Paylaş
Recep Tayyip Erdoğan ‘zihinsel dönüşümün’ birkaç farklı alanda da lideridir. Ve bu dönüşümlerden her biri onu tarihte kalıcı şekilde var edecektir.
Düşünsenize, ‘Milli Görüş’ fikrinin önderi Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel hükümeti döneminde, Başkan seçildiği TOBB’dan çilingir ve polis marifetiyle çıkartılmıştır. Erbakan’ın kurduğu Milli Nizam Partisi kapatılmış, kendisi yurtdışına bir anlamda sürgün edilmiştir. Hocanın daha sonra kurduğu Milli Selamet, Refah, Fazilet Partileri kapatılmış, hükümeti yıkılmış, Saadet Partisi öncesinde kendisi siyasi yasaklı hale getirilmiştir.
Oysa Recep Tayyip Erdoğan, aynı badirelerden geçmesine, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan alınıp Pınarhisar’da hapse konulmasına rağmen, kurduğu AK Parti ile iktidara gelmiş, siyasi yasağından kurtulmuş, önce Başbakan ve sonra halk oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı ve Başkan olmuştur. Dönemin ‘mütekebbir’ ve ‘hadsiz’ MGK’sında Necmettin Erbakan’a olmadık eziyetler yapılırken, Recep Tayyip Erdoğan buna benzer hiçbir duruma imkân ve zemin vermemiştir.
Nisan 2007’de Genelkurmay’ın e-Muhtıra’sını aynı anda en sert şekilde cevaplayan ve o muhtıracı kadroları hızla tasfiye eden, itibarlarını olması gereken düzeye ‘çeken’ de Erdoğan’dır.
Erdoğan’ın AK Partisi’nin kapatılması için açılan dava da Temmuz 2008’de ‘kapatmama’ ile sonuçlanmıştır. Erdoğan, baskı ve zulüm ile siyasi partilerin kapatılamayacağını artık kabul edilen bir gerçeğe dönüştürmüş; eziyet ve zulmeden vesayetçilerin çöplükte yer bulacağını göstere göstere kaç kez ortaya koymuştur.
Bu, siyasal güvence alanında en köklü zihinsel dönüşümdür. Bugün, Erdoğan’ın sayesinde 30’lu yaşlar ve altındaki hiçbir kimse bu ve benzer partilerin kapatılabileceğiyle ilgili bir hayal sahibi dahi değildir.
Ayrıca, Erdoğan döneminde ikinci zihinsel dönüşüm siyasal ‘üremede’ olmuştur.
İlk parti olması sebebiyle CHP’den çıkarak oluşan siyasi partiler ağırlıkla artık AK Parti ve Erbakan çizgisinden çıkarak oluşmaya başlamışlardır: Has Parti, Türkiye Partisi; Yeniden Refah Partisi, Gelecek Partisi, Deva Partisi gibi. Çünkü Erdoğan ile ‘ana akım’ siyasi hareket yer değiştirmiştir. Kurucu parti işlevi AK Parti’ye geçmiştir.
Bir başka zihinsel dönüşüm inancın ve inanca göre giyimin karşılaştığı zulmün ortadan kaldırılmış olmasıdır.
Bugün kapalı (tesettürlü) Türk kadını ve genç kızları polis, savcı, hâkim olabilmekte, rahatça üniversitede eğitim görebilmektedir.
Erdoğan bu zihinsel değişimi sadece devlet katında gerçek kılmamıştır; bu yasakların sebebi olan CHP, partisine çarşaflı üye katmış, çarşafa rozet takmış, Parti Meclisi’ne tesettürlü üye seçmiştir.
Tarihte yer almak için halkına, devletine ve yakınlarına farklı şekillerde özgüven, sorun çözme ve aşma becerisi, sonucu alma ve kalıcılaştırma gücü aktaran bir kişi pek tabii sıradışı ve üstün niteliklidir.
Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zihinsel dönüşümleri gerçekleştirmesi önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin kalıcı toplumsal barış ve bütünleşmeye, siyasetin vesayetten kurtarılmış üretken güce ulaşmasına birçok faydaları daha da anlaşılır kılacaktır.
Menderes’in özgürlük, Demirel’in kalkınma, Turgut Özal’ın değişim, Erbakan’ın Milli Görüş ile bağımsızlıkçı amaçları Recep Tayyip Erdoğan’ın sağladığı bu zihinsel dönüşümlerle ilk kez tam uygulanabilir ve sürdürülebilir bir zemine kavuşmuştur.
Paylaş