Ateş ve uygarlık

BUGÜN yayınladığımız "Mangal Mekanları" özel dosyası, bana yıllar önce izlediğim bir filmi hatırlattı.

Haberin Devamı

Jean Jacques Annaud'nun yönettiği, "Quest for Fire (Ateşi aramak)" filmini...

Film, farklı gelişmişlik düzeyinde üç ilkel topluluğu anlatıyor.

Toplulukları sınıflandıran, birbirinden ayıran ölçüt ise, "ateş" karşısındaki konumları...

En gelişmişi, ateş yakmasını bilenler.

Daha az gelişmiş olanı, "ara" grup ise, yıldırım düşmesi, lav vb. gibi doğal durumlarla elde ettikleri ateşi -söndürmeden- saklayabilenler.

En ilkel topluluk ise ateşi sadece "çalarak" elde edebilen barbarlar...

Barbarlar, ateşi saklayan kabileyi basıp, çalıyorlar ateşlerini.

Kabilenin bir kaç genci de ateş aramaya çıkıyor.

Sonunda daha gelişmiş topluluğa ulaşarak, onlardan ateş yakmayı öğreniyorlar.

Ve ateş kadar sıcak, iki şey daha öğreniyorlar, aynı kabileden:

Haberin Devamı

Gülmeyi ve öpüşmeyi...

Ateş yakmayı bilen "medeni" topluluk, ara grubun aksine gülmeyi ve öpüşmeyi de biliyor!

* * *

Annaud'dan hareketle, Türkiye için ironik sınıflamalar geliyor aklıma...

Mesela insanların gelişmişlik düzeyini, ateşin değil de "mangal"ın karşısındaki konumlarına göre tartışmak.

Mangal ya da inceltilmiş şekliyle barbekü, kuşkusuz farklı, özel bir keyif.

Ama ritüeline uygun davranıldığında, mekan iyi seçildiğinde...

Yani keyfin "yer"i de, "nasıl" yapıldığı da önemli.

Ki bu, "keyif" ile "alem" arasındaki kalın çizgiyi belirliyor.

Mesela burun buruna yaşayan site sakinlerinin karşı balkonda yapılan mangala isyanı, Ankara Hürriyet'e de sık sık ulaşıyor.

Çünkü çizgi aşıldığında, "keyif" bambaşka bir şeye dönüşebiliyor.

Tıpkı "magandalar" sözcüğünü oluşturan harflerin kombinasyonu değiştirildiğinde, anagramı yapıldığında "mangal" sözcüğüne ulaşılması gibi...

Psikologlar, olur olmaz yerde-ulu orta mangal yapmayı, bir meydan okuma biçimi olarak değerlendiriyor.

Ve böylesi durumlarda, "mangal ve maganda" maalesef akraba sözcüklere dönüşüyor.

Ama unutmayalım, mangal masum bir lezzet gereci.

Onu çevreye zarar veren hale getiren, insanoğlu...

 

Yazarın Tüm Yazıları