Paylaş
İşte bu kitap bu konuda bir eksikliğimizi gideriyor.
Mustafa Günay’ın Çağdaş Türk Felsefesinden Kesitler kitabı.
İçindekiler şöyle sıralanıyor:
Sunuş
Bu kitapta Türkiye’de felsefe ve felsefecilerimizle ilgili olarak yaklaşık otuz yıldır kaleme aldığım yazılar yer almaktadır. Kendi düşünürlerimize yönelik ilgimi ortaya koyan bu yazılarda Cumhuriyet döneminde ülkemizde felsefenin gelişimine katkıda bulunmuş bazı düşünürlerimizi belli yönleriyle ele almaya çalıştım. Elbette incelenmesi ve değerlendirilmesi gereken düşünürlerimizin tümü hakkında yazma imkânım olmadı.
Yazıları üç bölümde topladım. İlk bölüm, Cumhuriyet döneminde felsefenin gelişimine tarihsel açıdan bakan ve tarih, aydınlanma vb. kavramları-sorunları ele alan yazılardan oluşmaktadır. İkinci bölümde ise ilk kuşak düşünürlerimiz başta olmak üzere bazı felsefecilerimizle ilgili yazılar yer almaktadır. Son bölümde ise bazı felsefe kitaplarını tanıtan yazılar bulunmaktadır. Yazılarda bazı yazım hatalarının düzeltilmesi ve bazı küçük ekleme ve çıkarmalar dışında değişiklik yapılmamıştır.
Özellikle 100. kuruluş yıldönümünde Cumhuriyet döneminde oluşan felsefi birikime yönelik ilginin belli bir ölçüde arttığını ve konuyla ilgili yayınların çoğaldığını görmek sevindiricidir. Ancak daha yapılacak pek çok çalışmaya ihtiyaç olduğunu da söylemek yerinde olur. Türkiye’de ve Türkçe’de felsefenin varlığını çeşitli nedenlerle yok saymak ya da görmezden gelmek isteyenler olsa da yüzyıldır oluşagelen düşünce birikimini yadsımak mümkün değildir.
Cumhuriyet döneminde ortaya konulan felsefenin/felsefi birikimin incelenip değerlendirilmesi, yalnızca geçmişe yönelik bir sorumluluk değil aynı zamanda felsefi düşüncenin gelişimine ve geleceğe ilişkin bir sorumluluktur. Bu bağlamda felsefenin hem genel olarak dünya felsefesi ve insanlık tarihiyle ilişkilerini hem de kendi tarihimiz ve kültürümüzle ilişkilerini göz önünde bulundurmak büyük önem taşımaktadır.
CUMHURİYET DÖNEMİ DÜŞÜNÜRLERİ
Kitabın hazırlanma sürecindeki düşünce ve önerileri için Sevgican Akça’ya, Hale Seval’e, Deniz Kanıt’a, Sadık Erol Er’e, Hatice Nur Beyaz Erkızan’a ve Haluk Erdem’e teşekkür ederim.
Kitaptaki yazıların bir ölçüde de olsa Cumhuriyet dönemi düşünürlerimizi anlamaya, yorumlamaya ve değerlendirmeye katkıda bulunacağını umarım. Konuyla ilgili öğrencilere ve araştırmacılara yararlı olması ve yeni araştırmaları kapı aralaması dileğiyle...
Cumhuriyet döneminde ortaya konulan felsefenin/felsefi birikimin incelenip değerlendirilmesi, yalnızca geçmişe ilişkin bir sorumluluk değil aynı zamanda felsefi düşüncenin gelişimine ve geleceğine yönelik bir sorumluluktur. Cumhuriyet dönemi düşünürlerimizi anlamaya, yorumlamaya ve değerlendirmeye çalışmak aynı zamanda felsefi düşünce geleneklerinin oluşumuna ve gelişmesine de zemin hazırlayacaktır. Bu doğrultuda düşünce tarihimizin eleştirel okumalarının yapılması aynı zamanda felsefenin geleceğine yönelik katkıları ve yaratıcılık gücünü de ortaya koyacaktır.
Türkiye’de felsefi düşüncenin geleceği çok farklı yönlerde gerçekleşebilir. Önemli olan kendi yaşamımızdan ve tinselliğimizden doğan ve kökleriyle tarihsel-kültürel gerçekliğimizden beslenen düşünce damarlarını genişletmektir. Bu bağlamda Türkiye’de felsefenin ya da Türk felsefesinin nereden gelip nereye gittiği sorusunun, hep yeniden düşünmeyi ve yanıt aramayı gerektiren bir soru olarak felsefi uğraşlarımızın merkezinde yer alacağı söylenebilir.
Elinizdeki kitabın Cumhuriyet dönemi düşünürlerimizi anlamaya, yorumlamaya ve değerlendirmeye katkıda bulunması umuduyla...
Özellikle Cumhuriyet Dönemi Düşünürleri’ne dikkatinizi çekerim:
Çizgi Kitapevi
Paylaş