.
Atatürk ilkeleri üzerine "yemin" eden milletvekili, "Atatürk ilkelerini Anayasa’dan çıkarmak lazım" diyebiliyor mu?
Diyebiliyor.
"Kardeşlerime terörist diyemem" diyen milletvekili var mı?
Var.
"PKK’ya karşı acil ateşkes" isteyen milletvekili var mı?
Var.
"Ermenilere karşı korkunç katliam yaptık, inkár edilmesin, Türkiye bunu kabul etmeli" diyen milletvekili var mı?
Var.
"Türk ordusu silah bıraksın" diyen milletvekili, Türk ordusunun ihtiyaçlarının görüşüleceği Meclis Savunma Komisyonu’na üye olabiliyor mu?
Olabiliyor.
"Mevcut Anayasa"nın hükümlerine aykırı olduğu için, Anayasa Mahkemesi tarafından 3 defa kapatılan zihniyetin partisi, "mevcut Anayasa"ya göre, iktidara gelebiliyor mu?
Gelebiliyor.
"Bölücülük" suçlamasıyla, yine Anayasa Mahkemesi tarafından, yine 3 defa kapatılan bir başka zihniyetin partisi, Meclis’e girebiliyor mu?
Yargılanması gereken milletvekilleri, yargılanmamakla kalmayıp, kendileri için "af yasası" çıkartabiliyor mu?
Çıkartabiliyor.
Özgeçmişinde, "Fazilet Partisi kongresinde genel başkan adayı oldu... Fazilet Partisi’nin kapatılmasıyla birlikte..." diye cümleler bulunan milletvekili, "mevcut Anayasa"ya göre, Cumhurbaşkanı olabiliyor mu?
Olabiliyor.
*
Var mı dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir özgürlük?
Yok.
*
İyi de güzel kardeşim... Daha nasıl "özgürlükçü" olabilir ki bir Anayasa?