Paylaş
Yolculuk sırasında otobüs şoförleri zaman zaman sigara içmektedirler. Yolcular itiraz etmesi halinde, şoförler genellikle bu eylemden vazgeçmektedir. Bazen de tartışmalara yol açmaktadır. Kimi yolcular ise, şoförün uyumaması ve sağ salim götürmesi için içebileceğini söylemektedir.
Çoğuna tanık olduğum böyle bir eyleme 20 haziran 2013 günü Özkaymak Turizmin 23.01 seferiyle Ankara’dan Alanya’ya giderken 03.30 sıralarında Konya’yı geçtikten sonra şoförün sigara içmeye başlaması üzerine yanımdan geçen otobüs muavinine şoförün sigara içmesinin doğru olmadığını ve içmemesi gerektiğini söyledim. Muavin, bunun üzerine yanına gidip geri gelerek sigaradan rahatsız olmam halinde geriye bir yere oturmamı istedi. Kalkmayacağımı yerimde oturmaya devam edeceğimi söyleyince de, “O uzun yol şoförü isterse içebileceğini karışamıyacağımı” söyledi. Çeşitli konuşmalardan sonra, şoförlerin ayrıcalığının olmadığını uykusu gelmesi halinde de çay, kahve v.s. içebilir demem üzerine muavin üzerime yürüyüp küfür edip vurmaya çalıştı. Diğer yolcular engel oldu. Hatta, yolda indirebileceklerini, istediğim yere de şikayet edebileceğimi söyledi. Yolcuların hiç kimsede beni destekleyip haklı olduğumu söylemedi.
Daha sonra firmanın halkla ilişkiler yetkilisi bayanla görüşüp bunca yaşım ve sık yolculuğuma rağmen başıma gelen böyle bir olayı anlattım. Sıkça onlarla gittiğim için zaman zaman otobüs şoförlerinin sigara içtiğini belirttim. Haklı olduğumu ve gereğini yapacaklarını söyledi. Bana da bilgi verir misiniz dedim. Vereceklerini söyledi. Telefonu kapatırken ismimi, telefonumu almadınız
dedim. Biz buluruz demesine rağmen isim ve numaramı verdim. Geri dönüş olmayınca uzun uğraşlardan sonra kendine ulaştığımda da olayı unutmuş olduğu anlaşıldı. Üst müdürlerimize bildirdik demekle yetindi.
Firmalar bu kadar aciz mi? Kanun karşısında herkes eşit değil mi? İnsanlar bu kadar kayıtsızmı da, haklarına sahip çıkmazlar. Eğer şoförler sigarasız yapamıyorlarsa otobüs şoförlüğü yerine başka araçlar kullansınlar.
Muhammet KESKİN
Tüketiciye hiç saygı kalmadı
1) KOMSAN’DAN...2011 yılında KDV dahil 5.250 TL’ye Komsan’dan 5,5 vidalı kompresör aldık. Normalde küçük kompresör alacaktık ama bu kompresör çok güçlü, 5 yıl garantili sorunsuz falan diye bunu uygun bulduk. İlk andan itibaren sorunlar başladı. Teknik servisin ürünü getirmesi, çalıştırması ilk günlerde bile 1 ay sürdü. Bugün geliyoruz, geldik, yolda şeklinde hep oyalandık. Daha sonra neredeyse kompresör hiç kullanılmadı. 1 ay önce bozuldu, servis çağırdık bu sefer de ‘imalat hatası var bunun değişmesi lazım, bu modellerin hepsinde bu hata var, yeni modeli var elimizde 800 TL üste para ödemeniz lazım’ dediler.
Biz az kullanıyoruz bu bize yeter üst modeli çok üst olur, biz zaten çok küçük bir kompresör alacakken, bunu aldık falan desek de firma bir şey yapmadı. Şimdi firma ‘ürünü değişmeyiz ancak yeni modeli 3.500 TL’e satarız’ diyor. İmalat hatasının servisle ne alakası var? İnternette şikayetlere baktığımızda benzer bir çok şikayete rastlıyoruz. Firmadan muhatap bulamıyoruz.
Ersin DÖNMEZER-(organikreklam@hotmail.com)
2) NOKAİ’DAN... 28.06.2013’de almış olduğumuz Nokia 720#lumia markalı telefonumuz hattı taktığımızda çalışmadı. Bunun üzerine ürünü almış olduğumuz Söğütözü mağazasına geri götürdük. Mağaza bize bir hafta içerisinde geri dönüş yapılacagını belirtti. Ancak üzerinden 2 hafta geçmesine rağmen herhangi bir bilgi verilmedi. 12.07.2013 tarihinde aradığımızda ise bir hafta içinde geri dönüş yapılacağını belirttiler. Ürünümüz hem değiştirilmiyor hem iade alınmıyor; hem maddi hem manevi olarak mağdur ediliyoruz.
Boğaçhan UÇAK
‘Gece yarısı’ kanunu ODTÜ’ye hakarttir
“TMMOB ve üyesi meslek odaları, yasaların kendine verdiği yetki ile, projelerin gerçek mimar, şehir plancısı ve mühendisler tarafından yapılmasının bir güvencesi, rant amaçlı yağma ve talan uygulamalarına karşı kamu çıkarının korunmasının yılmaz bir savunucusu olmuştur. Bir ‘gece yarısı eklemesi’ ile, TMMOB’un yetki ve kaynaklarının tırpanlanması operasyonunun, bu üst meslek birliğinin kamu çıkarını koruma işlevini yerine getirmede zaafa uğratılması dışında bir amacı olmadığına inanıyoruz.”
(ODTÜ Mezun Dernekleri Konseyi)
Paylaş