Paylaş
Bu vesileyle Atatürk’ün daima hatırlanacak olan anıları ve yaşam hikâyesi bir kez daha canlandı gözlerimizde. Atatürk’ün ve arkadaşlarının değerini bir kez daha anladık. Kamuoyu, onların kendi toplum tarihindeki yerleri, gene bu tarihin fermanlarıyla tahsis edilmiş, kendi mülkleri gibi değil midir? Zaten Atatürk ve silah arkadaşları bu tarihte toplumların kaderine kendi kanları, gayretleri, fikirleri ve alın terleriyle çok şeyler katmışlardır. Toplumların hamuru ile yoğrulmuş, direğiyle dikilmişlerdir
Mustafa Kemal Paşa, başka bir şeydir. O gerçek bir kahramandır.
Nutuk’u unutmayalım... Yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlayarak Türk tarihinin dönüm noktasını açan Kurtuluş Savaşı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş ve inkılaplarının yapılmasını... Kısaca siyasi ve milli tarihimizi birinci elden anlatan kaynak bir eser Nutuk... Bir daha okuyun, okutunuz.
Yakın Türk tarihini yakından inceleyen hocamız Serhan Güngör bir saptama yapıyor: “Atatürk’ün Nutuk’una karşın, 19 Mayıs 1919’la başlayan Erzurum ve Sivas Kongreleri ile devam eden hareket, siyasi hayatımızı yeterince incelenmiş değildir” diyor. Bu nedenle çok kafa yormuş, inceleme ve araştırmaları neredeyse 30 yıl sürmüş. O yüzden kendi tez çalışmasının dikkatlice ve süzülerek okunması gerekiyor bizce.
Bir siyasetçinin saptamasıyla şunu gördük:
Atatürk hiçbir zaman helal, haram nedir bilmedi. Mehmetçik’in temelini attı. Bu nedenle bölgede Yunan hücumu başlayınca Afyon’u kale gibi koruması, askeriye tarihlerinde ders oldu.
Bir yüzyıl öncesinde bazı şeyleri kavramak pek mümkün değil. Ama daha bilinçli hale geldikçe, olgunlaştıkça, tarihimizin muazzamlığının büyük bir destan olduğunu kavrıyoruz. Güçlü tarihimizin antik çağlardaki gibi geride kalmadığını, öyküler içerdiğini yaşadıkça görüyoruz, hatta değerini de...
Ordu ve bürokrasiye bakarsak... Uzun bir akış var. Bu yolculuk bize ilham kaynağı oluyor ve yol gösteriyor.
Balkanlar, Kırım, Kafkaslar, Ortadoğu’daki unsurlar niye Anadolu’ya sığındı veya geldi?
1981’de Selanik’te doğan bir adam Makedonya’da okuyor, ‘muhacir’ oluyor, son vatan toprağını kurtarmak için çok dramatik bir süreç yaşıyor. Libya’da, Yemen çöllerinde, İşkodra’da, Selanik’te savaşıyor, Ürdün Dürzilerin ayaklanmasında hırsızlık ve yağmayı görüyor. Yağmaya el değdirtmiyor.
Bu kuşak telsizi biliyordu, interneti ve cep telefonunu görmedi, atomdan haberi yoktu, modern silahları kullanmadı, insansız uçak nasıl bir şeydir diye aklına gelmedi. (Yunan savaşı başlarken İtalya’dan, oradan buradan bazısı da karaborsadan olmak üzere 9 uçak alabildi, Yunanistan’ın ise 50 uçağı vardı.)
Kaynayan kazandan başını dışarıya uzattı, Anadolu coğrafyasına sahip çıktı. On binlerce ölü verdi, o kadar da yaralı oldu. Her ailede bir dram yaşandı, herkesin bir acısı vardı.
Bunu 34 yaşındaki Mustafa Kemal yaptı; o fotoğrafta eli sigaralı adam; Büyük Taarruz’u yaptı. Çok acılar çekti ama hiçbir zaman yılmadı.
Daha sonra Sofya’ya siyasi ateşe olarak atandı, orada bir Bulgar generalinin kızına âşık oldu. Aida Operası’nı izlediler. İşte o büyük adam, 20 yıl sonra Ankara’da opera kurdurdu, İran Şahı’nı davet etti ve ona gösterdi.
Özet mi... O kuşak olmasaydı Türkiye olmazdı.
Bunu anlamak için zamanı geriye sarmak gerekmiyor mu?
ÖZAKMAN, BÜYÜK TAARRUZ’U SEVDİRDİ
TURGUT Özakman’ın 1991’de TRT tarafından çekilen ‘Kurtuluş’ dizisinin unutulmaması gerektiğini anlatan Kurtuluş Savaşı uzmanı Serhan Güngör: “Böyle bir haftada, 6 dizilik Kurtuluş dizisi TRT’den indirilip izlenebilir. Milli bir görevdir. Dünü anlamak için en iyi belgeseldir. Çoğu gerçek mekânlarda çekilmiştir. Rahmetli Ziya Öztan’ın çektiği filmde bugün çoğu rahmetli olan gerçek ve saygın sanatçılar tarafından çekilmiştir.”
Güngör, toplumumuzda bilgi ve ilgisizlere karşı bu filmini yeniden izlenmesini önerdi.
Savaş alanlarını, şehitlikleri ve müzeleri gezmenin ve anma olgusunun 27 yıl önce başladığını belirterek “Büyük Taarruz’un, Çanakkale’den önemli olduğunu söylemek isterim, İstiklal Savaşı’na karşı ilgi giderek artıyor” dedi.
Ayrıca “‘Vatan, Millet, Sakarya’ sözünün kullanılmasını doğru bulmam, onurlu bir direniş böyle bir cümle ile küçüksenemez” diye konuştu.
BÜYÜK ZAFERİ ANARKEN AKŞEHİR UNUTULMASIN
"SAYIN Bayer, yazılarınızı her zaman takip eder önemserim, son günlerde Zafer Haftası etkinliği için gittiğiniz Afyonkarahisar’da cephe hattını gezdiniz, incelediniz okurlarınıza aktardınız fakat 90 kilometre güneydeki 9 ay 10 gün Batı Cephesi Karargâhı Akşehir’den tek bir kelime bahis yok. Atatürk‘ün aylarca kaldığı planlama, hazırlık, taarruz hazırlıklarının yapıldığı daha çok detayları var ki 24 Ağustos ‘Akşehir Onur Günü’ olarak kutlanmaktadır, şaşkınım üzgünüm. Bu, tarihi gerçekler varken yok sayılmamız bizleri üzüyor. (Yalçın Çakır.)”
- Sayın Çakır, bizim iki günlük turumuzda Akşehir yoktu. Yoksa bölgeden en 3-4 günde dönebilirdik. Bize rehberlik eden Serhan Güngör Bey’e bildireceğim, kendisi Akşehir’i de çok iyi biliyor. Başka bir turda görüşmek dileğiyle gözlerinden öperim.
İSTANBUL’DA ADAYLAR BELLİ OLMAYA BAŞLADI
İBB Başkanı İmamoğlu’nun ‘İstanbul için yola çıkıyorum’ açıklamasından sonra CHP İstanbul İl Başkanlığı için adaylarda ortaya çıkmaya başladı.
Eski CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat’ın İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun ortak adayı olma formülü üstünden aday olması beklenirken, eski milletvekilleri Gürsel Tekin, Berhan Şimşek de adaylık için nabız yokluyor. Öte yandan Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi’nin 14 Mayıs seçimleri sonrası Kılıçdaroğlu’nun Başdanışman olarak atadığı Mehmet Ali Yüksel’e sıcak baktığı ifade ediliyor.
Şimdiye kadar İstanbul’da tamamlanan ilçe kongrelerinde dikkat çeken bir nokta ise örgütten gelen Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın delegasyonda etkili bir konuma yerleşmesi oldu.
İstanbul’un nabzını tutan Gazete Kritik Genel Yayın Yönetmeni Özgür Çakar, “CHP’nin yerel seçimlere müstakil girmesi halinde, İstanbul’u kazanmak için sol ve Kürt oylarıyla birlikte İmamoğlu ile uyumlu çalışabilecek bir isim, profil üstünde duruluyor. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in İstanbul il başkanı konusunda ortak bir isimde birleşecekleri ifade ediliyor” dedi.
Paylaş