BAŞARISI yaşının çok üzerinde olan kent habercisi Deniz Gürel’in “Kızılcaham’a barınak” haberi önüme geldiğinde, dalıp gittim.
Dört, beş yıl öncesine... Masama bir patoloji raporu gelmişti. Yine Deniz getirmişti, geceyarısı... Mamak’ta köpeklere yönelik “mezalimin otopsisi”: “Erkek yavrunun sağ kulağı yerinde değil. Dişinin dili yok. Arka ayakları bağlı olanın sol göz yuvarı yerinde değil. Ve tecavüz edilmiş. Boxer cinsi ikinci köpeğin de sol gözü oyulmuş...” ¡ ¡ ¡ Bizim sokağın Bobileri ile ne zaman karşılaşsam, aklımda örnek verdiğim katliamlar. Gerçi görmek de zordur onları, arayıp bulmazsanız. Çünkü gözden-elden uzak kuytularda geçer günleri. Nadiren içlerinden en “şaşkın”ı öğleden sonra düşer sokağa. Susamış mıdır, saklandığı yerden kovanlanmış mı... Bilinmez. Kıyıdan, sessizce ama son hızla dönmeye çalışır saklı, başka bir mekana... Taşlanmış, tekmelenmiş gibi bakan ürkek gözlerini kaçırır sokaktaki insanlardan. Ve bir bakarsınız, bir dahaki yaza ulaşamamış, kışı çıkaramamış. Soğuk mudur, zehir mi, açlık mı, bilinmez. Zaten uzmanlar anca 3, bilemediniz 4 yıl yaşabildiğini söylüyor sokak köpeklerinin... ¡ ¡ ¡ Yıllardır Çankaya Belediyesi tek başına çabaladı sokak hayvanları için. Bir kaç hayvan dostu dernek de... Destek bir yana, her fırsatta el/dil uzattılar çabalarına. Biz de yıllardır, “Sokak hayvanlarını korumak, birinci derecede Büyükşehir belediyelerinin sorumluluğundadır” diye yazdık. On altı yıl geçti. Bobiler bir-iki mevsim gözüktü sokaklarda, öldüler sonra. Ardından yenileri belirdi; ürkek, tarazturaz tüyleri, kalbi sıska bedeninin neredeyse dışında atan sonraki nesiller. Sonra onlar da yok oldu. Ardından üç, dört, beş nesil daha... Büyükşehir’in barınağı 2011’de tamamlanacak, yine bir gecikme olmazsa. Dilerim olsun, bakımı, hizmeti, tesisi, gösterilen şefkati ile iyi olsun.