13 Kasım 2006
RUMUZ: Talih kuşu
Uzun zamandır devam eden bir talihsizlik döneminden söz ediyorsunuz ve ne zaman biteceğini soruyorsunuz. Astrolojik açıdan yaptığım incelemeye göre sizin çok kuvvetli bir kişiliğiniz ve zorlayıcı bir yapınız var. Üstelik odaklanma yeteneğiniz o kadar kuvvetli ki, başka şeyleri görmenize engel oluyor. Yani dikkatinizi odakladığınız konuyu takıntı haline getirebiliyorsunuz.
Tabii bu özellik hayatınızı zorlaştırıyor. Yaşadığınız olayları fazla büyütmeyin ve derinleşmeyin. Özellikle ilişkilerinizle ilgili düşüncelerinizi değiştirmeli ve ilişkinize farklı açılardan bakmayı öğrenmelisiniz. Aslında değişiyorsunuz fakat bu değişim öylesine yavaş oluyor ki, kendiniz farkına varamıyorsunuz.
Sözünü ettiğiniz sıkıntılı dönemde aynı zamanda fırsatlar da ortaya çıkmış. Fakat bunları pek iyi kullanamamışsınız. Ancak şimdi farkına varıyorsunuz. Bu çok iyi bir aşama. En azından neyi ve neden kullanamadığını tespit edecek duruma gelmişsiniz. Sizin de belirttiğiniz gibi bundan sonrası önemli. Sizin için fırsatlar dönemi başlamak üzere. Aralık ayı bir dönem noktası niteliği taşıyan gelişmelerin olacağını gösteriyor. Şimdiye kadar yaşadığınız kayıplar, kazanca dönüşecek ve sabırlı gayretinizin ödüllerini almaya başlayacaksınız.
RUMUZ: İsteksiz
Doğum haritanızda Ay ile Satürn kavuşum konumunda bulunuyor ve şu sıralar geçiş yapan Satürn’den etkileniyor. Üstelik hem Jüpiter, hem de Neptün tetiklediği için kaygılarınız derinleşirken istekleriniz büyüyor. Ancak kendinizden memnuniyetsizlik biçiminde ortaya çıkan duygular, olayları karamsar yönden değerlendirmenize neden olabilir. Mutlu olmak için büyük bir istek duyarken, endişelerin sonucunda ortaya koyduğunuz davranışlar yüzünden mutsuz olabilirsiniz.
Biraz daha iyimser açıdan olaylara bakmaya çalışın. Şansınızın farkına varmaya ve kullanmaya gayret gösterin. Yükselen burcunuz Terazi ve ilişkiler sizin için çok önemli. Fakat ilişkide bulunduğunuz kişilere istedikleri gibi davranmaya çalışmak yerine kendi isteklerinizi ortaya koymak için gayret edin. Sorduğunuz kişiyle aranızda aşk ve uyumlu etkiler var. Onunla aranızda gerilim olsa bile ilişkiniz değişecek ve Kasım sonundan itibaren istediğiniz yönde gelişecek.
Korkular tetikleniyor
Sabahın erken saatlerinde duygusal baskı yaratan durumların ortaya çıkması korkuları tetikleyebilir ve istekleri ortaya koymak zor olabilir. Unutulmuş bilgilerin ve geçmişin derinliklerine gömülü olayların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumuna bakılırsa, duygular derinleşecek ve sürpriz gelişmeler meydana gelecek. Akşama doğru duyguların değişeceğini işaret eden gökyüzünün konumu, sistem ve uygulamalara yönelik yeni stratejiler belirleneceğini gösteriyor.
Yazının Devamını Oku 10 Kasım 2006
Atatürk, Anadolu için dönüm noktasının işaretidir. Geçmiş ve geleceğin işaret noktasıdır. Hem de öyle bir noktadır, ki Anadolu’yu tarif ederken Atatürk’ten önce ve Atatürk’ten sonra, şeklinde başlayabilir bütün cümleler.
Geçmiş ve geleceği sembolize eden çok önemli bir işaret noktası olarak değerlendirmeyi bildiğiniz zaman Atatürk’ün önemini kavrayabilir ve gerçek bir saygıyla anabiliriz.
İnsanlığın sürecinde dönüm noktaları en büyük korkuların açığa çıktığı dönemlerdir. Korkularla başa çıkabilecek cesareti gösterdiğiniz zaman aşama yapabilir, kendinizi dönüştürmeyi başarabilirsiniz. Kendi hayatınızı gözden geçirin ve dönüm noktalarınızı hatırlayın. Hayatınızın yolunda ilerlerken yol ayrımına geldiğiniz zamanları, ne yapacağınızı bilemediğiniz ve artık yapacak başka bir şeyin kalmadığı zamanları hatırlayın. Böyle zamanlarda ne büyük korkuların uyandığını ve korkular yüzünden hareket edemediğiniz zamanları hatırlayın.
Tıpkı kişiler gibi, kişilerin meydana getirdiği toplumlar da benzer bir süreç içindedir. Ve insanlığın evrimi bu sürece bağlıdır.
Yapacak bir şey kalmadığı noktada ya korkularınız sizi ele geçirir, ya da korkunuzla başa çıkacak cesaret içinizde uyanır.
İşte bu noktada içinizdeki cesareti uyandıracak tetikleyici güce ihtiyaç vardır ve Atatürk Anadolu için tetik noktasını sembolize eden güçtür. Ve Anadolu, kendi değişim ve dönüşümünü gerçekleştirecek gücü içinde uyandıran Atatürk’ü anarken, potansiyel gücünü anlama fırsatını yakalayabilir.
Benim için Atatürk, gizli potansiyelimi uyandırmamı sağlayan çok önemli bir işaret olmuştur. Tanrı veya peygamber olmayıp sadece bir insan olması, benim gibi sıradan bir insanla bütünleşmesini sağlamıştır. Böylece en fazla bunaldığım ve kaygılarımın en şiddetli bir anında onu hatırlamak içimdeki gizli gücün uyanmasını sağlamıştır.
Ben bu toprakların üzerine doğmuş biri olarak, Anadolu’nun bir çocuğu olarak, her şeyin bittiği bir noktada daima yapılacak bir şey olduğu duygusunu içimde uyandıran Atatürk’ü saygıyla anıyorum. Ve benliğimin en derinlerinden yükselen varlığını, sembolize ettiği tüm değerlerle birlikte Türkiye ile bütünleşen ruhumda hissediyorum.
Düşünceler derinleşiyor
Duygu ve düşüncelerin derinleştiği bir gün. Geçmişe ait olayların derinden incelenmesine neden olacak gelişmeler ortaya çıkabilir. Aile, yuva, çocuklar ve geçmiş değerlerin önem kazanacağını işaret eden gökyüzünün konumu kültürel ve geleneksel değerlerin araştırılacağını gösteriyor. Şimdiye kadar bilinmeyen veya anlaşılmamış olaylar ve kişilerle ilgili ortaya çıkan olaylar, duygu ve düşüncelerin tamamen değişmesine neden olabilir. Kanunların gözden geçirilmesine neden olacak olaylar, yargı organlarını harekete geçirecek.
Yazının Devamını Oku 9 Kasım 2006
Unutulmuş bilgilerin uyandığı bir dönemdeyiz. Uyandığı diyorum çünkü bilginin unutulması söz konusu değil, sadece bir süre uykuda olabilir. Unutulmuş demek yerine "Uyuyan bilgilerin uyanması" demek, bana daha doğru geliyor. Nasıl ki uyku esnasında bilincimiz uyuyorsa ve bilincimiz uyandığı anda biz de uyanıyorsak, bilginin bilincimizde uyanması da bizim uyanışımızın bir işareti. Kişinin uyuması ve uyanması gibi toplumlar ve hatta medeniyetlerin de uyuduğu ve uyandığı dönemler var.
Binlerce yılda oluşturulmuş medeniyetler, bilginin eseri... Büyük bir gayret ve emek sonunda ulaşılan bilgiyi pratik hayatı kolaylaştırmak için kullanmaya başladıktan sonra bir rehavet dönemine giriliyor ve bu sırada bilginin kendisi değil sonuçları yaşanıyor. Yani bilgi, bilincin derinliklerine gömülüyor ve bilginin aracılığı ile geliştirilmiş sistem ve ürünler esas değer olarak algılanmaya başlıyor.
Bilginin yarattığı ürünler, bilginin yerine geçiyor ve biz artık bilginin kendisiyle değil, ürünlerle ilgilenmeye başlıyoruz. Ve hatta kendimizi bu ürünlere öyle bir kaptırıyoruz ki, hayatımızı kolaylaştırmak için geliştirdiğimiz araçların kölesi haline geliyoruz ve yaşantımız zorlaşıyor.
Ve sonra bir gün, dayanılmaz derecede bunaldığımız bir anda, bilincimizin derinlerinde gömülü olan bilgi uyanıyor. Fakat bilgiyi yorumlayacak durumda olmadığımız için bize neler olduğunu anlayamıyoruz ve aramaya başlıyoruz. Ne aradığımızı bilemeden arıyoruz. Çünkü bilincimizin derinlerinden yükselen ve bizi zorlayan bilgi, şuurumuza arzu ve heyecan olarak tercüme oluyor. Biz de bu arzunun peşinden koşuyor ve arıyoruz.
Ne aradığımızı bilemeden dolaşsak bile içimizdeki heyecan ve arzu, ihtiyacımız olan bilgiyle karşılaşacağımızı işaret ediyor. Şayet karşılaştığınız bir bilgi sizi derinden etkiliyor ve heyecan uyandırıyorsa, orada durun ve bilgiyi içinizde uyandırmak için kendinize izin verin. O zaman aradığınız ile karşılaşacaksınız.
Salgın hastalıklara dikkat
Geçmiş bilgiler ve gizli olayların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu, yaratıcı çalışmalar yapmak için uygun bir zaman olduğunu işaret ediyor. Çok farklı düşünceler uyanabilir ve zihinsel faaliyetin değişmesiyle birlikte alışkanlıklar da değişebilir. Ancak düşüncelerin değişmesini sağlayacak olayların yarattığı duyguların çok fazla derinleşmesine izin vermemek gerek. O zaman karar vermek zor olacak. Salgın hastalıklara karşı tedbirli olmak gereken bir dönem.
Yazının Devamını Oku 8 Kasım 2006
Ölümü hissetmeyen yaşamaktan anlamaz. Ve hayatın önemini ancak önemsediğimiz birini kaybettiğimiz zaman anlayabiliyoruz. Ne yazık! Sahip olduğumuz değerleri ancak kaybettiğimiz zaman değerlendirmeye başlıyoruz. Çok yazık!
Duygularımızı derinden etkileyen bir olay yaşamadıkça hissetmiyoruz. Hissetmediğimiz zaman bilemiyoruz. Çünkü düşünmüyoruz. Düşünce yeteneğimizi harekete geçiren kayıplar ve acılar olmasa belki de hiç düşünmeyeceğiz, bilemeyeceğiz ve gelişemeyeceğiz.
Belki de insanın öğrenme yöntemi, acı hissiyle gelişiyor.
Bülent Ecevit’i kaybettik. Şimdi düşünüyoruz. Geçmişi, bugünü ve geleceği sorguluyoruz. Düşüncelerimiz derinleşiyor. Bir zamanların Türkiye’sini düşünüyoruz. Çünkü Bülent Ecevit, Türkiye’nin zirvesini sembolize eden önemli şahsiyetlerden biriydi. Türkiye’nin zirvesi demek, Türkiye’de yaşayan her bir kişinin zirvesi demek anlamına geliyor. Ve zirvede yaşananları hatırlıyoruz.
Kıbrıs Barış Harekatı’nı hatırlıyorum. İlk gençlik yıllarıma denk gelmişti ve fikir ayrılıkları Kıbrıs Harekatı ile birlikte aniden bitmişti. Fikirler, görüşler ve düşman kardeşler tek bir noktada birleşmiş ve ben bütün olmanın açığa çıkardığı o muazzam enerjiyi ilk kez o zaman hissetmiştim.
Bülent Ecevit bende, birliğin yarattığı o müthiş enerjiyi sembolize eden bir başkan olarak iz bıraktı.
Sonra, yaptıkları ve yapmadıkları, doğrusu ve yanlışları konuşulmaya başlandı. Hakkında bir değil pek çok kitap oluşacak kadar çok konuşulmuş başkanlardan biri oldu. Fakat başkan makamına ulaşmanın, insan özelliklerinden başka bir özellik oluşturmadığı aklımıza gelmedi. Ancak ölünce anladık.
Anladık ki, özel bir insandır. Bütün dünyanın ölümünü andığı çok özel bir insan...
Doğrular, yanlışlarla bir arada bulunur. Yanlışlardan doğrulara varılır. Sonra belli bir zamanın doğrusu, başka bir zamanın yanlışı olabilir. Ve ancak böyle olur, bilmek ve gelişmek...
Türkiye’nin gelişim sürecinde çok önemli fonksiyonları olmuş birinin anlaşılması elbette kolay değil. Fakat değer bilmek ve değerini anlamak için kaybetmek gerekmez. Zaten Bülent Ecevit’i kaybetmiş değiliz. Sadece fani bedeni toprak olacak, varlığı yaptıklarıyla yaşamaya devam edecek.
Bilinçaltı derinden etkileniyor
Derinden etkileyici olaylar meydana gelebilir ve önemli değişikliklere neden olabilir. Hem zihinsel, hem de duygusal açıdan geçmiş ve geleceğin sorgulanacağını işaret eden gökyüzünün konumu, şimdiye kadar bilinmeyen ve araştırılmayan konuların önem kazanacağını gösteriyor. Hayal gücünü uyandıran gelişmeler, şimdiye kadar düşünülmemiş yepyeni tasarımların ortaya çıkmasına neden olacak. Bu arada belli konular ve ayrıntıların büyüdüğünü işaret eden gökyüzünün konumu, ilginç tedbirlerin ortaya çıkacağını da işaret ediyor.
Yazının Devamını Oku 7 Kasım 2006
Unutulmuş bilgilerin uyandığı bir dönemdeyiz. Uyandığı diyorum çünkü bilginin unutulması söz konusu değil sadece bir süre uykuda olabilir. Unutmak, o bilgiye hiçbir zaman sahip olmadığınızın işaretidir. Sahip olmak ise, emek isteyen bir iştir ve bir kez sahip olduktan sonra unutulması mümkün değildir. Çünkü sahip olduğunuz şey, içinizde uyanır. İçinizde hissediyorsanız, sahip olmuşsunuz, demektir. Hissetmiyorsanız, henüz içinizde uyanmadığını gösterir ve içinizde uyanmamış olan da unutulur. Tıpkı gördüğünüz halde pek fazla dikkatinizi çekmeyen şeyi unuttuğunuz gibi.
Tarot’un içimde uyanması da ilginç bir tesadüfle gerçekleşti. Güneş Tutulmasından iki gün önce Hekate tapınağına gitmek için yola çıkmıştık. Aklımda sadece Hekate Tapınağında olmak ve Güneş Tutulmasının ertesi günü meydana gelen Sonbahar Ekinoks’unu tapınakta karşılayacağımın heyecanı vardı. Hekate, benim için çok özel bir sembol. Daha doğrusu Anadolu ile bütünleşen ve bilincimin derinliklerinde saklı olan bilgiyle birleştirdiğim için özel. Ve bu duygu beni İstanbul’dan Muğla’ya götürdü.
Hem Güneş tutulmasında, hem de Sonbahar Ekinoks’unda Hekate Tapınağında kendime özel bir çeşit meditasyon yaptım. Müthiş heyecan ve coşku uyandıran farklı bir tecrübe yaşadım ve bu sırada bilincimin derinlerinden yükselen, fakat o sırada adını koyamadığım bir arzu yükseldi.
İstanbul’a döndükten iki gün sonra mahallemizde bulunan tekel bayiine uğramıştım ki, bana Tarot Kartlarının bulunduğu kutuyu gösterdi ve "Yasemin Hanım bu sizin mi" diye sordu. Çok şaşırdım ve hayır, dedim. Bunun üzerine "Herhalde sizin öğrencilerinizden biri burada unutmuş olsa gerek. Bunu siz alın." Dedi ve kartları bana verdi. Ben de aldım ve müthiş heyecanlandım. Bilincimin derinlerinden yükselen arzuyu yakaladım. İşte, adını koyamadığım ve beni heyecanlandıran duygunun derinlerinde yatan bilgi buydu. Ve Tarot’u anlatmaya karar verdim.
Bugün akşam dernekte küçük bir Tarot semineri yapacağım. İlgilenenler 0216 450 48 10’dan bilgi alabilirler. Ayrıca bu köşede kartların sembollerini tek tek yazacağım. Anlayacağınız Tarot’u Türkiye’ye tanıtmış bir kişi olarak 16 sene sonra Tarot ile yeniden ilişki kuracağım.
Skandal çıkabilir
Farklı duyguların uyanacağı bir gün. Aniden meydana gelen olaylar duygusal çatışmaların ortaya çıkmasına neden olabilir. Elektrik ve elektronik cihazlarla ilgili sorunların çıkabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu aynı zamanda sinisel gerilimlerin de olabileceğini gösteriyor. Geçmişin derinliklerinde gizli kalmış olaylar ve bilgilerin ortaya çıkmasıyla birlikte duygu ve düşünceler tamamen değişebilir. İlginç teklifler, farklı beklentiler ve skandal sayılabilecek olayların ortaya çıkması mümkün.
Yazının Devamını Oku 6 Kasım 2006
Gruplar içinde fikir ayrılıkları ortaya çıkabilir ve meydana gelen olaylar endişelerin büyümesine neden olabilir. Dikkat gerektiren konularda tedbirli davranmak gerektiğini işaret eden gökyüzünün konumu derinden etkileyici ve değiştirici olayların açığa çıkabileceğini gösteriyor. Gizli işler ve özellikle saklanmış konuların ortaya çıkacak ve duyguların tamamen değişmesine neden olacak. Hem sürpriz fırsatlar, hem de bazı kayıplar olabilir. Gökyüzünün konumu şans ve şanssızlığın bir arada yaşanacağını gösteriyor.
Mektuplar
RUMUZ: Çiğdem
Yükselen burcunuz Boğa. Güneş’iniz, mutluluk evi olan beşinci evdeyken doğmuşsunuz. Bu konum size gösteri dünyası ve sahneyle ilgili konulara yönelik sevgi ve yetenek veriyor. Ancak Satürn’ün kuvvetli etkileri kendinizi ifade etmenize zorluk getirebilir. Yaşam enerjinizi parlak bir şekilde ortaya koymanız zor olabilir. Fakat yine de kendinizi göstermek için büyük bir arzu duyarsınız.
Mars, Venüs, Pluto ve Uranüs arasındaki etkileşim, size yüksek duygular, sanat anlayışı, sistem geliştirme ve sistematik çalışma potansiyeli veriyor. Tabii aynı zamanda karşı cinsle aranızdaki ilişkilerin de yoğun olacağını ve farklı beklentiler içinde bulunacağınızı işaret ediyor. Siz hem kendi duygularınızı, hem de partnerinizi zorlayan bir yapıya sahipsiniz. Aynı zamanda estetik ve sanat duyguları gelişmiş biri olmalısınız. Size, bir Akrep veya Terazi erkeği çok çekici gelebilir. Veya yükselen burcu Akrep olanlarla aranızda aşk olabilir. Şu sıralarda iyimser duygularınız artıyor ve olumlu bir tavır içine giriyorsunuz. Jüpiter’in uyumlu etkileri moralinizi yükseltecek ve isteklerinizin artmasına neden olacak. Fakat geri giden Merkür’den etkileniyorsunuz. Yanlış anlamalar ve iletişim trafiğinizde bazı aksaklıklar olabilir. Sürpriz aşklar döneminde bulunuyorsunuz. Kasım ayı sizin için hem aşk, hem de iş açısından son derece yoğun ve çok hareketli geçecek. Bu arada alışkanlıklarınızı değiştirmeye zorlayan durumlar ortaya çıkabilir. Aile büyüklerinin baskısını hissedebilirsiniz fakat sabırlı davranacak ve Kasım ayından sonra rahatlayacaksınız.
RUMUZ: Gül ve Diken
Sevdiğinizle aranızda ortaya çıkan sorunları kaynağı aslında sizin beklentileriniz. Onu çok fazla zorluyorsunuz. Tabii bu sırada kendinizi de hırpalıyorsunuz. İlişkinizi akışa bırakmayı deneyin ve isteklerinizi ortaya koyarken samimi ve rahat davranın. Fakat siz son derece stratejisyen bir tavır içindesiniz ve o da son derece zeki. Zaten aranızdaki ilişkinin anlattığınız gibi olduğu halde sürüyor olması, aslında birbirinize uygun olduğunuz için. Her ikiniz de birbirinizi sürekli anlamaya çalışıyorsunuz. Fakat yönteminiz çok sert. Kasım Ayı sizin için çalkantılı geçebilir ve ayrılık kararı alabilirsiniz. Ancak bu ay karar vermek için pek uygun bir zaman değil. Aralık ayında kararlarınızı bir kez daha gözden geçirdikten sonra harekete geçerseniz çok daha doğru kararlar alabilirsiniz.
Yazının Devamını Oku 3 Kasım 2006
Türkiye’yi uyandıran olayların meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu, özellikle Kasım ayının Türkiye için çok önemli olaylara gebe olduğunu gösteriyor. Çünkü Kasım ayındaki gezegenlerin konumu Türkiye’nin yıldız haritasını tetikliyor ve potansiyellerini harekete geçiriyor.
Bu ay meydana gelen olaylar Türkiye için son derece önemli olacak. Türkiye’nin kaderinde bulunan değişikliklerin gerçekleşmesini sağlayacak olan olaylar, aynı zamanda potansiyel gücünün açığa çıkmasını sağlayacak.
Geri giden Merkür, hem Jüpiter, hem de Neptün döngüsünü tetikliyor ve aynı zamanda Uranüs döngüsü de uyanmış bulunuyor. Bütün bunlar hem Türkiye’nin potansiyellerinin, hem de Türkiye’de yaşayan halkın potansiyel gücünün uyanacağını işaret ediyor.
Türkiye’nin yıldız haritasında Uranüs, Pluto ve Venüs arasında büyük üçgen var ve Venüs ile Jüpiter kavuşum konumunda bulunuyor. Geri giden Merkür bu büyük üçgeni harekete geçirecek ve aynı zamanda Aslan Burcunda ilerleyen Satürn ve Kova Burcunda ilerleyen Neptün etkileyecek.
Geçiş yapan Uranüs Türkiye’nin yıldız haritasındaki Ay Düğümlerini tetikliyor. Zaten Güney Ay Düğümü ile Uranüs Türkiye’nin haritasında kavuşum konumunda bulunuyorlar. Ani değişimleri, özgürlük, devrim ve yaratıcı zekayı sembolize eden Uranüs ile geçmişten gelen bilgiyi sembolize eden Güney Ay Düğümü’nün kavuşumu, Türkiye’nin aniden ortaya çıkan olaylar aracığılığı ile kendisini yenileyeceği ve değiştireceğini gösteriyor. Uranüs döngüsü kaderinde var olan potansiyelin uyandığı bir zamanı işaret ediyor.
Aynı zamanda derinlere gömülmüş ve ortaya çıkması engellenmiş fikir ve düşüncelerin de uyandığı bir dönem. Ve meydana gelen olaylar, şimdiye kadar saklanan, gizlenen, endişe ve korkuların baskısıyla ortaya konulmayan yaratıcı gücün uyanmasını sağlayacak.
18 Kasım gününe kadar geri gidecek olan Merkür, önce Jüpiter döngüsünü tetikliyor. Ardından Venüs’ü tetikleyecek ve Venüs-Uranüs-Pluto arasındaki büyük üçgeni uyandıracak. Bu sırada Akrep Burcunda ilerleyen Mars, Kasım ayının ortalarına doğru Venüs’ü tetikleyecek ve Türkiye’nin sahip olduğu potansiyel gizli güç görünür hale gelecek.
Güç mücadeleri başlıyor
Yepyeni başlangıçlar yapmak için kuvvetli arzuların uyanacağı bir gün. Fakat tedbirli davranmaya zorlayan durumlar ortaya çıkabilir ve girişimler ertelenebilir. Eskiden yapılmış işler ve alınmış kararların yeniden gözden geçirileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, yöntemlerin ve alışılmış uygulamaların değiştirilmesi için zorlayacak olayların açığa çıkacağını gösteriyor. Gizli güç mücadeleleri ortaya çıkacak ve sürprizler derinden etkileyici olacak.
Yazının Devamını Oku 2 Kasım 2006
Bugün geri giden Merkür ile Jüpiter kavuşumunu harekete geçiren Ay, düşüncelerin derinleşeceğini ve büyüyeceğini işaret ediyor. Ayrıntıların içinde kaybolmak gibi bir durumun ortaya çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu geçmişte yaşanılmış olaylara takılıp kalınabileceğini gösterirken aynı zamanda olayların bütününden uzaklaşıp sadece tek bir ayrıntının önem kazanacağını gösteriyor. Uluslararası ilişkiler ve yabancılarla yapılacak ortaklık projelerinde aksaklıklar olabilir.
Mektuplar
RUMUZ: TESADÜF
Sevdiğiniz kişiyle aynı gün doğduğunuz için yıldız haritanızda Güneş’leriniz kavuşum yapıyor. Fakat farklı saatlerde doğmuşsunuz. Bu nedenle şahsiyetinizi ortaya koyduğunuz alanlar çok başka. Aynı zamanda doğmuş olmak sizi endişelendirmesin. Sadece aynı zamanlarda duygularınız harekete geçecek ve güçlü istekler duyacaksınız. Fakat isteklerinizin yönü farklı olacak. Mesela sizin dikkatiniz eve yöneldiği ve evinizde değişiklik yapmak için arzu duyduğunuz bir sırada o dikkatini işlerine yöneltmiş ve işiyle ilgili değişiklik yapmak için arzu duymaya başlamış olacak. Şu sıralarda her ikiniz de çok gerginsiniz ancak her ikinizin de geriliminizi oluşturan nedenler çok başka. Bu durum ilişkinizi daha sıcak hale getirmeniz için bir fırsata dönüşebilir.
RUMUZ: MISIRLI
Doğum tarihinizi belirtirken yanlışlıkla bu senenin tarihini yazmışsınız. Herhalde 2006 doğumlu değilsiniz. Sevginizi gösteremiyor olmanızın nedeni Akrep burcunun özelliği değil. Evet, Akrep’ler kendilerini göstermekten hoşlanmazlar fakat sevgisini gösterme konusunda problemi yoktur. Bu özellik doğum anında Satürn-Venüs arasındaki etkileşimle ilgili. Doğum haritanızı çıkaramadığım için bunu bilemiyoruz. Sevdiğinizin Oğlak olduğunu belirtiyorsunuz ve sevgisinden emin olamadığınızı, acaba "Seven burç mudur" diye soruyorsunuz. Burçların hepsinde sevme yeteneği var fakat her biri sembolize ettiği özelliklere uygun bir biçimde sevgisini ortaya koyar. Bu sevme biçiminin size uygun olup olmadığını inceleyecek olursak bir Akrep ile Oğlak son derece uyumludur.
RUMUZ: MÜKEMMELİYETÇİ
"Daima daha iyisi vardır" duygusuyla davranmak sizin ilişkilerinizi çok fazla etkileyen bir görüş. Elbette ki, daha iyisi vardır ama bu "İyi" kavramı neye ve kime göre? Önemli olan kendinize en uygun olanı belirlemek. Karşılaştığınız, hoşlandığınız ve sizi heyecanlandıran birisine bakıp sonra da "Acaba bundan daha iyi biri var mı, ben bununla beraber olursam, onu kaçırır mıyım" düşüncesi, sizin hayatınız boyunca yalnız kalmanıza neden olacağı gibi, devamlı bir arayışın huzursuzluğu içinde yaşamanıza da neden oluyor. Doğum zamanınızı belirtirken doğduğunuz yeri yazmayı unuttuğunuz için yıldız haritanızı çıkaramıyorum. Fakat, bu durumu sorgulamaya başladığınıza göre artık değişim zamanınız gelmiş. Dikkatinizi kendinize yöneltin ve kendiniz için iyi olanı anlamaya çalışın.
Yazının Devamını Oku