İstanbul Memorial Hastanesi Tüp Bebek ve Genetik Merkezi Başkanı Prof. Dr. Semra Kahraman, Yener Süsoy’a genetik bilimindeki son gelişmeler sayesinde, kısır erkeklerin de baba olması yolunda önemli ilerlemeler kaydedildiğini belirtti.
Yakın bir gelecekte, spermi olmayan erkekler, kök hücre tedavisiyle geliştirilmiş spermlerle baba olabilecek.
Kök hücre denen mucize, örneğin spermi olmayan erkeklerin derdine derman olabilecek mi?
- Spermi olmayan erkeklerde kök hücrelerden sperm geliştirme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu yöntem başarılı olursa, hiç sperm üretemeyen erkekler için de tedavi imkanı doğmuş olacak. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar daha olumlu sonuçlar verdi. Aynı yöntemde kadın yumurtalık hücrelerinden de yumurta üretimi çalışmaları devam ediyor. Kök hücrelerden üreme hücrelerini elde edebilirsek, başkasından sperm ve yumurta hücrelerinin alınmasına gerek olmayacak. Günümüzde tüp bebek tedavisine başlarken hangi kadına, hangi dozda hormon vereceğimizi tam bilemiyoruz. Bu nedenle bazı kadınlar ilaçlara aşırı cevap veriyor, yumurtalıkları aşırı uyarılıyor. Bu durum kadının genel durumunu bozuyor, bazen yaşam tehdit edici boyutlarda aşırı yumurtalık uyarılması olabiliyor. Kadının genetik olarak hangi ilaca cevabı ne kadar olacak, bunu önceden belirlemek için kan örneği alıp ölçüyoruz. Farmakogenetik adı verilen bu çalışmalar yakın gelecek için büyük umutlar vaat ediyor.
Embriyoları, yumurtaları, spermleri nasıl dondurup, nerede saklıyorsunuz?
- Embriyoların dondurulması, tüp bebek tedavisinde çiftlere birçok kolaylık sağlıyor. Tedavi sonucu elde ettiğimiz fazla sayıda, sağlıklı ve iyi kalitedeki embriyoları "Vitrifikasyon" denilen "hızlı dondurma tekniği"yle dondurup daha sonraki denemeler için uzun yıllar güvenle saklayabiliyoruz. Dondurma işleminde, her aşamanın kendine özel bir teknikle yapılması lazım. Çözme işleminde de, hücrelerin canlılıkları devam ettirip ettirmedikleri son derece önemli bir konu. Biz, özellikle 4, 5 ve 6. gün aşamasındaki embriyoların dondurulmasında günümüzün en ileri tekniği olan vitrifikasyon’u kullanıyoruz. Embriyoları, anne rahmi ortamı gibi düzenlenmiş inkübatörlerden, artı 37 derecede çıkararak vitrifikasyon’a alıyoruz. Bu yöntemdeki işlemle embriyo, dakikada eksi 20 bin derece ısı kaybediyor. Böylece, önceki dondurma yöntemine göre 10 bin kat daha hızlı soğutularak dondurulmuş oluyor. Embriyolar eksi 196 derecede sıvı nitrojen tankları içerisinde saklanıyor ve aynı şekilde hızlı çözme yöntemleri ile çözülüyor. Bu sistem hücre içindeki suyun buz kristalleri oluşturması engelleniyor, embriyo zarar görmüyor. Eski yöntemlerde yüzde 60 olan embriyo canlılık oranı, vitrifikasyon sayesinde yüzde 90’ların üzerine çıktı. Yine aynı yöntemle, yumurtalık dokusu içindeki olgunlaşmamış yumurtaları da dondurup saklayabiliyoruz. Ayrıca, sperm hücreleri ve erkeğin yumurtalık dokusu, yani testis de dondurularak saklanabiliyor.