Yüreğine ‘ateş’ düşmesin

EMEKLİ öğretmenim. 7 Haziranda acil olarak kaldırıldığım Ankara Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardioloji bölümünde kapalı olan damarıma stent takıldı. Kullanmam gereken ilaçlar reçeteme yazıldı ve bir ay sonra kontrole gelmem istendi.

Bir ay sonra kontrole gittiğimde gerekli tetkiklerden sonra görevli doktor tarafından sürekli kullanmam gereken üç ilaç için sağlık raporu düzenlendi. Doktor bana bir yıl kullanmam gereken bir ilaç daha olduğunu ancak SGK’nın belirtilen ilaç veya muadili için bir defa dışında ödeme yapmadığını, ödeme yapabilmesi için kendisinin raporuma farklı bir teşhis yazması gerektiğini, kendisinin de böyle bir riske giremeyeceğini bu yüzden fiyatı 50 ve 75 TL arasında değişen Clopra yada kullanacağım muadili bir ilacı kendi imkanlarımla temin etmem gerektiğini söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ALO 170 no’lu telefonunu arayarak durumu izah ettim ve neden ödenmediği konusunda tarafıma bilgi verilmesini istedim. Bana bir başvuru numarası verildi ve üç iş günü sonra aramam gerektiği söylendi. Üç gün sonra aradım. Telefondaki görevli aynen şunları söyledi: ‘Sözü edilen türdeki ilaçlar bir defaya mahsus ödenmektedir, dolayısıyla devamlı kullanmanız gerekiyorsa doktorunuz raporunuza farklı bir tanı yazmalıdır.’ Bu cevabın benim sorumun cevabı olmadığını görevliye anlatmaya çalışsam da başaramadım ve telefonu kapattım.
Yani ben rahatsızlığım farklı olmasına rağmen, devletten bu ilacı alabilmek için bende olmayan bir rahatsızlığı teşhis olarak yazdıracağım, yani bir anlamda yalan söyleyeceğim.
Yaklaşık on günlük bir gecikmeden sonra bugün ilacı kendi imkanlarımla alıp kullanmaya başlayacağım.
Ne diyeyim herkesin canı sağolsun!
Mustafa ÖZTÜRK

Açıklama


‘HAMAMÖNÜ, ‘HamamÖCÜ’ olmuş’ (8.7.2011) başlıklı yazıda adı geçen Kebab-ı Hayat Kebap Evi işletmecisi Mustafa Oskay şu açıklamayı yaptı:
“Bir bardağın değerli bir müşterimize pis geldiğini söylemesi sonucu arkadaşlarım bardağını değiştirmiş fakat hala bardağın pis olduğunu iddia eden müşterimize 3. kez bardak gittiğinde bardaklar tek-tek elle kurulanarak gittiği halde müşterimiz ruj lekesi olduğunu iddia etmiş... Gene de defalarca kez şahsım tarafından özür dilenmesine karşın işletmemizi değerli müşterimiz terk etmiştir. İşletmemiz 1900 adet kahvaltı fırsatı sattı. 1600 adedini değerli müşterilerimiz kullandı. Bu müşteri ile işletmemiz arasında geçen dialoğu genel olumsuzluk olarak yansıtılması ve hatta Ankara’nın yeni gözdesi Hamamönü semtine malolması bizi derinden yaralamıştır. İşletmemiz ve bulunduğumuz semtimizi bizzat ziyaret edip temiz olup olmadığımızı görmek sizin elinizde. Tüm Hürriyet Ankara Eki okurlarına saygıyla duyurulur.”

KISA... KISA...

- LİBERAL Düşünce Topluluğu’nun düzenlediği ‘Ankara Yaz Seminerleri’nde bugün; Dr. Murat Yılmaz’ın konuşmacı olarak katılacağı “Türkiye’de Liberalizmin Tarihi ve Bugünü” Dr. Murat Yılmaz (Siyaset Bilimci) yarın Muhsin Doğan’ın yer alacağı “Serbest Piyasa Ekonomisi: Bilgi, Keşif ve Girişimcilik” konusu işlenecek. 18.00’de başlayacak seminer LDT Mümin Erkunt Seminer Salonu’nda. (GMK Bulvarı No:108/17 Maltepe)

GÜNÜN SÖZÜ

“En tehlikeli insan, yalancı olan yalakalık genine sahip olan insandır.”
Nurullah AYDIN
Yazarın Tüm Yazıları