Mahkûmiyet yakın çevrede patladı

İGDAŞ’da borular fena patlıyor. Zimmet ve sahtecilik iddiasıyla patlıyor.

Önceki gün Bakırköy Adliyesi’nde yaşanan patlama beraberinde mahkûmiyet istemlerini getiriyor. İstenen cezalar bir zamanlar ve belki hálá Tayyip Erdoğan’ın yakın çevresinde patlıyor.

İGDAŞ’la ilgili yolsuzluk iddialarına dönük dava 2002’den bu yana devam ediyor. Bilirkişi, sanıkları emniyeti suiistimal ile suçluyor. Bu durumda davanın zaman aşımından düşmesi gerekiyor.

Ancak savcı, "emniyeti suiistimal değil, zimmet ve sahtecilik suçu" işlendiğini öne sürüyor, sanıkların 35’er yıl hapsini istiyor. Nisana ertelenen davada mahkeme savcının iddiasını dikkate alırsa, zamanaşımı işlemiyor, sanıklar için hapse giden yargı süreci başlıyor.

ÜST YÖNETİM

Kim o hapsi istenenler?

Muhittin Fuat Şengül, 1998-99’da İGDAŞ Genel Müdürü. Necmi Kadıoğlu, İştirakler Daire Başkanı, halen Esenyurt Belediye Başkanı. İbrahim Müjdat Oğuz, Pazarlama Müdürü. Yusuf Aydınoğlu, Müşteri Bölümü Müdürü. Ümit Doğay Arınç, yönetim kurulu üyesi, Bülent Arınç’ın ağabeyi. Mesut Pektaş, yönetim kurulu üyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri. (Bu aşamada, görevinden istifa eder mi? Sanmıyorum. Bu aşamada, yeniden genel sekreter olur mu? Olabilir.)

Bunların görevlerine bakınca, bir zamanlar İGDAŞ üst yönetimi orada vaziyete tam hakim.

Savcı ayrıca 18 işadamının aynı suçtan hapsini istiyor. Biri tahsilatı takip ediyor, öteki paravan şirket kurarak ihale alıyor, beriki ihaleye katılmadan iş alıyor. Hele biri var ki, hálá ihale alıyor.

Ne de olsa, iş bilenin, kılıç kuşananın.

HORTUMLAMA

İşadamları ve diğerleri hangi iddiayla karşı karşıya? 6 Mayıs 2002 tarihli beş mülkiye müfettişinin raporundan:

- İhalelerde en düşük teklif kabul edilirken, İGDAŞ’da en düşük teklif kabul e-dil-mi-yor. En düşük teklifin geri çevrilmesinde sebep yok.

- Keşif bedelini aşarak verilen işler var. Yani, işin bedelinden fazla.

- Sadece bir isteklinin katılımı ile yapılan ihaleler var.

- Geçici teminat yerine, kesin teminat verilerek kabul edilen işler var. Yani, işin daha baştan kime verileceği belli.

- Dağıtımın zor olduğu bölgeler var. Oraya bölgesel zorluk zammı ekleniyor, müteahhitlere fiyat farkı ödeniyor. Müfettişlerin raporunda bu işlem için "İGDAŞ’ın hortumlanması" deyimi kullanılıyor.

İGDAŞ yargılama süreci ile birlikte, bir dönemin kirli çamaşırları ortaya dökülüyor. Ergenekon’la her gün düşüp kalkanlar, bu davadan tek satır söz etmiyor. İGDAŞ süreci onlara kapak olsun.

Yeni Şafak’ta rektör bayramı

İstanbul Üniversitesi’nde önceki gün rektör adayları seçiliyor. Prof. Dr. Ali Akyüz 483 oyla birinci, Prof. Dr. Yunus Söylet 467 oyla ikinci.

AKP yandaşı Yeni Şafak dün Yunus Söylet’e yarım sayfadan fazla yer ayırıyor. "Söylet’ten eski ittifaka karşı başarılı mücadele" başlığı ile bayram havası. Söylet’in resmi ve seçimle ilgili sözlerini ekliyor.

Yeni Şafak’ın öve öve bitiremediği Yunus Söylet, Abdullah Gül’ün YÖK’e atadığı üyelerden biri. Bir ara AKP’den milletvekili, hatta Sağlık Bakanı olacağı söylentileri yayılıyor. Tayyip Erdoğan’a o kadar yakın.

İstanbul Üniversitesi gibi çok köklü bir kurumda Tayyip Erdoğan’a çok yakın biri, nasıl oluyor da, bu kadar oy alabiliyor?

1- Üniversite artık eski üniversite değil, "hükümete yakın biri olsun, işlerimiz yürüsün" gibi, bilime yakışmayan, iş bitirici bir anlayış var.

2- Yunus Söylet, Erdoğan’a yakın, ama efendi olarak tanınıyor.

Yeni Şafak yeni rektörü şimdiden ilan ediyor gibi. Birinci seçilen Ali Akyüz’ü görmezlikten gelmek, onların meşrebine uygun. "Söylet bizden biri" mantığı.
Yazarın Tüm Yazıları