Yelda Başaran

Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre boğulma oranları arttı. Geçtiğimiz günlerde ben de denizde akıntıya kapılarak boğulma tehlikesi atlattım. Ve kurtulduğumda ilk yaptığım şey, yıllardır birçok kez Guinness Dünya Rekoru kıran, psikolojik performans danışmanlığını yaptığım SAT (Su Altı Taarruz) komandosu Namık Ekin’i aramak oldu. Ona “Akıntılı bir denizde nasıl yüzülür?” diye sordum, işte yanıtları...

◊ Hocam öncelikle denizde yeni bir rekora hazırlanıyorsunuz, hayırlı olsun...

- Evet sevgili Yelda, hem manevi kızım hem de psikolojik performans danışmanım olarak senin de yer aldığın ekibimizle, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları kapsamında Anamur’dan Kıbrıs’a yüzerek geçmeyi planlıyorum. Yeni bir Guinness Dünya Rekoru denemesi hazırlığı içindeyiz.

◊ Geçtiğimiz günlerde bir boğulma tehlikesi atlattım. Bu yazımızda denizde başımıza gelecek tehlikelere karşı en çok merak edilen soruları eski bir SAT komandosu olan size sorayım, siz cevaplayın ne dersiniz?

- Memnuniyetle...

◊ Son zamanlarda boğulma oranları neden arttı?

- Boğulmanın asıl sebebi bilgisizlik ve kendine fazla güvenmedir.

DOĞA İNSANI YENER

Güneşin yaşantımızda psikolojik ve fizyolojik olarak birçok olumlu etkisi olsa da, zararlı utraviyole ışınlarından doğru şekilde korunmazsak güneş yanığı, erken cilt yaşlanması, lekeler ve cilt kanseri gibi pek çok sağlık problemi kaçınılmaz olabilir. İşte güneşlenirken sağlığımızı da koruyacak öneriler...

Nasıl güneşlenmeli?

Bronzlaşmak için acele etmeyin.
Sağlıklı bronzlaşmak için yavaş yavaş yanmak önemli!
Dikkat! Çok hızlı yanıp uzun süre güneş altında kalmak hızlı yanıp acı çekmenize sebep olabilir.
Öneri:
Güneşlenmeye ilk gün yalnızca 10 dakika ile başlayın. Her gün üzerine 5 dakika ekleyerek güneşlenin. 30 dakikaya ulaştığınızda sabit olarak her gün 30 dakika güneşlenebilirsiniz.

Dikkat edilmesi gerekenler

· Güneşlenirken pozisyon değiştirin.

Açık büfe hizmeti sunan tatillerde verdiğiniz paranın hakkını çıkarmak için kontrolü bırakıp sınırsız yeme düşüncesiyle midenize gereğinden fazla yüklenirseniz dönüşte tartıda gördüğünüz rakamlar canınızı sıkılabilir. İşte tatilde açık büfe tuzağına düşmenizi engelleyecek basit ama etkili öneriler...

Açık büfeyi kârlı bir iş olarak düşünmeyin!

Tatilde verdiğiniz paranın hakkını çıkarmak için sınırsız yeme düşüncesini zihninizden silin. Sadece gözünüzü doyurmak için midenize gereğinden fazla yüklenmeyin ki tatil dönüşü tartıda gördüğünüz artan kilolarla canınız sıkılmasın.

Dikkat!

Açık büfeyle aranızda açık ara bir mesafe olsun. Eğer yemeğinizi açık büfeye çok yakın bir yerde yerseniz aklınız sürekli orada olacağı için kendinizi bir anda açık büfedeki kızartmalar, tatlılar ve böreklerin başında bulabilirsiniz.

Tatilde açık büfe sendromu yaşamamak için 5 öneri

∆ Elinizde tabak olmadan açık büfeyi komple gezip yiyecekleri görün.

Tatile çıkıyorum heyecanlıyım ama valiz hazırlamak tam bir eziyet! Tatilde belki ihtiyacım olur diye yanıma o kadar çok şey almak istiyorum ama hepsini o valize nasıl sığdıracağım diye düşünüyorsanız bu yazımız tam size göre! İşte tatil valizi hazırlamanın püf noktaları. Şimdiden mutlu tatiller...

5 adımda tatil valizini hazırla

1- İhtiyaç listesi çıkarın
Tatil valizi hazırlamaya, ihtiyaç liste yaparak başlayın. Tatil boyunca hangi gün ne giyeceğinize kıyafet, ayakkabı, gerekli belgeler, ilaçlar ve kişisel bakım ürünlerini teker teker listeye yazın. Bu sayede çantaya neler koyup neler koymadığınızı görmek için, valizi sık sık karıştırmanıza gerek kalmaz.
2- Valiz seçimine özen gösterin
Tatil valizinizi rahatça taşıyabilmek için hafif olmasına dikkat edin. Daha içine bir şey yerleştirmeden valizin ağır olması ekstra efor harcamanıza neden olur. Valiz seçerken buna dikkat edin.
3- Gideceğiniz yerin hava durumunu göz önünde bulundurun
Tatil bavulu hazırlarken gideceğiniz yerin hava durumunu araştırın. Yağmurlu veya soğuk bir hava bekleniyorsa bavulunuza şemsiye, ceket veya hırka gibi uygun eşyaları eklemeyi unutmayın.

Yazın gelişiyle doğa gibi bedenimiz de canlandı. Bu canlılığı bütün bir yaz hissedip ışıl ışıl parlamak ister misiniz? Eğer ki cevabınız evet ise hemen okumaya başlayın.

İYİ HİSSETME REÇETESİ

∆ Bedeniniz kadar ruhunuza da zaman ayırın.
∆ Güneşlenerek D vitamininden yararlanın.
∆ Sizi mutlu eden insanlarla zaman geçirin.
∆ Bol bol hareket edin.
∆ İyi uyuyun.

BESLENME REÇETESİ

Bayram ziyaretlerinde “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır” atasözünden yola çıkılarak misafirlere özenle pişirilen, kahvenin yanında genellikle ‘tatlı yiyelim tatlı konuşalım’ diyerek de şekerli ikramlıklar sunarız.Peki bayramda neden Türk kahvesinin yanında hep şeker ikram ediyoruz? Kahvemizi yudumlarken şeker yerine geçebilecek başka daha sağlıklı alternatifler neler olabilir? İşte bu soruların yanıtı bu haftaki bayram özel yazımızda. Herkese şimdiden sağlıklı ve mutlu bayramlar dileğiyle...

∆ Bayramlarda neden tatlı ikram edilir?
Şeker, tatlı bir lezzete sahip olduğu için sevinç ve mutluluk hissi yaratır. Türk kültüründe de şekerin paylaşımı, ‘tatlı yiyelim tatlı konuşalım’ atasözünden yola çıkarak toplumda dayanışma ve paylaşma duygusunu ifade etme şeklidir.
∆ Türk kahvesinin kültürümüzdeki önemi
Türk kahvesi kısık ateşte hazırlanışı, fincanlara yavaş yavaş dökülmesi ve törensel bir dikkatle azar azar yudumlanması gibi ritüelleri ile Türk kültüründe iletişim, konukseverlik ve paylaşım gibi sembolleri işaret eden bir gelenek haline geldiği için önemlidir.
∆ Türk kahvesinin yanında neden bir bardak da su getirilir?
◊ Osmanlı döneminde gelen misafire kahve ikram edildiğinde yanında su ikram edilirmiş. Bunun sebebi eğer misafir; aç ise önce suyu, tok ise önce kahveyi içermiş. Misafiri utandırıp gücendirmemek için düşünülmüş olan bu incelikli hareketle Türk kahvesi, Türk nezaket kurallarında yerini almış.
◊ Kahvenin yanında su getirilmesinin bir diğer sebebi ise tadının daha iyi anlaşılması ile ilgili. Kahveden önce su içmek, kahvenin tadını daha iyi almanıza yardım ederken, kahveden sonra su içmek ise damağınızda kalan telveleri temizliyor olması.

Kahvenin kalitesi nasıl anlaşılır?

Yaz mevsimine doğru yol aldığınız bu günlerde ruhen ve bedenen yenilenme ihtiyacımız daha fazla hissedilmeye başladı. Yaz aylarında aldığımız D vitamini, yaşadığımız o güzel ve uzun günler, bize yaşam enerjisi verir. Eğer siz de gerçek bir yaz tutkunuysanız, şimdi gelin tüm bir yazı daha verimli ve enerjik geçirmek için yapabileceklerimize bir göz atalım.

Yaza hazırlık listesi

∆ İlk önce nasıl bir yaz geçirmek istediğinize karar verin:
Bu yazı nasıl geçirmek istiyorsunuz? Sevdiklerinizle veya ailenizle vakit geçirerek mi yoksa uzun zamandır ertelediğiniz bir şeyi bu yazı fırsat bilip yaparak mı? Önce buna karar verin.
∆ Sağlık kontrolünden geçin:
Kendinizi sağlıklı hissediyor olabilirsiniz. Fakat yaz aylarında aşırı sıcak havalarda örneğin kalp ve tansiyon hastasıysanız ilaç dozunuzun ayarlanması gerekir. O yüzden mutlaka tatil öncesi sağlık kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
∆ Yazın rahat kıyafetler tercih edin:

Yeşil renk doğanın, canlılığın rengidir, ruh durumunu olumlu yönde etkiler, huzur ve güven verir. Peki beslenmemizde hangi yeşil renkli sebzeler psikolojik ve fizyolojik anlamda sağlığımızı olumlu yönde etkiliyor. İşte bu haftaki yazımızı okuduktan sonra beslenmenizde yeşil sebzelere yer verdiğinizde daha sağlıklı ve zinde hissettiğinizi göreceksiniz.

Neden yeşil sebze tüketmeliyiz?
Yeşil sebzeler protein, karbonhidrat ve yağ yönünden fazla zengin olmasalar da vitamin ve mineral yönünden zengin oldukları için vücut fonksiyonlarının sağlıklı şekilde işlemesi açısından mutlaka alınması gerekir.

Kimler daha çok yeşillik tüketmeli?
Yeşil sebzeler vitamin ve potasyumdan zengin olduğu için;
* Tansiyon hastaları
* Diyet yaparken ödem sorunu yaşayanlar
* Az su içenler daha çok tüketmeye özen göstermelidir.