SONRAYI konuşmuyorlar. Önceyi konuşmadıkları gibi. Çünkü, önce ve sonrayı konuşmak solda hır çıkartıyor. Geçmişte örnekleri bolca görüldüğü gibi.
Deniz Baykal ile Murat Karayalçın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için ikinci kez bir araya geliyor. Sadece bunun için bir araya geliyor. Nokta mutabakatı.
Ankara’yı Karayalçın kazanırsa ne olur? Kaybederse ne olur? CHP ile SHP birleşir mi? Bunları geçmek gerek. Şimdi sadece tek hedef var. Ankara’yı kazanmak.
HER YERDE FIRTINA
Önümüzdeki günlerde Karayalçın SHP Genel Başkanlığından istifa ediyor. Ama, SHP kapanmıyor.
Karayalçın’ın Ankara’dan CHP’den aday olacak olması SHP içinde fırtına yaratıyor. Bazı il başkanları istifa ediyor. Tabanda rahatsızlık doğuyor.
Buna karşılık, Karadeniz Bölgesinde de DSP’ye karşı fırtına kopuyor. Karayalçın Karadenizli. Karadenizliler, Ankara’da Karayalçın’ın bütün sol partiler tarafından desteklenmesini istiyor.
Gerçekte, bu sadece Karadenizlilerin değil, aklı başında her sol seçmen ve sol örgütün alması gereken bir tavır. Solda ortak bir adayı desteklemek.
Karadenzililer başta, solun önemli bir bölümü, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer’in açıklamalarına tepki içinde. Yok, bağımsız olursa destek veririz, yok şu, yok bu, yaşananlardan ders alınmadığını gösteren boş laflar.
BİRLEŞME BECERİSİ
Nokta mutabakatına gelince.
Önümüzdeki yerel seçimlerde, Türkiye’nin herhangi bir yerinde, SHP’li bir adayın seçimi kazanma olasılığı yüksek ise, o kişi, orada seçime CHP adayı olarak girecek.
Bu, CHP-SHP birleşmesi değil. İlgisi yok. Sadece 29 Mart 2009 için geçerli olan nokta mutabakatı.
İşin içine birleşme girince, olay ihtiraslı hale geliyor. Protokoller, kendini olduğundan daha çok önemsemeler, bürokratik mekanizmalar alıp başını gidiyor.
Bir adım sonra, geriye hüsran kalıyor.
Türkiye’de sol birleşmeyi beceremiyor. Bırakın birleşmeyi, daha ortak aday çıkarma, ortak bir adayı destekleme becerisi bile yok. Çünkü, boş inat.
Son on beş yılın İstanbul ve Ankara belediye başkan seçimleri, soldaki inatlaşmanın ilahi anıtı gibi. İki solu topla, çoktan birinci. Ama, iki sol parçalı, karşı taraf belediyeye çoktan sahip.
Murat Karayalçın örneğinde, DSP aynı inadı tekrarlarsa, gitsin kendini kuyuya atsın.
Yüzde 22 zam, çünkü seneye enflasyon hesabı
2008’in sondan ikinci ayındayız. 2008 artık bitmek üzere.
Bir yıl içinde doğalgaza yapılan bu dördüncü zam. Yüzde 7.4, yüzde 7.4, yüzde 16.8, derken yüzde 22. Kümülatif (toplam) olarak yüzde 65’i buluyor.
Elektrikte üç ayrı zamdan sonra, bir yıl içinde toplam zam yüzde 58.
Enerji zamlarının özelliği var. Zincirleme reaksiyon gibi, tüm mal ve hizmet fiyatlarına anında yansıyor. Fiyatlar seri biçimde artıyor.
Global kriz nedeniyle, ekonomide hedefler tutmuyor. Enflasyon hedefi de tutmuyor. Öngörülenden daha yüksek. Şimdilik yüzde 11’leri aşıyor.
Hedef hazır bu yıl tutmuyor, AKP enerjide iyice insafsız davranıyor, hatta gelecek yılın muhtemel zammını bugüne ekliyor, doğalgaza keskin bir zam yapıyor. Gelecek yılın enflasyonunu kurtarmak adına.