ESKİ TİP Genel Başkanı Behice Boran 23 yıl önce bugün hayata veda etmiş.
Boran’a dair canlı görüntüleri 1970’li yılların TRT’sinden hatırlıyorum. İsmail Cem’in TRT Genel Müdürü olduğu dönemde yayınlanan açık oturumlardan... Hep yaşlı, ama hep dinç bir siluet kalmış aklımda. Ve vatandaşlıktan çıkarılışı, Brüksel’de kalp krizini atlatamaması... Ve onu vatandaşlıktan çıkaranlar, milletvekilliği yaptığı için TBMM’de cenaze töreni düzenlenmesini engelleyemedi. * * * Siyah pantolonu, siyah gömleği ve sazıyla Ruhi Su çıktı aynı dönemde televizyona. Devlet televizyonuna: “Çanakkale içinde bir uzun selvi Kimimiz nişanlı kimimiz evli.” Sonra öldü kanserden. Devletten pasaport alabilseydi, belki yurtdışında tedavi olabilecekti... Ama vermediler. * * * O günlerde TRT’ye fon müziği gibi yerleşen yanık bir türküyü de konuşuyordu herkes: “Kâtip arzuhalim yaz yare böyle...” On iki, on üç yaşlarında bir köylü kızının söylediğini sanıyorduk. Meğer Selda Bağcan söylermiş. * * * Yakılmaktan son anda kurtulan Aziz Nesin’in öyküsünden ekrana uyarlanan TV dizisi de aklımda: “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz.” MC döneminde apar-topar görevden alınan Cem’in Türkiye’nin ilk kez Eurovision şarkı yarışmasına katılmasına karar vermesi. Ali Rıza Binboğa’nın “Yarınlar Bizim” ile Semiha Yankı’nın “Seninle Bir Dakika”sının Eurovision için yarışması. İlk kez naklen yayınlanan dünya kupası. * * * Sonra ekranda ilk arabesk. TRT’de 35 yıl önce. Orhan Gencebay. Ardından ilk canlı mevlit yayını. Aralarda, arızalarda ekran beliren Osmanlı minyatürleri. Ekran mizahına giren, o ünlü Necefli Maşrapa da o dönem miydi? Hatırlamıyorum ama, bir şeyi biliyorum. En renkli siyah-beyaz televizyon, sanırım o dönemdi.