Hava durumu verecek değilim.
Durum’u vereceğim sadece.
*
“Tarihte her ne olmuşsa, başka türlü olamadığından öyle olmuştur” der, Marx.
*
8 kişiydiler; Atina, Roma, Paris üzerinden Amman’a gelmişlerdi, 3’ü Fransız, 3’ü İtalyan pasaportu taşıyordu, 2’si Kanada... Kimi işadamı, kimi turist; otellerine yerleştiler. Kanadalı olanlar otomobil kiraladı; biri yeşil Hyundai, biri mavi Toyota... Ve, o sabah hedefin peşine takıldılar.
*
Saat 10...
Siyas’et
Hüküm’et
Muhalef’et
Adal’et
Medyamız dördüncü kuvv’et
*
İçerde, kurban bağışlarını tokatladı.
Mehmetçik Vakfı...
Kurban dümeninden yargılanıyor.
Lösev...
- Nereye atıyorsun?
- İsrail’e!
- Bak ne yazıyor orada?
- Anaaa, Yapı Kredi...
- Konsolosluk arkada birader.
- Olsun artık abi, ne bileyim.
Memleketin bakanı, “Başbakan uçurumdan atlarsa, peşinden atlarız, töre budur” derse... Töre’nin bu olmadığını biliyorum ama, olacağı budur.
Gazze’de Türk bayrağı 2 liradan satılıyormuş bu arada... Biz hesapta işgal altında değiliz, Türk bayrağı 5 liradan satılıyor, üstelik ithal, Çin’den geliyor... Şeriat bayrağı ise, yerli malı, Topkapı’da yapılıyor, bombalanan HSBC’nin altında tezgâhta satılıyor, 3 lira.
*
Binlerce manşet var böyle.
*
En yetkili ağız, “Barzani haddini aştı, Türkiye’yi başka devletlerle karıştırmasın, altından kalkamaz, bedeli çok ağır olur” diye kükrüyor... O zamanlar “açılım” yapılacağından haberi olmayan değerli basınımız da, papağan gibi, ha bire giydiriyordu.
Komor bandıralı!
*
(Geminin hangi devlete ait olduğunu gösteren bandıra, yolda değişmişti. Çakma bandıra yani... Değişmeseydi, hukuk gereği, savaş sebebiydi... İslami Cumhuriyet’tir ama, Afrika’yla Madagaskar arasındaki adacık
devleti Komor’un İsrail’e savaş ilan edeceğini pek sanmıyorum!)