Çocuklar yine saf tutacak

O çocukların çığlıkları sabahlara kadar kulaklarımdan gitmiyor, o görüntüler sabahlara kadar gözümün önünde.

Haberin Devamı

Çocuklar tabutlara koşuyor, tabutlar arasında babalarını arıyor, babalar, Afganistan’da şehit düşen babalar.

Önceki gün o çocuklar. Yıllardan beri başka çocuklar başka cenazelerde babalarının tabutlarını arıyor. Afganistan acısı tüterken dün Cudi Dağı’ndaki çatışmadan yine şehit haberleri geliyor.

Çocuklar yine saf tutacak, yine babalarının tabutlarına koşacak. Yıllardır olduğu gibi. Terör yine dönüyor.

Dünyanın neresinde bir ülkede bu kadar kan ve gözyaşı akıyor? Hangi ülke her gün cenazelerine selam duruyor? Hangi ülkede insanlar birbirinden bu kadar nefret ediyor? Hangi ülkede herkes her gün birbirini böylesine kıyasıya düşman belliyor?

Çocuklara mı ağlayalım, aramızan ayrılanlara mı, geride kalan ana, baba, eşlere mi, kime?

YENİDEN AÇILIM

Nevruz yine acılarla geliyor. Bayram, Kürtlerin ve Türklerin ortak bayramı yine kanla geliyor.

Nevruz kötü haberler veriyor. Yaza girerken PKK terörünün yeniden tırmanacağına ilişkin ilk sinyal dün Cudi Dağı’ndan geliyor. Belli, bundan sonra başka cenazelere hazırlıklı olmak gerek. “Kurşun adres sormaz”, her gün böyle bir kabusla yaşamak korkunç.

İçinde bulunduğumuz kanlı günlere rağmen, Kürt Sorununda yeni bir açılım ihtimalinden söz ediliyor. Böyle bir açılım olacaksa, PKK kendini yeniden konumlandırmayı düşünüyor, masaya oturulacaksa, eli güçlü biçimde oturmayı tasarlıyor. Nevruz ve öncesinde çıkan olaylar, terörün yeniden tırmanması bu tasarımın provası niteliğinde.

Ancak, bu provanın tuzağına düşmek yanlış.

BDP’NİN ÖNEMİ

Gerçekten açılım olacaksa, bu haber doğru ise, bunun hazırlığı olması gerek. O hazırlığın, açılımın  temel koşulu, siyasi bağlantı kurmaktan geçiyor.

Siyasi bağlantının odağında BDP yer alıyor.

Açılımın mimarı ve en güçlü aktörü Başbakan Erdoğan’ın dün gurup konuşmasını dinliyorum. Erdoğan daha önce olduğu gibi, dün de BDP’ye ağır eleştiriler yöneltiyor.

Örneğin, Nevruz olaylarında görev alan polislere teşekkür etmeyi unutmuyor ama, polis yumruğu ile gözü moraran bağımsız milletvekili Ahmet Türk’e kürsüden geçmiş olsun demeyi çok görüyor. Bu tavır BDP ile herhangi bir bağlantıyı, en azından kısa dönemde, geçersiz kılıyor. BDP’ye karşı kepenkleri indirmek yeni açılımı şimdilik rafa kaldırıyor.

Oysa, Kürt Sorununun çözümünde BDP etkili olabilecek, Erdoğan’a çok yardım edebilecek bir parti.

Buna karşılık, açılım filan yoktur, devlet yine bildiğinden şaşmayacaktır, terör yine bildiğini okuyacaktır, çok yazık, bizi yine esmer günler bekliyor.

Çocuklar yine saf tutacak.

Haberin Devamı

Hrant Dink de şehit sayılacak mı

Haberin Devamı

BAŞBAKAN Erdoğan dünkü gurup konuşmasında önemli bir hükümet kararını açıklıyor:
“Şehit ve gazi sayılma kapsamını genişletiyoruz. (...) Terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivilleri şehit kategorisine alıyoruz.”

Erdoğan şehit ailelerine tanınmakta olan çeşitli maddi olanakların terörde ölen sivil insanların yakınlarına da uygulanacağını ekliyor.

Şimdi soru şu. Başbakanın açıklamasına göre, terör sonucu hayatını kaybeden örneğin Hrant Dink de şehit sayılacak mı?

Geriye gidersek, Uğur Mumcu, Cavit Orhan Tütengil, Ümit Doğanay, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Doğan Öz, Necdet Bulut, Bahriye Üçok, Bedrettin Cömert ve terörde hayatlarını kaybeden yüzlerce aydın, sanatçı, bilim adamı, gazeteci, iş adamı, hukukçu insanlar da şehit sayılacak mı?

Onların aileleri de, bu olanaklardan yararlanacak mı?

Haberin Devamı

O tasarı gece geri çekildi

26 maddelik tasarının 12 maddesi Meclis genel kurulunda görüşülüyor, son anda, ne oluyorsa oluyor, hükümet o tasarıyı geri çekiyor.

“Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi” ile ilgili bir yasa tasarısına ilişkin dün bir yazı yazıyorum. Tasarı, Ankara’nın Milli Mücadele Tarihine tanıklık eden bina ve alanların, deprem riski gerekçesiyle yeni plan ve projelere dönüştürülmesini öngörüyor. Yani, o alanlar ve binalar ortadan kaldırılabilir. Oysa, Ankara’da deprem riski yok ama, bu alanların böyle bir risk taşıdığı teziyle, kamulaştırılmaları öngörülüyor.

26 maddeden oluşan tasarı Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ait. Tasarı önceki gün Mecliste görüşülmeye başlanıyor. 12 maddesi kabul ediliyor. Ancak, henüz bilinmeyen bir nedenle AKP tasarıyı geri çekiyor.

Umarım, bir daha geri getirmemek üzere.

Yazarın Tüm Yazıları