Bol gitmeli gelmeli bir proje dönemi sayesinde evden üç haftadan fazla uzak kaldıktan sonra beş kişilik yatağıma kavuştum.
Gitmeden evvel herkese tembihler ettim; “Muşka, Karaçi’nin yemeklerine saldırma”, “Karaçi sen sakın bir daha kaçayım deme, geri döneceğim”, “Efe, Muşka üzerine yatarsa ona hırlama”... Bu haftasonu döndüğümde asayiş berkemaldi ama bir gariplik vardı. Karaçi, her zamankinden daha korkak ve tedirgin, Muşka yüzbin kilo, Efe ise yokluğumu fırsat bilen annem tarafından -yine- adaya kaçırılmış. Grip sebebiyle uzun sürdü çözmem, dün akşam anladım. Muşka tamamen sevgilimin kedisi olmuş. Bana yaklaşmıyor. Ne zaman sevgilim eve geliyor, hop onun tepesinde. Karaçi ise bana küs. Hem de öyle böyle değil... Hem onu bırakıp gitmemden hem de Muşka’nın evin erkeğiyle olan yakın münasebetinden rahatsız. Dün geceki yatak manzaramız şuydu: Sevgilim ve Muşka dokuz kat tat gofret şeklinde bir olup beni yatağın ucuna itmişler. Düşmeye iki dakika kala uyandım. Ben bakkala yaş mama ve kedi ödülü almaya gidiyorum!
Semra Can’ın kedileri
Penguen dergisinden Semra Can’ın “Böyleyken Böyle” köşesini okuyor musunuz? Penguen’in tek kadın çizeri olması bir yana, hayata bakışına ve yaşadıklarına bayılıyorum. Ama en çok neyini seviyorum derseniz, kedilerini! Fıçı ve Miço ile yatakta sadece üç kişiler ama bizim eve denk bir komedi var belli ki. Fıçı, evin gedikli paşa kedisi, asayişin gerçek hakimi. Miço ise yaklaşık altı aylık olduğunu tahmin ettiğim canavar tekir yavrusu. İsmi, Miço kıyafetlerini andıran çizgilerinden geliyor olsa gerek. Evin bütün düzenini bozmuş durumda. Öyle ki, Fıçı onun yanında ak sakallı mentor dede kaldı. Her hafta bir kare mutlaka onlarla ilgili. Bu haftakinde “piyangodan büyük para çıksa ne yapardım” sorusunu cevaplıyor Fıçı. Kedi yaşam tarzına göre tabii: Bir sürü eşofman ipi alırdım, evi yaş mama doldururdum, bir kumu iki kere kullanmazdım...” Kedi sevmek ayrı şey, onları gözlemleyip, hayatlarının içine sinmek ayrı... İşte Semra Can da bunu çok güzel yapanlardan. Bir Radikal’deki kedi Pişo’nun yazılarını, bir de bu iki kedinin maceralarını kaçırmayın derim!