Hastane sözü verenler sözlerini tutmadılar

Dünyaca ünlü beyin cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil, arkadaşımız Yener Süsoy'a her bilim adamı gibi ölümden sonrasını çok merak ettiğini söyledi. Prof. Yaşargil, değişik zamanlarda kendisine hastane açma sözü veren Ağa Ceylan, Halis Toprak ve Turgut Özal'ın sözlerinde durmadığını itiraf etti.

- Bana hastane yapma sözü verenler de sözlerinde durmadı. Ağa Ceylan, bir gün elinde filmlerle Zürih'e geldi, meğer beyninde tümör olduğu söylenmiş. Filmlere baktım, bence kesinlikle bir şey yoktu, ben bunca yıllık tecrübemle öyle koklamıştım. Gidip bir resim daha çektirdik, baktım gerçekten ur yok. Adam bir sevindi, sanki bütün dünyayı ihya edecek. Türkiye'de bir hastane yapmak için bana söz verdi ama, gerçekleşmedi. Halis Toprak'ın oğlunu ameliyat ettim, o da aynı sözü verdi, olmadı. Turgut (Özal) bey de Malatya'da bir hastane kuracaktı; refikam Dianne bu proje üzerinde 3 ay uğraştı, o da lafta kaldı. İsterdim ki çok param olsun da, kimseden yardım istemeden Türkiye'de bir hastane kurayım. Bu hayalimi gerçekleştiremediğim için hálá çok üzülürüm.

Biz canlılar bir köprüyüz diğerlerine yol açıyoruz

- Ölüm, bence diğerlerinin yaşamasına yol açmak demek. Biz canlılar hep köprüyüz, diğerlerine yol, yer açıyoruz. Ölümden korkmuyorum ama, arkasında yatanın, sonrasının ne olduğunu bilmek istiyorum. Ölünce herhalde vücudumuz atomlara bölünecek, kimisi bir ağacın, kimisi bir hayvanın, kimisi bir kurdun içine girecek. Şu anda bizim teneffüs ettiğimiz havadaki atom parçaları kim bilir nereden geliyor, atalarımızdan kalmış olabilir. Çocukken hep düşünürdüm, nasıl oluyor da kurttan kelebek oluyor, muazzam bir şey. Kurdun milyonlarca hücresi bir kısmı değişerek kelebek olsun diye kendini öldürüyor.


Firma, 2 yıl sonra benim aletleri kendisine mal etti


- Yener bey, vallahi zengin biri değilim. 40 senedir beyin cerrahisindeyim, ilk 20 sene hocanın yanında aldığım para 500 İsviçre Frangıydı; daha sonraları bu senede 50 bine çıktı. Hoca olduktan sonra kazancım yerinde gibi görünebilir ama, yüzde 73'ünü geri veriyordum. Yüzde 40'ını hastane alıyordu, geri kalanı da vergilere gidiyordu, bana kalan yüzde 27'ydi. O para hiçbir zaman zenginlik yaratmıyor efendim. Benim adımı taşıyan alet edevattan da bir şey kazanamadım. Bir firma bana mukavele imzalatıp kızım Leyla'nın adını taşıyan ekartör dahil 10 tane alet çıkardı. Sonradan öğrendim ki, bana imzalattıkları mukavele 2 senelikmiş, bende tüccar kafası yok ki. Firma 2 yıl sonra benim yarattığım beyin cerrahisi aletlerinin hepsini kendisine mal etti. Aynı şekilde mikroskoplar için de Zeiss firmasından bir kuruş almış değilim. Gelen hastaların en zengininden bile 6 bin İsviçre Frangı alırdım.


Zengin değilim, kitap alacak param olsun yeter


- Son 8 yıldır Arkansas Üniversitesi'nde maaşlı olarak çalışıyorum, aldığım para da beni yaşatır, zengin etmez. Zaten parada, pulda, zenginlikte hiç gözüm olmadı, kitapçıdan içim burkulmadan çıkabilirsem yeter bana. Parasızlıktan kitap alamadığım günleri hálá unutamam. Uzun seneler kazanamadım, 1973-1992 arasında biraz param oldu da toparlanabildik. İlk arabamı 1975'te alabildim.
Yazarın Tüm Yazıları