RESMİ yemekte birbirlerine takılıyorlar. Biri ötekini, öteki diğerini nezaket çerçevesinde siyasal düelloya davet ediyor. Tebessüm eşliğinde, ikisinde de, aynı cümle:
"Umarım, seçimde karşıma rakip olarak sen çıkarsın, çünkü ben seni alt ederim, başkan ben olurum."
Bir yıl önce Beyaz Saray. Bush akşam yemeği veriyor. Yemekte Obama ve McCain de, var. Başkan adayları henüz belli değil. Seçimden önce ilk aşama, partilerinde adaylık yarışını göğüslemek. Aday olabilmek için, o akşam ikisinin de önünde uzun bir yol var.
Yemekte konu başkan seçimi ve adaylık. Hem Obama, hem McCain daha o zamandan başkanlık yarışına kilitli. Karşılıklı takılmaları, yine karşılıklı verilen sözler izliyor:
"Seçim ikimizin arasında geçerse, kim seçilirse, ötekine yardım edecek."
Bir yemek davetinde, gecenin ilerleyen saatinde, daha kimin başkan adayı olacağının belli olmadığı bir ortamda, bu tavır masada hoş bir seda bırakıyor.
KAZANAN VE KAYBEDEN
O seda dün akşam, başkanlık seçim sonuçları kesinleştiğinde, siyasal nezaket tarihine unutulmaz bir örnek olarak yansıyor. Siyasetçilerin kulağına küpe olmak üzere. Bizi ise, imrendiren türde.
Seçim sonuçları belli olunca, kaybeden McCain:
"Obama’yı tebrik ediyorum. Bu kadar uzun bir yarıştan sonra, başkanlık seçimini kazandığı için, yeteneklerinden dolayı, ona saygı duyuyorum. Ne zaman isterse, kendisine yardıma hazır olduğumu bildirmek isterim."
Seçim sonuçları belli olunca, kazanan Obama:
"McCain’e ve Palin’e teşekkür ediyorum. Onların yardımını her zaman isteyeceğim, onlarla çalışmak için sabırsızlanıyorum."
Biri kaybeden, öteki kazanan. Kazanılan ya da kaybedilen Amerikan başkanlığı. Kaybeden ve kazanan birbirinin amansız rakibi. Seçim sonuçlandığında hava artık çok başka. Rekabet yerini nezakete bırakıyor.
MESELE BU
Kaybeden saygısını ihmal etmiyor, kazanan alt ettiği rakibinden yardım alacağını açıklıyor. Bu sözler:
1- Boş nezaket geçiştirmesi ya da tribüne cilve değil.
2- Siyasetin ana başlıklarını gösteriyor, her yerde yok.
3- Hedef içeriyor. Amacı var.
O kadar ki, her ne kadar Obama’nın kendisi Ortadoğu’yu daha iyi tanıyor olsa bile, Ortadoğu politikasında McCain ekibine başvuracağı Washington’da çok yaygın bir kanı.
Ama, asıl konu kazanan ve kaybedenin tavrı.
Kazanan kazanmasını, kaybeden kaybetmesini biliyor. Bütün mesele bu.
Bize gıptayla izlemek kalıyor. İmrenmek kalıyor. Siyasal itiş kakış içinde, biz böyle bir şey bilmiyoruz, böyle bir nezaketi yaşamıyoruz.