Sabahın erken saatlerinde farklı duygularla uyanabilir ve derinden etkileyen olaylara yoğunlaşabilirsiniz. Fakat daha sonra gerçekçi ve kararlı duygular açığa çıkacak.
Başak burcunda ilerleyen Ay, Yengeç burcundaki Satürn’ü harekete geçirecek ve tedbirli davranmaya zorlayacak. Mars-Merkür arasındaki sert etkileşim çözülmeye başlıyor fakat gerilimli düşüncelerin zorlayıcı etkisi devam ediyor. Yeni başlayacağınız işlere karar vermek için acele etmeyin. Olayları akışına bırakırsanız sürpriz gelişmelerle karşılaşabilirsiniz.
Yağmura yakalanan dikkatsiz adam
Dikkatiniz dağınık olduğu zaman başarılı olabileceğiniz halde başarısız olursunuz. Karşınıza çıkan fırsatları göremezsiniz. Sezgileriniz harekete geçmiş olsa bile ne olduğunu anlayamadan geçip gidersiniz.
Halbuki dikkatinizi yükselttikçe kavrayışınız artacağı gibi çevrenizde olup bitenleri ve kendinizi de anlamaya başlarsınız. Anladığınız her yeni durum ise, yeni bir bilgidir.
Bilginin çeşitliliği ve çokluğu ise, hayatı kavramanıza, meydana gelen olayların ne anlama geldiğini anlamanıza yardımcı olacaktır.
Örneğin, bulutların alçalmasıyla birlikte gün ortasında kararan havanın, fırtına ve yağmura işaret ettiğini daha fırtına çıkmadan söyleyebilmek için bilgi gerekir. Yani havadaki bu değişimin ne anlama geldiğini bilmeniz lazım. Bunu anlamanın tek yolu ise, dikkattir.
Daha önce havadaki değişikliklere dikkat etmiş ve bu değişimin sonuçlarını tekrar tekrar yaşamış olan kişi, artık bulutlarla birlikte yağmurun yağacağını veya fırtınanın kopacağını öngörebilir.
İşte, dikkatin sonucunda oluşan bilgi olayların gelişimine bakarak öngörüde bulunmayı ve hayatınızı kolaylaştırmayı sağlar.
Şayet bulutların hareketini görmemiş ve değişmekte olan havanın sonuçlarına dikkat etmemiş biriyseniz, yaklaşmakta olan fırtına hakkında bir şey söylemeniz mümkün değildir. Havanın tüm işaretlerine rağmen siz dikkat etmediğiniz için bunu anlamayacak ve size göre aniden yakalandığınız yağmur, büyük bir talihsizlik olacaktır.
Öğrendiğiniz bilginin temelinde dikkat yatmaktadır. Ve sahip olduğunuz bilgi sonraki zamanlarda sizi önceden uyaracaktır. Yani değişen havanın ardından ne geleceğini önceden sezmenize yardımcı olacaktır.
Bu durum, şuurlu bir seziştir. Dikkati daha zayıf veya dağınık olan kişinin öğrendiklerinin ne anlama geldiğini keşfetmesi zor olacak ve hatta açığa çıkan bilgiyi içselleştiremeyecektir. Daha da ötesi o güne kadar biriktirmiş oldukları bilgiler harekete geçip uyansa bile pek bir anlam ifade etmeyecek, ne olduğunu anlayamayacaktır. Çünkü dikkatiniz ister zayıf ister güçlü olsun, etrafınızda olup biten hemen her şeyi kayıt eden zihniniz bir çeşit bilgi deposu gibi ihtiyaç anında uygun bilgilerin şuurunuza yükselmesini sağlar. Bazen duygu, bazen rüya olarak şuura yükselen bu bilgi dikkati zayıf olan kişinin pek bir işine yaramaz. Çünkü ne anlama geldiğini çözemez. Buna karşılık olayların içinde yaşarken ‘ben bunu biliyordum’ şeklinde bir hatırlamadan öteye gitmeyen belli belirsiz bir bilme hali ortaya çıkar. Bu durum şuursuz bir seziş halidir ama az önce söylediğim gibi pek işe yaramaz. Kimbilir, belki de bu tip durumlar arttıkça kişi daha dikkatli yaşamayı öğrenebilir.
İşte bu nedenle herkesin sezgi yeteneği vardır. Dikkati çok zayıf olan kişiler de bile. Fakat dikkati yüksek olan, dikkat ederek yaşayan kişiler sezgilerini kullanarak başarıya ulaşırken, dikkati zayıf olanlar ne olup bittiğini anlamadan ‘Yağmura yakalanan talihsiz adam’ gibi yaşarlar.