Paylaş
Ama, hem İngiliz kuklası olduğu için, hem de çölden mölden sıkılıp İsviçre’de yaşadığı için, Mısır’a pek uğramıyordu. Zahmet edip arada sırada İstanbul’a geldiğinde, ruhu daralıyor, Nimetullah isimli yatına atlıyor, püfür püfür, soluğu Dalaman’da alıyordu. Avlanmaya pek meraklıydı. Dalaman o zamanlar ideal av bölgesi, tavşanlar, geyikler cirit atıyor, tapusu da komple hıdivin... E koskoca hıdiv bu, çadırda kalacak hali yok. Emir verdi, “buraya şööle şatafatlı bi av köşkü dikin” dedi. “Sen Mısır valisi değil misin, niye Dalaman’ı imar ediyorsun” demesinler diye de, dedikoduları önlemek için, “İskenderiye’ye de güzel bi tren garı dikin” dedi. Bastı, İsviçre’ye gitti. Diktiler... Ama, planları karıştırıp, pencereleri gişe şeklindeki tren garını Dalaman’a, av köşkünü İskenderiye’ye diktiler! Yolunuz düşerse, tarım işletmeleri müdürlüğüne uğrayın lütfen... Dünya tarihinin, tren uğramayan ilk ve tek garı, orada... En yakın tren, teee Aydın’da.
*
Bunların torunlarına...
Yani, kendilerine Yeni Osmanlı diyen arkadaşların marifetlerine gelince...
*
Durup dururken, Mısır elçisiyle Bosna elçisinin yerini değiştirmeye karar verdiler, Kahire’dekini Saraybosna’ya Saraybosna’dakini Kahire’ye göndermeye kalktılar. Bosna’daki tası tarağı topladı, Kahire’ye gitmek üzere Ankara’ya geldi. Kahire’deki bavullarını topluyordu ki, şırrak, Mısır’da darbe oldu.
*
Halbuki bu Kahire’deki elçi, duruma o kadar hâkimdi ki(!) daha üç gün önce “Mısır ordusu sokağa çıkar ama telaşa gerek yok, çünkü bunların geleneğinde darbe yok, zaten ABD de darbeye karşı” diye rapor göndermişti iyi mi...
*
Neyse, şırrak diye darbe oldu. Bizim Yeni Osmanlılar kriz zirvesi yaptı, “Bosna’dakini Mısır’a gönderirsek, göreve başlamak için güven mektubu sunmak zorunda, güven mektubu sunarsa darbe yönetimini tanımış gibi oluruz, Bosna’dakini göndermeyelim, sayın ahalimize darbe yönetimini tanımıyoruz diyelim, rabia işareti filan yapalım, ama aslında ipleri koparmayalım, Kahire’dekini geri çekmeyelim” kararına vardı. Güzel de... Bosna’daki tası tarağı toplayıp Ankara’ya geldi, orası ne olacak? “Az beklesin, kriz bitince Kahire’ye göndereceğiz, Kahire’deki gelene kadar Saraybosna şimdilik boş kalsın” denildi.
*
Aradan beş ay geçti.
Ha bugün ha yarın derken, Saraybosna beş aydır boş... Üstüne, Kahire’dekini de Mısırlılar kovdu. Orası da boşaldı. Bizim Yeni Osmanlılar gene kriz zirvesi topladı, “madem öyle, biz de karşılık olarak Mısır’ın Ankara büyükelçisini kovalım” dediler. Pek beğendiler bu kararlarını, kendi kendilerini alkışladılar, “valla efenim dünya liderisiniz, asrın liderisiniz” dediler. Telefon ettiler elçiliğe... Adam zaten beş ay önce çekmiş gitmiş, orası da boş.
*
Netice itibariyle... Bi yer değiştirme yaptılar kardeşim, Kahire, Saraybosna, Ankara, üç büyükelçilik boş, iki büyükelçimiz işsiz, Mısır’la konuşmuyoruz, hiç sorunumuz olmayan Bosna’yla aramız bozuldu. Washington elçimizle Moskova elçimizi de yer değiştirdik miydi, dünya barışı tamamdır gari!
Paylaş