Sigaranın son sığınağı

Dün biraz değindiğim sigara bırakma meselesi, yaman iş vesselam.

Haberin Devamı

Sigarayı bırakma kararı almanın kolektif halleri de, belki bu güçlükten kaynaklanıyor.
“Hadi gel beraber bırakalım” demek, bir bakıma sabrı, iradeyi ortaklaştırıp arabayı birlikte itme umudu...
Başkasını şahit tutarak, iddiaya girenler de çok:
“Aybaşında bırakıyorum, var mısın iddiaya?”
Kolektif ya da iddiaya girerek çıkılan yolda bırakmayı başaramayanın, verdiği sözü tutamayanın yaşayacağı bir mahcubiyet de oluyor haliyle.
Ama mahcup olmak, o koca bağımlılığın yanında sıradan insanlık hali...
Ve Geleneksel Sigara Bırakma Günleri ile geçiyor bazı insanların yılları.
* * *
Bazen de bir musibetin, bir hastalığın, bin nasihatı solladığı an söndürülüyor son sigara...
Çoğu kez, iş işten geçmiş oluyor.
Bir kaç yıldır sigaraya karşı açılan cephe savaşı da, sigara bırakma dürtüsünü, gerilimini artıran bir rüzgar kuşkusuz.
Prof. Dr. Hans Martin Gauger de “Dumanaltı Yazılar”da meselenin bu yönüne, tiryakilerin artık toplumda “öteki”leştirildiğine, dışlandığına değiniyor. Ve ekliyor, muzır muzır:
“Eğer sigara karşıtı kampanyalar böyle giderse, sigarayı ilk içmeye başladığımız yerde, yani tuvalette bırakacağız...”
* * *
Alınan kararlar, “Yarın kalkacağım, tüm hayatımı değiştireceğim”ler, bazen bir dilek, bazen de bir tür dua...
Bu duygular da yerini başka bir bağımlılığa bırakıyor bazen. Hiç sonuca ulaşamasa da, sürekli yeni kararlar alma bağımlılığına...
O hengamede alınan karar(lar)ın hakimi de, savcısı da, sanığı da, avukatı da biz olduktan sonra, duruşmayı, kararları ertelemek her zaman mümkün.
* * *
Mesela, o bitmek bilmeyen diyetler.
Öyle ki, günde üç öğün yemek yiyip, dört öğün karar alana da rastladım. Diyet yapma boğuşması içinde, bir sürü kilo alanına da...
Başaranlardan birisi ise, tam 40 kilo veren Mesut Yar.
Doğumgününün ertesi gün, almış kararı.
Ve “Samandağ biberi” yiyerek zayıflamış:
“Acıydı ama inat ettim. Ağızda tuhaf bir yanma hissi bırakıyor bir saat kadar...”
* * *
Hayat bazen espri gibi...
Çocukluğun nostaljik cezaları arasında kalan “ağza sürülen acı biber”, sadece popüler bir diyet yöntemi olarak değil “Ben Bilmem Eşim Bilir” yarışmasıyla da yeniden çıktı tedavüle.
Öyle ki, bir dakikada 41 acı biberi yana yakıla yiyip, rekor kırdı birisi...
Kararlar da bir yarışma belki, en beterinden.
İnsanın kendiyle yarışması...

Yazarın Tüm Yazıları