ANKARA Kedisi kara da değil ama, tartışması bitmiyor.
“Gülümseyen Ankara Kedisi” logosuyla ilgili tartışmalar, doğrusu renkli de geçti. Hatta logodan çok, logodaki kedinin “karakteri”, gözü, huyu-suyu bile gündeme geldi. Öyle ki logoyu (pardon kediyi), “küstah” bulanlar da oldu.
Ankara’nın yeni logosunun “çakma”, ünlü Cats müzikalinin afişinden (ç)alıntı olduğu da yazıldı. Tartışma TBMM’ye de yansıdı. Soru önergesi oldu, sonunda İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dan yanıtı şöyle geldi: - Bu benzerlik, kesinlikle daha önceden bilinmiyordu. - Ayrıca logo ile afişin hiç bir benzerliği yoktur. - Cats afişindeki kedi karşıdan bakıyor, bakışı elektrik etkisi veriyor.
Öncelikle Büyükşehir’in logosundaki “kedi gözü” imgelemi, zaten tümüyle özgün, hiç rastlanmamış, mucit yaratımı filan değil. Google’ın görsel arama ekranına “kedi gözü” yazın, bakın kaç tane geliyor aynısından, benzerinden. Ki, eskiden başta kuş serisi olmak üzere hemen her otomobilin arkasına, dolmuşun, minibüsün, otobüsün iç-dikiz aynasına yapıştırılırdı, benzer -kedi gözü- çıkartmalar. Bazılarında, “Türkan Şoray gözü” versiyonu bile vardı...
“Elektrikli bakış” meselesine gelince, Bakan Atalay yanlış bilgilendirilmiş. Müzikalin afişindeki kedi gözlerine dikkatle bakılırsa, içinde elektrik değil, dans eden iki ayrı insan figürünün yer aldığı görülecektir. Aranan “elektrik” aslında Ankaralı’yı on yıldan fazla başka amblemle çarptı. Yıllarca korsan kullanılan, onlarca mahkeme kararına-soruşturmaya karşın 9 canlı kedi gibi yerinde duran camili-Atakule’li-bol yıldızlı olanıyla... Sonunda, yargı kararıyla o amblemin kullanımı yasaklandı. Başkan Gökçek de daha önce Ankara Kedisi “logo”sunun, kentin amblemi olmadığını, sadece tanıtım amacıyla kullanıldığını açıkladı. Yani hala koca Başkent’in amblemi yok! Kedinin altında pisicik arayacağımıza... Kent kimliğini doğrudan ilgilendiren bu uzun süreli “elektrik kesintisi”ni gündeme almak daha yerinde olmaz mı?