Düşüncelerimizin oyunu

Okuyorum, izliyorum, düşünüyorum. Ve hepsini birden yapıyorum.

Ama hálá Descartes’ın dediği gibi "Düşünüyorum öyleyse varım" diyemiyorum. Kendimi "var" gibi hissedemiyorum. Aksine, düşündükçe daha bir "yok" oluyormuşum gibi geliyor bana.

"Varlık" ve "yokluk" sınırında dolaşıyorum sanki. Bir ayağım "var"lıkta, diğer ayağım "yok"lukta. Başımı çevirmem yeterli gibi... Sanırım bu iki kavram aynı anda mevcut. Tıpkı pozitif ve negatifin birlikteliğinden oluşan maddenin yapısı gibi. Belki bazı şeylerde birinden daha fazla var. Ama ne olursa olsun, erkekte dişi, dişide de erkek unsuru olduğu gibi zıtlıklar bir arada mevcut. Her ikisinden eşit miktarda olduğu zaman ise mükemmellik ortaya çıkıyor.

Varlık ve yokluk derken, maddenin mükemmelliğine geldik. Konumuz da insan olduğu için elbette ki hedefimiz "mükemmel" olmak. Mükemmel olmayı düşünmesek bile bütün gayretimiz mükemmel olmak için... Fakat düşündüğünüz zaman düşüncelerinizin sizi nereye götüreceğini önceden kestiremiyorsunuz. Ve hiç aklınızdan geçirmediğiniz, zerre kadar düşünmediğiniz mefhumlarla karşılaşıyorsunuz.

Fakat, bunlar bilmediğiniz şeyler değil. Olmayan bir şeyin ortaya çıkması zaten mümkün değil. Düşüncelerin içine girdiğiniz zaman da derinlerde sakladığınız bilgi anlaşılır biçimde açığa çıkıyor ve bilincinize renkler şeklinde ayrışıp ulaşıyor.

Konumuz belki renkler değil, fakat doğada "siyah" ve "beyaz" yok. Biz siyah ve beyaz olarak algılıyoruz. Yani ışık varsa beyaz, yoksa siyah... Varlık ve yokluktan önce mükemmelliğe, sonra da renklere geçiş yapmak size tuhaf ve anlamsız gelebilir. Ancak ışığın olduğu yerde madde görünür oluyor. Yani "var" oluyor. Işık yoksa görünmez oluyor. Yani "yok" oluyor.

Varlığı ve yokluğu belirleyen ışık. Ve düşüncelerimiz de bizim ışığımız. Düşüncelerimizin uyanması, güneşin doğması gibi "var" ederken, düşüncelerimiz sustuğu zaman "yok" oluyoruz.

Varlık ve yokluk, ışığın aldatmacasından başka bir şey değilmiş gibi görünüyorsa da olmayan bir şeyin "var" gözükmesi de ancak başka bir ışık oyunu olabilir. Yani düşüncelerimiz bize oyun oynuyor olabilir. Ve bütün bunlar "var" olanın oyunudur. Var olan bir şey yoksa, oyun da yok.

Toplantılarda gerilime dikkat

Bugün Merkür, Mars ve Jüpiter kavuşumu devam ediyor. Farklı kişiler ve yabancılarla buluşulabilir, değişik konular görüşülebilir. Bugün toplantılarda meydana gelecek fikir çatışmaları ve anlaşmazlıklar, düşüncelerin değişmesine neden olabilir. Çok büyük beklentiler içine girileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, sistem ve yargı organlarıyla ilgili araştırmaların hızlanacağını gösteriyor. Olabileceklerin üzerinde istekler ve büyük iddiaların ortaya çıkmasıyla birlikte tartışmaların da büyümesi karar vermeyi zorlaştırabilir.
Yazarın Tüm Yazıları