Bir çok şiir sitesi var. Arama motorlarıyla, şiir metninden bir dizeyle ya da şairin ismiyle, istenen şiire ulaşmak olanaklı.
Ve yazıcıdan kopya alıp, sevilen bir şiiri cepte gezdirmek, dostlarla paylaşmak da...
Bazı siteler şiire saygılı.
Ama elden ele dolaşan iletilerdeki şiirler için aynı şeyi söylemek olanaklı değil.
* * *
Örneğin Düş Hekimi olarak da tanınan Ortodontist diş hekimi Yalçın Ergir’in şiir ve yazıları.
"Mahalle" başlıklı yazısı Can Yücel imzasıyla dolaşıyor internette.
"Basit yaşamak" ise Nazım Hikmet imzasıyla. Geçen gün gelen bir iletide yine Nazım imzası vardı şiirinin altında.
Bu tür yanlışlıkları tek tek yanıtlayarak, düzeltmeye çalışıyorum.
Ama imkansız!
Bir kez öyle girmiş "dolaşıma"...
* * *
Ergir Ankara’yı yazıyor daha çok.
Ama temas ettiği her yeri, her şeyi de...
Bazen Everest’in zirvesinden, bazen bisikletiyle uzun gezilerinden...
Bir çok kitabı var.
www.ergir.com sitesinde müzikli sunumları, tarihi belgeseleri, yazıları, şiirleri de...
Ankara’nın tarihinden derlenmiş ve daha önce görülmemiş kareleri de izliyoruz çalışmalarında.
"Mahalle" yazısından bazı satırları aktarmak istiyorum:
"Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, çok güzel bir ülkede, mahalleler varmış. Bu mahallelerin çocukları birbirlerini çok severlermiş.
Dışarıdan gelen parolalı bir ıslığa uçarak aşağı iner, beraber olacakları anları iple çekerlermiş. Kavga da etseler kin tutmaz, her gün yeniden dünyalar kurarlarmış.
Herkeste sevgi, paylaşma ve arkadaşlarını kollama duygusu yavaş yavaş gelişirmiş.
O zamanlar, çocuklar evden okula servis ile değil, buluşarak giderlermiş.
Onların yolunu gözlemezmiş; evdeki bilgisayar, şehrin en iyi dershanesi, hazırlık kursları."