Asıl muamma kentin "mekanizması"nda

Sabah erkenden işine gidiyordu Kadir Sevim. Kaldırımda yürürken, yer yarıldı içine girdi... Koca bulvarın niye çöktüğü ise “muamma”. Bir muamma varsa eğer, o da böylesi kaza ve ölümlere neden olan “mekanizma”dadır.

Haberin Devamı


Yaşar SÖKMENSÜER

SABAH erkenden işine gidiyordu Kadir Sevim.
Kendi halinde kaldırımda yürürken, yer yarıldı içine girdi...
Kurtarma ekipleri AKUT geldi, arama-kurtarma köpekleri, itfaiye, belediye ekipleri, İspanyollar geldi.
Meydana gelen göçüğün derinliği bile belli değildi başta... İlk müdahaleler yeni çöküntülere neden oldu.
Haberciler, felaketi deprem, heyelan bölgesinden, dağdan, uçurumdan filan bildirmedi.
Başkent’in göbeğinden, İnönü Bulvarı’ndan yansıdı görüntüler.
* * *
On beş saat sonra ulaşabildiler Sevim’in cesedine...
Altı yıl önce Ordu’dan gelmişti Ankara’ya Kadir Sevim, inşaatlarada çalışıyordu. İki çocuğu vardı.
Bir “insan”ı anlatmaya yetmez ama, öğrenilen-yazılan-çizilen bu kadar.
“Kimdi Kadir Sevim?” diye yeniden sorarsak.
Herşeyden önce bir yurttaş, bir yayaydı demek isterim. Hem de bu ülkenin Başkent’inde, en merkezi yerinde, yayayı koruyacağı varsayılan kaldırımda bir yayaydı...
* * *
Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi’ni çeyrek asır önce hayata geçirdi Avrupa Parlamentosu. (Ki bu bile “geç” geliyor bana)
İlk maddesi şöyledir, bildirgenin:
“Yayanın fiziksel ve ruhsal sağlığını korumaya uygun koşullar sunan kamu alanlarının nimetlerinden özgürce yararlanma ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır”.
Hani Ankara koşullarında, yürürken, karşıdan karşıya geçerken gündüz kanguru gibi seken, gece gözüne fener tutulmuş tavşana dönen  yayanın ruhsal sağlığından çoktan geçtik de, fiziksel sağlığı da ortada.
Daha yeni Cinnah Caddesi’nde bir yayayı kaybettik. Kaldırım çalışmaları, kazılar nedeniyle ortopedi polikliniği istatistiği olanlar ise zaten vakayı ad(l)iye...
Şimdi ise Kadir Sevim, yer yarıldı, içine girdi, öldü.
Onun ölümüne yol açan teknik nedenlerin bile hala belli olmadığını söylüyor yetkililer.
Herzamanki gibi bir “muamma”dır gidiyor, böyle hallerde...
* * *
Oysa ana neden belli, yazıyor Yaya Hakları Bildirgesi’nde:
Öncelik yayanındır. Kentlerde korunması, hayatının kolaylaştırılması gereken asıl özne “yaya”dır.
Öyle görmezseniz, mevzunuz-bahisiniz otomobil öncelikli bir kentse, gerisi -yaya dahil- teferruattır.
Ve bu mevzuda bir muamma varsa eğer, o da kent hayatına dair sıradan mevzuların bu hale gelmesine izin veren, yol veren mekanizmadadır.
Yaya haklarını yok sayan, mutlaka yaya kalır. AB yolunda da, insanlık yolunda da...

Haberin Devamı

Avrupa Parlementosu Avrupa Yaya Hakları Bildirgesi, 1988

Haberin Devamı

1. Yayanın; fiziksel ve ruhsal sağlığını korumaya uygun koşullar sunan kamu alanlarının nimetlerinden özgürce yararlanma ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı vardır.
2. Yayanın; motorlu taşıt değil, insan ihtiyaçlarına göre şekillenmiş kent merkezlerinde yaşama hakkı vardır.
3. Çocuklar, yaşlılar ve engellilerin kendi zaafiyetlerini şekillendirmeyen ve kolay sosyal ilişkiye izin veren kentsel düzenlemelere sahip olmaya hakları vardır.
4. Engellilerin bağımsız hareketliliklerini sağlayacak ulaşım sistemlerine, kamusal düzenlemelere, uyarı, işaretleme sistemlerine ve taşıt araçlarına sahip olmaya hakları vardır.
5. Yayanın, izole yaya bölgelerine değil kentin düzeniyle uyumlu, ulaşılabilir, kısa ve makul bağlantıları olan yaya alanlarına sahip olmaya hakkı vardır.
6. Yayanın özel olarak;
• Motorlu taşıtların bilimsel olarak tolere edilebilir kimyasal ve ses yayma standartlarına uygunluğunun sağlanmasına,
• Toplu taşım sisteminin tümünün hava ve ses kirliliği kaynağı olmamasına,
• Kentsel alanlarında ağaç dikimiyle yeşil akciğerler oluşturulmasına,
• Yaya ve bisiklet trafiğini korumak üzere yol sistemlerinin uyarlanmasına ve hız sınırlamaları yapılmasına,
• Motorlu taşıtların uygunsuz ve tehlikeli kullanımını teşvik edici reklamların engellenmesine,
• Görme ve duyma özürlülerin ihtiyaçlarını da dikkate alan etkili bir işaretleme sistemine,
• Yaya ve motorlu araç trafiğinin kolay geçiş ve durma özgürlüğünü sağlayacak ölçütler belirlenmesine,
• Risk yaratanların sonuçlardan sorumlu olacağı bir risk yükümlülüğü sisteminin kurulmasına,
• Sürücü eğitim sisteminin yayaları ve yavaş kullanıcıları gözetecek şekilde tasarlanmasına hakkı vardır.
7. Yayanın tam ve engelsiz hareketini sağlayacak bütüncül bir taşıma sistemine, özellikle de;
• Ekolojik kapsamlı ve iyi donanımlı toplu taşım sistemine,
• Kentsel alanlarda bisiklet kullanımına ait donanımların sağlanmasına,
• Otoparkların yaya hareketlerini engellemeyecek ve yayaların mimarı olarak özelleşmiş alanlardan alacağı keyfi etkilemeyecek şekilde konumlanmasına hakkı vardır.
8. Her üye ülke, yaya haklarıyla ve alternatif ve ekolojik taşım biçimleri ile ilgili kapsamlı bilgiyi uygun kanallardan yaymalı ve çocuklara, öğrenime başladıkları andan başlayarak iletmelidir.

Yazarın Tüm Yazıları