Neyi kaçırdık

O da değişti.

Artık "boğaları, danaları kaçırıyoruz", cümbür cemaat.

Öyle ki bir çok belediye "Alo boğam, danam kaçtı" hattı, ekibi oluşturdu.

Keçileri kaçırmaktan, "danaları kaçırmak"a terfi eden halimiz, bir tekamül müdür yoksa ahvalimize uygun bir tekabül mü bilemem.

Gelin şöyle bir bakalım.

* * *

Dudullu’da 13 yaşında bir "kasabın" haberini okuduk gazetelerde.

Marmara Üniversitesi’nde koca kampus önce kurban pazarı olmuş.

Sonra mezbaha...

Bazı cin fikirliler, benzin istasyonlarının araba yıkama bölümünü salhane yapmış.

Bazı aklıselimler, danaları, boğaları dozerlere tek ayağından asmış.

Adana’da bir kasap 14 koyunu yanyana yatırmış ana caddeye; peşpeşe kesip, rekor ya da sürümden kazanç aramış.

Kağıthane’de kaçak kesim yapan bir grup, bir kaç yerde de kesimden kaçan boğalar, gazetecilere saldırmış.

O çakallar, boğalardan daha fazla hasar/zarar vermiş gazetecilere.

* * *

Bir çırpıda 2.6 milyon hayvan kesilmiş.

Sadece İstanbul’da 600’e yakın insan, kurbanı değil kendini kesmiş.

Hemen her kent, danaları, boğaları kaçırmış.

Ya keçileri?

Yok onlar duruyor.

* * *

Evet, haberlerdeki başlıklara, televizyonlardaki görüntülere sadece göz atmak bile, bir şeylerin kaçtığını gösteriyor.

Belki keçileri, danaları kaçırdık.

Belki de ipin ucunu...