O ağır toplar, AKP’nin o güçlü timi piyasada pek yok.
Hani nerede, Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik? Oysa, hava tam onların havası. Vurduğu yerden ses getiren o tim, tam da böyle bir günde nerede? Ara ki, bulasın.
İki gün önce 28 Şubat darbesinin on dördüncü yıldönümü. Tüm TV kanalları gün boyu 28 Şubat darbesiyle ilgili program yapıyor. En sağdan en sola pek çok yazar, çizer, akademisyen, emekli general TV’lerde darbeleri tartışıyor.
Pek çok programı izliyorum, ne hikmetse, ben rastlamadım, bu programlarda Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Hüseyin Çelik gibi, AKP’nin ağır topları ortada yok. Oysa, tam onlara göre, bu fırsat kaçmaz, ama kaçıyor.
İstediğin gibi demokrasi şarkısı söyle, vur vur inlesin, millet dinlesin, ama vuracak adamlar ortada yok.
12 EYLÜL FİYASKOSU
28 Şubat üzerinden darbeler gün boyu tartışılacak, AKP bu aşa tuz katmayacak, olacak iş değil.
İşte, referandum ortada.
Referandumda milleti ve bu arada bazı safları, üstelik aklı başında geçinen anlı şanlı yazarları evet oyu için uyutma yollarından biri de, 12 Eylül’le hesaplaşmak değil mi?
Gerçi, referandumda ilgili maddenin kaldırılmasıyla 12 Eylül ile hesaplaşmak arasında hiç bağ yok ama olsun, yine de darbelerle hesaplaşmak gibi, delikanlı bir proje önümüze gelmiyor mu? Harbiden geliyor.
ERGENEKON VE ÖTESİ
Geliyor ve anayasanın o maddesi kalksa bile, 12 Eylül’den hesap sorulamayacağı gün yüzüne çıkıyor. Bilenler önceden biliyor ama, ne çare.
Buna karşılık Ergenekon, Sarıkız, Balyoz, Ayışığı gırla gidiyor. Hepsi darbe girişimi iddiası.
Bu iddialarla ilgili ortalık birbirine giriyor, yüzlerce insan gözaltına alınıyor, tutukluluk hali aylardır sürüyor.
Bunlar darbe iddiası, yapılmayan darbeler.
İki gün önce 28 Şubat. Yapılan bir darbenin 14. yıldönümü. Ortada bir tane AKP’li yok.
Ciddiye almazsanız, matrak alırsanız, garip bir durum var.
AKP, 28 Şubat gibi, yapılan darbeleri soruşturmuyor, Ergenekon ve diğerleri gibi, yapılmayan darbelerin peşine düşüyor.
Haydi, çıkıp şu 28 Şubat’ı soruştursanıza. Demokrat olmayı kanıtlamanın tam zamanı.
Ya da, her fırsatta dillere dolanan şu e-muhtıra faslına dokunsanıza.
Varsa yoksa, Ergenekon ve şürekasıyla ilgili iddialar.
Kahramanlık demokrasiye aşık evlatlarını bekliyor, onlar ortada yok.
Ne kadar ayıp, ne kadar ayıp.
Gelir saklanıyor TÜİK yanlış hesaplıyor
EVİNİ onaramıyor, eski ev eşyasını değiştiremiyor, yeni giysi alamıyor, pencerelerden soğuk giriyor, evin çatısı akıyor, tatile gidemiyor ve devamındaki yoksulluk.
Buna karşılık, zengin daha zengin oluyor, alt ve üst gelir gurupları arasındaki fark daha da artıyor. TÜİK’in yaptığı son hesapların özeti böyle.
Ancak, TÜİK’in hesap yöntemi yanlış, bu hesaplara güvenilmez, bu hesaplarla bir yere gidilmez.
TÜİK bu sonuçları neye dayandırıyor? İnsanlara soruyor, aldığı yanıtlara göre, yani beyan esasına dayanarak hesaplıyor.
Yanlış burada. Beyan esası olduğuna göre, sorulara verilen yanıtların doğru olduğu ne malum. Yanlışı hemen kanıtlamak mümkün.
Ortalama hane geliri 21 bin lira. Türkiye’de 18 milyon hane var. 18 çarpı 21 eder size 378 milyar lira. Bu paylaşılan gelir. Oysa, milli gelir 761 milyar lira.
Aradaki fark ne? Birileri gelirini saklıyor, söylemiyor. Sonra ortaya yanlış sonuçlar çıkıyor.
Boşuna söylenmemiş o laf, yalan, kuyruklu yalan, istatistik, diye. Gerçek durumumuzu bilmiyoruz, bu rakamlarla oyalanıyoruz.
Güneydoğu’da alarm
SON altı, yedi aydır büyük terör eylemlerine ara veriliyor. Şimdi tamtamlar yeniden çalıyor.
PKK eylemlere yeniden başlayacağını duyuruyor. İmralı’daki tehdit ediyor, aradan çekileceğini söylüyor. BDP alarm zillerini çalıyor.
Terörsüz geçen aylar içinde Kürt Sorununa çözüm için halkın bildiği tek bir adım atılmıyor. İktidarın bu yönde nasıl bir programı var, bilinmiyor.
PKK genel seçimleri fırsat bilerek, Türkiye’nin dört bir yanında eyleme geçeceğini açıklıyor.
Şimdi açıklanan bu niyeti devletin önceden duymaması mümkün değil. O duyuma göre, önlem almış olabileceğini düşünmek mümkün.
Terör yeniden tırmanacak, hükümet ne yapacak? Özellikle seçim güvenliği açısından.