Yalçın Bayer: 'Yoksa Baba sen misin?'

Yalçın BAYER
Haberin Devamı

Clinton'ın 5 günlük gezisi boyunca okurlarımızdan birçok mesaj aldık. KASIM Kızılsu ve arkadaşları şunları yazıyor: ‘‘Bir devlet başkanı binlerce kilometre uzaklardan gelerek hasret kaldığımız insanlık dersini yüce toplumumuza, seçilmişlerimizin önünde ne güzel sergiliyor. İnsana saygınlığından dolayı kendi şemsiyesini kendisi tutuyor, kendi ıslanan üzerini kendisi temizliyor, 'çadırkent'lerin içlerine kadar girerek çocuklarımızı candan seviyor, halkımızla sarmaş dolaş oluyor, basına devamlı selam vererek onların çalışmasını rahatlatıyor. Nerede ne giyeceklerini, nasıl davranacaklarını yaratılan saygıdan dolayı çok iyi biliyorlar. Kimse de onların yanında 'seninle gurur duyuyoruz' diye bağırmıyor, çünkü başkanları halkıyla gurur duyuyor ve Sayın Clinton bu beş günlük seyahati esnasında toplumumuza çok güzel mesajlar bırakıyor ve memleketin gerçek efendilerinin halk olduğunu, bizler unutsak bile tekrar hatırlatma fırsatını gösteriyor. Bu güzel davranışından dolayı kendisine teşekkür ediyor, saygılar sunuyoruz.’’

İSTANBUL'dan Nejat Taşkın diyor ki:

‘‘Clinton amca' verdiği sıcak mesajlarla içimizi ısıttı. Bizimkilerin etrafında dolaşan yüzlerce yalakanın ve el öpme yarışına girenlerin hakimiyetinden kurtulmuş bir lider özlemini gösterdi bize. Hiç kasılmadı, halk adamlığının bilincini yaşattı. Duygularımızın içinde büyük bir dünya turu yaptı. Bir babamız var, ama bize amca özlemini giderdi.’’

HALAYIKLARA!

‘‘Clinton'ı gördünüz; bundan sonra liderlerinizin ayaklarını yıkamayın, peşkir, şemsiye ve mendil tutmayın, arabaya binerken başını korumayın, el öpme ve yüz sürme yarışına girmeyin; lideriniz bunlardan hoşlansa bile siz bunlardan uzak durmaya çalışın. Belki bazı liderlerimiz de Clinton'ın bu gezisinden dersler çıkarır; kendisinin ve yanındakilerin insanlık onurunu bundan sonra ayaklar altına almaz.’’

(Halayık: Satın alınmış hizmetçi, cariye)

(Baykal ÖZGÜR-ANKARA)

Işıkara'ya

TPAO haritasına bakarak yaptığınız açıklama biz İstanbulluları asla tatmin etmedi. Sizi ilk defa Güneş tutulması sırasında tanıdık, sevdik. 17 Ağustos'tan sonra ağzınızdan çıkan her şeye inandık. Birçoğumuz kendimize göre tedbirler almaya başladık. İnanıyorum ki, son açıklamanızdan sonra birçok İstabullu rehavete kapılacak ve tedbiri elden bırakacak. Bu açıklamayı Ankara'nın baskısı ile verdiğinize eminiz. Tüm doğruları reddederek onların isteklerini yerine getirdiniz. Dileğimiz, gerçekler ne kadar ürkütücü olsa da bizleri doğrulardan asla uzaklaşmadan bilgilendirmeniz. Olası bir İstanbul depreminde ölecek olan binlerce kişinin sorumluluğunu kim alacak? Yanarsa bizim canlarımız yanacak, Ankara'da oturanların değil.

Nilgün ÖZDEMİRGİL-İSTANBUL

TÜRKİYE, İstanbul'dan mı ibaret? Fayın İstanbul'un 60 km. güneyinden geçmesini müjde olarak nasıl verebiliyorsunuz? Marmara'nın güneyinde bulunan Bursa, Balıkesir, Çanakkale, İzmit ve Yalova'nın yıkılmasını nasıl müjde olarak söyleyebiliyorsunuz?

Şahin YAHDİ-BURSA

İyi, güzel, çirkin

MİLLİ Takımımız bizleri ulusça sevindirdi; acılarımıza merhem oldu. Bu tablonun değeri hiçbir şeyle ölçülemez. Durum böyleyken milli duygularımızı, sevincimizi paraya dönüştürmek, hele bu paranın akıllara durgunluk verecek boyutta olması; bir yandan da depremzedelere fellik fellik para aranması arasındaki çarpıklığı lütfen birileri görsün. Her futbolcuya vaat edilen 100'er milyar lira ikramiyenin hesabını Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy mu verecek? Yoksa bunun bedeli depremzede vatandaşların acılı gözyaşları arasında kaybolup gidecek mi?

Şeref YOLCU-ÇATALCA

ORDU'dan bir faksta şunlar yazıyor: ‘‘21 Kasım'daki Kızılay başkanlığına aday olacağını öğrendiğimiz Fadıl Ünver'i tanır mısınız? Çiller döneminin Vakıfbank Genel Müdürü ve Kemal Demir ekibindendir. Kişisel menfaatlerini her vesileyle önde tutmuştur. Örneğin, 1992-93'lerde Ordu'da yapılan bir sünnet şöleninin yemek bedelini, Alanya Obaköy'de 'eğitim gideri' altında gösterdiği kişisel harcamalarını -bunun içinde tişört bedeli de var-, Sheraton'da kalan misafirlerinin masraflarını bankaya ödettiren kişi değil midir? Bu kişiler mi Kızılay'ı kurtaracaktır. Ah Vakıflar'ın eski hesapları bir araştırılsa...’’



Yazarın Tüm Yazıları