Tepede yollar ayrıldı

Cumhurbaşkanı Gül eylemlerin başlamasından birkaç gün sonra sürpriz bir çıkış yapıyor:
“Mesaj alınmıştır, demokrasi sadece sandık değildir”.
New York’ta bulunan Gül’den önceki gün yeni sürpriz:
“Gezi ile gurur duyuyorum”.
Ben de, Tayyip Erdoğan’ın bu söz üzerine küplere binmiş olabileceğini duymuş gibi oluyorum. Kayıtlarda öncesi var. Gezi başlangıcında, Erdoğan yurtdışında. Ona vekâlet eden Bülent Arınç toplumu yumuşatma çabasında, “Mesaj alınmıştır” diyor.

ARINÇ VE TOPBAŞ

Erdoğan yurda dönünce Arınç’a fena halde bozuluyor, “Ne demek mesaj alınmıştır”. Resmen yalanlansa da, Arınç hükümetten istifanın eşiğine kadar geliyor.
Öfkeden nasibini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da alıyor. Topbaş “Bundan sonra her şeyi halka soracağız” diyor. Erdoğan’ın tepesi atıyor, “Kimseye bir şey sormam, bunlar çapulcu” deyince, Topbaş ertesi gün, “Soracağız dedik ama her şeyi de soracak değiliz” diye, çark etmek zorunda kalıyor.

ÇEVRESİNE ÖFKELİ

Gezi ile birlikte, Erdoğan kendi kadrosuna öfkeli. Bazıları hariç, kendisinin yalnız bırakıldığı inancında. Ona yumuşama tavsiye edenlere Gezi’ye karşı miting düzenlemekle karşılık veriyor. Her miting yeni bir gerginlik.
Gerginlik ve bölünmüşlüğün yarattığı tehlikenin herkes gibi, elbet Cumhurbaşkanı Gül de farkında. Bundan tedirgin. Muhtemel ki, tedirginliğini Tayyip Erdoğan’a aktarıyor. Ancak, değişen bir şey yok.
Gezi için Erdoğan “Çapulcular, teröristler, faiz lobisi” suçlamalarını ısrarla sürdürürken, Gül “Gezi’den gurur duyuyor”. Ayna gibi, bundan daha net bir ayrılık olmaz.

ON YEDİ YIL

Gül ve Erdoğan arasında geçmişe dayanan “pratik ve felsefi kardeşlik” varsa da, Marks’ın tam sırası:
“İnsanın sosyal varlığı bilincini etkiler”. Gül’ün sosyal varlığı onun Cumhurbaşkanlığı. Halen yedi, aday olur ve teorik olarak iki kez seçilirse, yedi artı beş artı beş eşittir on yedi, tam on yedi yıl Cumhurbaşkanı kalabilir.
Sadece Gezi nedeniyle değil, yollar ayrılıyor, o ayrılık Erdoğan’a rağmen, Gül’ü aday olmaya götürür mü? Birden fazla faktöre bağlı.

Sıfır sorundan sıfır komşuya

NEW York’ta Cumhurbaşkanı Gül kokteyl veriyor. Kokteyl nedeni 2015-2016’da Türkiye Güvenlik Konseyi Başkanlığı’na aday. Kokteyl adaylığın tanıtımı ile ilgili.
Hazır bütün dünya liderleri New York’tayken, tanıtımı bu zamana denk getirmek iyi bir fırsat. Doğal olarak Gül bütün liderleri kokteyle davet ediyor, bizim komşular dahil elbette.
Dış politika burada sırıtıyor. Komşulardan kokteyle sadece Gürcistan katılıyor. Irak’ı, Suriye’yi geçiyorum, onlarla zaten kavgalıyız, Rusya ile ters düşmüşüz, İran’la gerginlik, Bulgaristan, Yunanistan kim bilir arada ne olmuş, onlar da yok, hatta Azerbaycan bile yok.
Ahmet Davutoğlu yola çıkarken “Komşularla sıfır sorun” diyor, hepsiyle kavga sonucu tek komşuya, neredeyse “sıfır komşuya” geliyoruz, yalnız kalıyoruz. “Değerli yalnızlık” New York’ta kabak gibi çiçek açıyor.

Paşalara kamera PKK’ya tünel

SİLİVRİ Cezaevi’ne yeni bir orgeneral geliyor, kaldığı koğuşa bakıyor, temizlemeye başlıyor. Gardiyanlar koşup geliyor, “Biz size yardım edelim” diyerek.
Anında, çünkü paşalar cezaevinde kamerayla sürekli kontrol altında. Otursalar izleniyor, kalksalar izleniyor. Hepsi gelip kendi teslim olmuş, ama ya kaçarlarsa!
Bingöl Cezaevi’nden on sekiz PKK’lı kaçıyor. Bir yıl tünel kazıyorlar, yüz metre.Bir yıl, cezaevi yönetimi farkına varmıyor. Tünelden çıkan topraklar nerede, elektrik tesisatı bile döşüyorlar tünele, neredeyse atölye açacaklar. Bir yıl, cezaevi yönetimi farkına varmıyor.
Silivri’deki kamera Bingöl’de çalışmıyor. Gerek yok, orası “yüksek güvenlikli”.