Belediyeden geldiğini söyleyen gençler karşımda duruyor ve İstanbul’un trafiği hakkında ne düşündüğümü soruyorlar. Belli ki bir araştırma yapıyorlar. Halkın fikrini alıyorlar. Acaba trafikten ne derece şikayetçiyiz?
Yerinizden kıpırdamadığınız zaman şikayet edecek bir şey yok. Yollara çıktığınız zaman gidemiyorsunuz. Bu araştırmayı neden yapıyorlar anlamadım. Acaba bizim sabrımızı mı deniyorlar diye düşünüyorum ve geleceğin İstanbul’unu hayal ediyorum. Yolları, ulaşım araçları, tarihi binaları, gökyüzüne uzanan gökdelenleri, giderek kirlenen havası ve Boğaz’ıyla masallardan fırlamışçasına aklın sınırlarını zorlayan bu kentin geleceğini öngörmek mümkün olabilir mi?
Şayet, akıl, şuur ve sevgimizi, içimizde giderek büyüyen hırsa teslim edecek olursak elbette ki görebiliriz. Yani öngörmekten daha ileriye giderek düpedüz neler olacağını açık açık resimleyebiliriz. Hatta, hırslarımızın kurbanı olan bu masal kentinin şu anda bile nasıl çöküşe doğru hızla sürüklendiğini içimizde hissedebiliriz. Ve göz göre göre hálá tutkularımızı tatmin etmekten bir nebze olsun vazgeçmediğimizi anlayabiliriz.
Hepimiz sözbirliği etmişçesine "Artık yapacak bir şey kalmamış" düşünce ve duygusu içinde davranıyoruz. Yapacak bir şey yok. Sevdiğiniz gözlerinizin önünde ölüyor. Ve siz onun son anlarını yaşayabildiğiniz kadar yaşamaktan başka bir şey düşünmüyorsunuz.
Peki, gerçekten yapacak bir şey yok mu? Üstelik, sevdiğinizi kaybettiğiniz zaman kendinizin de yaşayamayacağını bildiğiniz halde...
İstanbul’un trafiğinden nerelere geldim. Sanki son demlerini yaşıyormuş gibi. Düşününce insana öyleymiş gibi geliyor.
Çözüm bulmak elbette pek kolay değil. Ama ben çaresini buldum. Arabalar artarken ve yollar aynı kalırken hava taşımacılığına konsantre olmalıyız diye düşünüyorum. Tek çözüm hem havada hem de karada giden taşıtlar. Yani uçan arabalar. Tabii bunun için de bir hava yolu belirlemek ve sistem kurmak gerek. Sanırım olur ve geleceğin İstanbul’u gökdelenlerin arasında dolaşan arabalar ve hatta 120’nci kattaki daire önüne park etmiş araçlarıyla fantastik bir kente dönüşür.
Aşk kapıda
Büyük değişimlerin ön hazırlığının yapıldığını işaret eden gökyüzünün konumu, hayal gücü gerektiren alanlarda farklı çalışmaların ortaya çıkacağını gösteriyor. Aşk, sanat ve estetik duyguların açığa çıkması ve ilginç aşk maceralarının yaşanması mümkün. Yargı organları ve adalet sisteminin gözden geçirilme zamanının geldiğini işaret eden gökyüzünün konumu, uygulanmakta olan yöntemlerle ilgili bazı aksaklıkların olabileceğini gösteriyor. Özellikle büyük grupların içinde anlaşmazlıklar olabileceği gibi farklı gruplar arasında gerilimler de doğabilir.