MARKA ŞEHİR NASIL OLUNUR

Bu yıl 12’ncisi düzenlenen Brand Week etkinliğine katıldım. Bir taraftan bir şehrin nasıl markalaşacağını ve bu süreçte kültürün etkisini dinlerken diğer taraftan da İstanbul’u düşündüm.

Haberin Devamı

KORKMAYA GEREK YOK

Brand Week konferanslar serisi 10’dan fazla sahnede 300’den fazla konuşmacısı ile Haliç Kongre Merkezi’nde geçtiğimiz hafta sona erdi.

Brand Week kurucusu Pelin Özkan’ın kadın temalı açılış konuşması ile Nobel ödüllü ekonomist Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun yapay zekâ denkleminde anlattığı ekonomik gelecek ön görüsü ilgi çekiciydi.

MARKA ŞEHİR NASIL OLUNUR

Acemoğlu’na göre yapay zekâ için mekanik ve robotik dünya henüz düşünüldüğü kadar hazır değil.

Makinelerin daha çok gelişmesi ve yapay zekâ yazılımlarına hizmet edecek hale gelmesi gerekiyor.

Tüm yüzyıllarda tekniğin ve teknolojinin insanı ikame ettiğine ve insalığın aslında buna alışık olduğuna değinen Acemoğlu yapay zekâ programları ile uyumlu çalışacak insan gücünün yetiştirilmesi gerekliliğine vurgu yaptı.

Haberin Devamı

Acemoğlu’na göre kaliteli insan gücü var olduğu ve kendi donanımlarımızı yapay zekâ süreçleriyle parelel geliştirdiğimiz sürece iş gücümüzü kaybetmekten korkmaya gerek yok.

KÜLTÜRÜN KADAR MARKASIN

Brand Week’te açılış günü en çok ilgimi çeken konuşma ise Dünya Şehirleri Kültür Forumu Direktörü Laia Gasch’nün anlattıkları oldu. Konuşmasına çok can alıcı bir cümle ile başlayan Gasch “Bir şehrin markası, kültürüdür” dedi. Ne kadar da haklı.

MARKA ŞEHİR NASIL OLUNUR

İstediğiniz kadar reklam ve pazarlama aktivitesi yapın kültürü zengin olmayan veya var olan değerleri doğru anlatılamayan bir şehir veya ülke kesinlikle markalaşamıyor. Keza kültürlerin yozlaşmasını da markalaşma yolunda bir tehdit niteliği taşıyor.

Buna yönelik de konuşan Laia Gasch “Herkesin aynı kahveyi içtiği ve aynı spor ayakkabıyı giydiği küreselleşmiş bir dünyada kimlik çok önemli. Kültürümüz şehirlerimizi farklı kılan, bizi diğerlerinden ayıran şeydir. Kültür şehre benzersiz bir kimlik ve marka değeri kazandırır. Kültür bir zamanlar beğenilmeyen mahalleleri yeniden canlandırır. Turizmi kendine çeker” dedi.

Haberin Devamı

Her kelimesine katılmamak imkânsız.
İstanbul için de reçete niteliğinde olan, kısmen uygulanıp daha da üzerinde çalışılması gereken noktalar ise konuşmadan anladığım kadarıyla şunlar: Kültürel yapının daha alt segmentlere de inilerek çeşitlendirilerek anlatılması, turist çeşitliliğinin sağlanması için farklı demografilere de hitap edecek turizm argümanlarının (festival, müze, mutfak, hizmet çeşidi vs.) oluşturulması, global fikir liderleriyle iş birlikleri sağlanması, üst kimliklerden sıyrılarak kurulacak destinasyon bazlı bir iletişim.

ÇİKOLATA SAVAŞLARI

Marka şehirler demişken...Markalaşmada son yılların örnek şehri Dubai’den çıkma çikolataya karşı şimdi de bir Trabzon Çikolatası rüzgârı esmeye başlamış.

Haberin Devamı

İlk Nevzat Aydın’ın Instagram hesabında gördüğüm ürün özellikle turistler için ilgi uyandırıcı.

Antepfıstığı yerine Karadeniz fındığını ön plana çıkaran bu lezzet bence oldukça zekice bir girişim.

MARKA ŞEHİR NASIL OLUNUR

Diğer yandan ise Nusret Gökçe kendi Dubai Çikolatası’nı üretip satmaya başlamış. Aynı et üretiminde olduğu gibi makine değmeden tamamen el emeği ile üretilen çikolataları Cafe Di Dolce’de tattım. Hem kalınlık ve yoğunluk hem de çıtırlık olarak iddialı.

200 gr’ı 480 TL’den satılan Nusret’in Dubai çikolatasını bence deneyin ama Trabzon Çikolatası’nın da tadına bakmayı ihmal etmeyin.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları