Kelimesinden bile tanırım

"BEN otoriteyi nerede görsem tanırım."

Kırk yıllık arkadaşım Avukat Gürbüz Özaltınlı, günlük hayattan, yaşadığımız sıradan bir örnekten hareketle kurmuştu bu cümleyi.

Haberin Devamı

Hiç aklımdan çıkmaz.

 

Bu cümle, bizim kuşağın "çok darbeli belgeseli"nden kareleri de getirir gözümün önüne.

 

Dün 12 Mart'tı.

 

Otuz sekiz yıl geçmiş aradan.

 

Çocuktuk ama radyolardan taşan, geceyi yasaklayan, Ankara sokaklarında gezen "otorite"yi hatırlıyorum.

 

Deniz Gezmiş'in infazını çabuklaştırmak için "Çek, çek" diye seslenen savcı, idamları ağzında sigarayla izleyen mahkeme başkanı sonradan eklendi, "otokrasi belgeselime".

 

Haberin Devamı

Otoritenin pervasızlaştırdığı zihniyetin, zalimliğin nerelere uzanabileceği ise bir kaç yıl önce tazelendi belleğimde.

 

Avukat Halit Çelenk açıklamıştı.

 

Yusuf Aslan'a Deniz Gezmiş'in idamını izletmişler.

 

Ardından Aslan'ın idamını Hüseyin İnan'a...

 

Üç arkadaştan ikisi 25 yaşında, İnan ise 23...

 

Bir kaç dakika sonra asılacak gencecik bir insana, nasıl öleceğini göstermek.

 

Oralardan, o yaşlardan tanırım, yürek köpürten otorite sevdasını.

 

Sonra 12 Eylül.

 

Uluorta, "Asmayalım da besleyelim mi" dedirten otoriteyi de, tanırım.

 

Eleştiriye, farklı düşünceye tahammül edemeyip, 141-142-146 zindan açan zihni mevzuatı da...

 

* * *

 

Günlük hayata da sızar bu ihtiras.

 

Haberin Devamı

Hemen tanırım.

 

Bazıları otoritesini yetkisinden apartır.

 

Bazısı içgüdüseldir, bünyeseldir; Güvenpark'taki musluğun müdürü yapsan abartır.

 

Çeker hortumu kopartır.

 

Ve önce bakışa, dile sızar her zaman.

 

Bakışta kısılır, dilde heybetlenir, heyheylenir.

 

Kelimesinden, tanırım.

 

Yazarın Tüm Yazıları