Et ithalatına AB casusluğu

Talimat bizzat Başbakan Erdoğan’dan Belgrad’da:

“Biz buradan et alalım.”

Haberin Devamı

Erdoğan bir süre önce Sırbistan’ı ziyaret ediyor. O günlerde Türkiye’de et fiyatları almış başını gidiyor. Fiyatları düşürmek için Türkiye et ithalatına karar veriyor.
Sırbistan’ın Sancak bölgesinde Boşnaklar yaşıyor. Sancak’ta geniş otlaklar var. Hiç ilaç kullanmadan Avrupa’nın en iyi sığır ve danaları o otlaklarda yetişiyor. Hormonsuz etler, Avrupa’nın en kaliteli etleri arasında.
Sancak fakir bir bölge, işsizlik yüzde 60’larda. Ellerinde et gibi değerli bir mal var ancak, ama pazarlama becerisi eksik.
O eksiği gidermek üzere, Belgrad’da bulunan büyükelçiler Sancak Dostları diye bir gurup kuruyor. Türk, Amerikan, Alman, Norveç, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya ve yine bazı AB ülkesi büyükelçisinin yer aldığı bu gurup, Sancak’ta ekonomik kalkınma için projeler hazırlatıyor.
HER ŞEY UYGUN
Sancak’ta et kesimleri AB kurallarına uygun, dini açıdan da kesimde sorun yok.
Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine, bizim Et ve Balık Kurumu’ndan bir heyet kesimlerin yapıldığı yerlere gidiyor. Etleri inceliyor, sağlık kurallarını kontrol ediyor ve ithalat için anlaşmaya varılıyor.
Buraya kadar her şey iyi ve güzel. Bölgenin pazarlayamadığı ete, Türkiye gibi iyi bir müşteri çıkıyor. Biz memnun, onlar memnun.
Ama AB memnun değil, hatta ciddi itirazı var. AB’nin ne itirazı olabilir?
Var, çünkü AB şu sıralarda Sırbistan’da abi pozisyonunda. Sırbistan AB eşiğinde, o nedenle AB ikide bir, höt, zöt demekte tereddüt etmiyor.
Aynı AB bize de höt, zöt demekte gecikmiyor.
ÇİFT TARAFLI UYARI
AB muhteşem bir gerekçe ile Ankara’nın kapısını çalıyor:
“Sırbistan’dan et alırsanız, 27 AB ülkesinden de et almak zorundasınız.”
Bu da ne demek? Bu da nereden  çıkıyor? AB bizim önümüze belgeyi dayıyor:
“Gümrük Birliği anlaşması gereği, bu iş böyle.”
Gerçekten öyle mi? Ankara şimdi Gümrük Birliği anlaşmasını inceliyor. Anlaşma bize gerçekten bu tür yükümlülük getiriyor mu, onu araştırıyor.
AB’nin itirazına bakar mısınız? Bizim et ithalatına açıkça taş koyuyor.
Madem taş koyuyor, o zaman onların büyükelçilerinin Sancak Dostları gurubunda ne işi var?
Adamı çıldırtırlar, herhalde diplomatik casusluk için.
Aba altından sopa göstermek iki yönlü. Sırplara da gidiyorlar, “AB meselenizi tehlikeye atmayın” diye tehdit ediyorlar.
Bütün bunlar ne için? Gariban Sancaklılar bize et satacak, halleri biraz düzelecek. Bizde de, et fiyatları biraz hizaya gelecek.
Türkiye’de AB’den yana olanların sayısı neden azalıyor, bundan iyi örnek mi olur?

Haberin Devamı

Evet baskısı ters tepiyor

Haberin Devamı

“EVET” baskısı insanları bıktırmış durumda. Her türlü kuruma, her türlü araçla tam baskı uygulanıyor.
Evet uğruna insanlar vinç altında kalıp hayatlarından oluyor, evet uğruna hiç bir kural dinlemeden, okulların bahçelerinde evet iftarları veriliyor, evet oyu vereceğini açılayan solcu bozuntuları TV’lerde boy gösteriyor.
Evet baskısından gına getiren kararsız insanlar, hayır oyuna dönüyor. Bu dönüşüm AKP’yi deli ediyor.
Bırakın kararsızları, evet oyu verecek olanlar bile, “neden bu baskı, Anayasa değişikliği kabul edilirse, AKP ne yapmayı tasarlıyor” kaygısına kapılıyor.
Bu kaygı baskıyla birleşiyor, “hayır” oyları artıyor.

83 Özal örneği

12 Eylül askeri rejiminden çıkarken sadece askerlerin izin verdiği üç parti arasında seçime gidiliyor.
Askerler üç partinin seçime girmesine izin verirken, seçimi emekli paşa Turgut Sunalp’e kurdurdukları partinin kazanması için halka baskı yapıyor. Oyları sorulduğunda, insanlar korka korka “Benim oyum Özal’a ama Sunalp Paşa kazanır” yanıtını veriyor.
Tıpkı, bugünkü korkuyla, “Benim oyum evet ama, hayırlar önde gidiyor” söylemi gibi.
83’te seçimi Özal kazanıyor. Umarım, şimdi de “hayır” kazanır. Hayır kazanırsa, Türkiye kazanır.

Haberin Devamı

Yaprak Dökümü

REŞAT Nuri’nin klasikleşmiş romanlarından Yaprak Dökümü yanılmıyorsam iki yıldır Kanal D’de dizi halinde yayınlanıyor.
Dizide önemli rollerden birini Halil Ergün oynuyor. Hani, şu ünlü sanatçı, hani bir zamanlar CHP’den Beyoğlu Belediye Başkan adayı. Hani, solcular arasında kendine yer edinmiş olan oyuncu. Hani, ağır abilerden.
Halil Ergün geçenlerde evet oyu kullanacağını açıklıyor.
Oynadığı diziye uygun bir tavır, “Yaprak Dökümü”.

Yazarın Tüm Yazıları