İzah sakat, ama kızlık soyadını taşıyabilir

ADALET Bakanı Cemil Çiçek dün sabah erken saatlerde arıyor:

‘Bizim Bakanlıktan Dışişleri Bakanlığı’na gönderilen yazıdaki izah biraz sakat olmuş, ama biz sonuçta Soyadı Kanunu’nu değiştirip, evli hanımların kızlık soyadını taşımalarına itiraz etmeyeceğiz.’

Tıpkı zina konusu gibi!.. Karmaşa aynı!.. Bir ileri, bir geri!.. Bu kez sorun, evli hanımların sadece kızlık soyadını taşıyıp taşıyamayacakları ile ilgili.

Ayten Ünal Tekeli evli bir hanım. Evli olduğu halde, kızlık soyadını taşımak istiyor. Türkiye buna izin vermiyor. Tekeli de, AİHM’de dava açıyor. AİHM Tekeli’yi haklı buluyor ve ‘ayrımcılık yaptığı, özel hayata müdahale ettiği için, Türkiye’yi mahkum ediyor.’

Kararın somut sonucu var: ‘Evli hanımlar isterse, kızlık soyadını taşıyabilir.’

Ne var ki, AİHM kararına Adalet Bakanlığı itiraz ediyor, hayır taşıyamaz anlamında!.. Ayrıca, AİHM’de temyize gidilmesini savunuyor.

Buraya kadarı, Adalet Bakanlığı’nın yazısının özeti, dün bu sütunda yayınlanıyor. Cemil Çiçek bu nedenle arıyor.

SÖZLEŞMEYE ÖNCELİK

Çiçek net vurguluyor:

‘Eğer, bizim yasalarımızla uluslarası sözleşmeler çelişirse, o zaman yasa değil, sözleşme uygulanır, zaten biz bunu öngören Anayasa değişikliğini de yaptık.’

Madem sözleşme uygulanır, o zaman bakanlığın bu yazısı ne?.. Çiçek:

‘İzah biraz sakat olmuş olabilir. Yazıda biz Dışişleri’ne doktrindeki durumu ve uygulamayı aktardık. Ama, bunun ötesinde, yürürlükteki yasaların uluslararası sözleşmelerle çelişkilerini tesbit eden bir tarama çalışması yapıyoruz. Dışişlerine gönderdiğimiz yazının sonunda bu var.’

TEMYİZ YOK

Kararın temyizi ile ilgili sorum üzerine, Çiçek:

‘AİHM’nin soyadı taşıma meselesiyle ilgili olarak, biz temyize gitmeyeceğiz. Zaten temyize gidip gitmemeyi tayin edecek olan Adalet Bakanlığı değil, Dışişleri Bakanlığıdır.’

Bakanın açıklamaları üzerine, durum netleşiyor. ‘Evli hanımların kızlık soyadını taşımalarını öngören yasal değişiklik yolda!..’

Ancak, şu temyiz konusu, Çiçek’in açıklamasına rağmen, hala açıkta. Çiçek elbette kendi bakanlığından çıkan yazıyı savunuyor, hatta ‘izahın biraz sakat olduğunu’ söyleyerek, amacı aşan ifadeler kullanıldığını belirtiyor.

AH BÜROKRASİ

Bununla birlikte, sakatlık hala sürüyor!.. Her ne kadar, ‘temyize gitmeyeceğiz’ diyorsa da, Dışişleri’ne gönderilen yazının sondan bir önceki cümlesi, Çiçek’in sözleriyle yine çelişiyor. O cümle şöyle:

‘Dolayısıyla, Bakanlıklarınca da uygun görüldüğü takdirde, Ayten Ünal Tekeli kararına karşı Büyük Daireye itiraz edilebileceği düşünülmektedir.’

İtiraz ne demek?.. Temyize gitmek demek!..

Son karar Dışişleri’ne ait olduğu için, ‘gereğini takdirlerine arzederim’ deniyor yazıda.

Dışişleri de, takdir ediyor, temyiz yok!..

Adalet Bakanı da takdir ediyor, kızlık soyadı kullanılabilir!.. İlgili yasa maddesini değiştirmek koşuluyla. Şimdi o değişiklik için düğmeye basılıyor.

Madem konu bu makul çözüme geliyor, o zaman doktrin ve uygulamayla kafa karıştırarak, ters yazışmaların alemi ne?..

Belki de, aziz Türk Bürokrasisi!..

CHP’den 300 dolayında ihraç

CHP
Genel Merkezi’nin istemiyle, Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) bugün toplanıyor. 15 milletvekili dahil, 132 partilinin partiden ihracı için!..

YDK üyesi İrfan Gürpınar’la konuşuyorum. Gürpınar mantıklı:

‘Tam kurultay öncesinde bu ihraç istemlerini doğru bulmuyorum. Bu aşamada YDK’nun herhangi bir karar vermesinin doğru olmadığını düşünüyorum. En iyisi, bu istemi ertelemek ve kurultayda seçilecek yeni YDK’na bırakmaktır. Ben toplantıda bunu savunacağım.’

Gürpınar’a göre, mahkemeye giden ihraç kararlarının yüzde 90’ı zaten iptal edilip, geri dönüyor. Çünkü, kararlar hukuk dışı!..

Bugüne kadar, CHP’den ihraç edilenlerin sayısı ise, Gürpınar’a göre, 280 ile 310 arasında olabilir.

Ne parti, ne disiplin, ne hukuk!.. CHP, tam keyfi bir düzen!..
Yazarın Tüm Yazıları