Paylaş
Kimse kimsenin kuyusunu kazmayacak.
Herkes birbirini anlamaya çalışacak.
Herkes geçmişi unutacak.
Herkes birbirinin eksiğini diğerinin yüzüne vurmayacak.
Türkiye ile Ermenistan 2009 Ekim ayında imzaladıkları protokolde birbirine bu sözleri veriyor. Ve daha fazlasını.
Yüz yıllık kavgayı, düşmanlığı bitiren protokol iki ülkede olduğu gibi, pek çok ülkede benzer sevince yol açıyor. Yaşasın yeni bir dönem başlıyor, nidaları altında bir tek fener alayları eksik.
O ne göz yaşartıcı manşetler. O ne tarih felsefelerinden döktürülen düsturlar. O ne “dünyaya örnek olsun” azameti. “Bizden bu kadar” ayakları.
İMZA KAMPANYASI
Türkiye ile Ermenistan geçen ekimde, özetlenen çerçevede büyük bir adım atıyor. Protokol Amerika ve AB huzurunda, Türk ve Ermeni Dışişleri Bakanları tarafından imzalanıyor.
Gelin görün ki, 2009 biterken, yani protokolün imzalanmasından daha iki ay geçmişken, Avrupa Konseyi’nde bizi şaşırtan kulisler dönüyor.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanlığı bu yıl Türkiye’ye geçiyor. Başkan, AKP’nin Konseydeki üyelerinden Mevlüt Çavuşoğlu olacak. İyi, güzel. Bunu Konsey üyesi ülkelerin tamamı kabul ediyor.
Biri hariç, Ermenistan.
Gerçi, kağıt üstünde bir itiraz yok ama, Konseydeki bir Ermeni milletvekili Türkiye’nin başkanlığını önlemeye dönük, imza toplamaya başlıyor.
Önce çaktırmadan kulis, ardından ciddi biçimde imza kampanyası başlatıyor. Ermeni milletvekilinin derdi ya da tezi, Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi açısından bu başkanlığa layık olmadığı yolunda. Madem değil, o zaman engellenmeli hücumu.
PEMBE DİZİ
Ermeni milletvekili aslında pek haksız sayılmaz. İnsan hakları ve bir bütün olarak demokrasi vaziyetimizin parlak olmadığı ortada.
Bununla birlikte, bu lafı söylemek Ermenilere düşmez. En başta attıkları imzaya ters. Protokole ihanet. Ne diyor attıkları imza? Resmi dille:
“Taraflar iyi komşuluk ilişkileri anlayışıyla bağdaşmayacak herhangi bir siyaset izleyemeyeceklerini taahhüt eder”.
Başka ne eder:
“İkili ilişkilerinin karşılıklı çıkarlara saygı ve güven temelinde geliştirme hedefini göz önünde tutar”.
Protokol baştan sona, eder, tutar, yapar, teyit eder, bulundurur gibi, pembe dizi hülyalarıyla dolu.
Ya şimdi? Pembe dizi alı al, moru mor.
Ermenistan çok ayıp ediyor. Erivan şimdi çıkıp, “kardeşim bizim haberimiz yok, o milletvekili kendi iradesiyle hareket etmiş, biz de yeni öğrendik” diyebilir.
Yok ya, ciddi misiniz?
Ermenilerin attıkları imzaya ihaneti bir sonuç yaratır mı? Sanmıyorum. Ama, ayıp, yakışık almıyor.
Paylaş